Kaynanadilinin Faydaları

Kaynanadilinin Faydaları

Tarafından yazılmıştır Yamila Papa Pintor

Son Güncelleme: 25 Mayıs, 2022

Amerika’nın her yerinde rastlanan ve yabani olarak yetişen, kaktüs ailesinden bir bitkidir. Yetiştirmesi kolaydır ve tüm toprak çeşitlerine ekilebilir. Üstelik birçok hastalık için doğal bir ilaç olarak kullanılabileceği kanıtlanmıştır. Bu makalede, kaynanadilinin faydaları hakkında daha fazla bilgi edinebilirsiniz.

Kaynanadilinin Besleyici Özellikleri

Bu bitki; kalsiyum, fosfor, potasyum ve sodyum bakımından zengindir ve ayrıca karbonhidrat, azotlu maddeler, lif, A, B, C ve K vitaminleri, klorofil, B2 vitamini ve protein içerir.

Sinir, bağışıklık, dolaşım, sindirim ve solunum sistemi ve vücuttaki bezlere olumlu etkiler yaparak sağlığa çok büyük katkılar sağladığı, yapılan birçok çalışma ve araştırmayla kanıtlanmıştır.

Ayrıca, harici olarak kullanıldığında da birçok faydası vardır. Kozmetik ürünlerine, kremlere ve cilt ve saç bakımı alanlarına birçok katkısı bulunmaktadır.

Kaynanadilinden yapılan sabun, şampuan, saç spreyi, nemlendirici jel, losyon, pomat, göz farı vb. ürünler de mevcuttur. Geleneksel tıpta, yaraları ve hafif yanıkları tedavi etmek için kullanılmaktadır.

soyulmuş kaynanadili

Kaynanadilini çeşitli şekillerde tüketebilirsiniz. Kaynanadilinin; suyu, sosu, tozu, tatlısı, lolipopu, yahnisi, salatası, reçeli, çorbası ve bulyonu yapılır ve tahıl, meyve veya keten tohumu ile tüketilebilir.

Kaynanadili ayrıca yem olarak da kullanılmaktadır. Yapraklarındaki ana damarlar sebze kadar yumuşaktır ve bu bitkinin turşusu kurulabilir. Sıklıkla meyvelerle birlikte tüketilir.

Kaynanadilinin Sağlığa Faydaları

Güçlü bir antibiyotiktir: 

Çeşitli bakterilerin oluşmasını ve çoğalmasını önler veya durdurur. Kaynanadili lapa olarak kullanılır (ana damarları). Cilt, yara ve enfeksiyonlar üzerinde çok olumlu etkilere sahiptir.

Damar sertliğini tedavi eder: 

Kardiyovasküler sistemde kan damarlarındaki plak yüzünden oluşan bu iltihaplanma, kaynanadili ile tedavi edilebilir çünkü bu bitki rakipsiz bir antioksidan ve iltihap sökücüdür.

Taze kaynanadili suyu veya kaynanadili tozunun düzenli olarak tüketilmesi, bu hastalığın oluşumunu önlemeye yardımcı oluyor.

kaynanadili meyvesi

Kanserin yayılmasını durdurur: 

Kaynanadili, çözünür ve çözünmeyen birçok besinsel lif içerir. Çözünmeyen lifler su tutar ve yiyeceklerin sindirim kanalından daha iyi geçmesini sağlar. Besinlerin mideye geçişini kolaylaştırır.

Ayrıca kolondaki kanserojen olma riski taşıyan hücrelerin derişimini azaltır, böylece bu hastalığın ortaya çıkmasını önler.

Kolesterolü düzenlemeye yardımcıdır:

İçeriğindeki amino asitler,B3 vitamini ve lifler sayesinde, kolesterol ü düzenlemeye yardımcıdır. Ayrıca kaynanadili kan şekerinin yükselmesini ve şekerin yağa dönüşmesini engeller, böylece “kötü” kolesterol ve trigliserid seviyelerini büyük ölçüde düşürür.

Ayrıca zamanla kolesterole dönüşen safra asitlerini de yok eder.

Kolonu iyileştirir:

İçerisindeki aktif maddeler sayesinde, yağ ve karbonhidrat emilimini önlemeye yardımcıdır. Kan değerlerini dengede tutar ve obeziteyi önlemeye yardımcı olur. Kaynanadili, bağırsaklardaki şekeri emen lifler içerir. Ayrıca bu organın temiz ve çok sağlıklı olmasını sağlar.

kızarmış kaynanadili

Diyabete iyi gelir: 

Diğer bir deyişle, bu hastalığa sahip kişilerin kan şekeri seviyelerini düzenler. Bitkinin içinde bulunan 18 amino asit, daha fazla enerjik olmanıza ve daha az yorgun hissetmenize yardımcı olur, böylece glikoz seviyeleriniz de düşer.

Karaciğer ve pankreası güçlendirir ve insülin duyarlılığını arttırarak glikozun vücuttaki tüm hücrelere taşınmasını destekler. Ayrıca karbonhidratların sindirimini yavaşlatarak insülin üretimini azaltır.

Sindirimi güçlendirir:

İçerdiği B vitaminleri (B1, 2 ve 3), C vitamini, kalsiyum, potasyum, magnezyum, sodyum ve demir sayesinde sindirimi güçlendirir. Güçlü bir antioksidan olan bu bitki; vücudu, besinlerle birlikte alınan toksinlere karşı etkili bir şekilde korur ve alkol veya bazı “ağır” yiyeceklerin tüketiminin zararlarını hafifletir.

Kabızlığı önler:

Yukarıda da belirttiğimiz gibi, kaynanadilinin içindeki lifler sindirime yardımcı olur ve böylece tuvalete çıkma sorunlarını önler.

Obeziteye karşı savaşır:

Zengin lif içeriği sayesinde, kana karışan besinlerin emilim sürecini yavaşlatarak yok edilmelerini kolaylaştırır. Sıvıların kan dolaşımına katılmasını hızlandırır, bu da selülit ve ödem oluşumunun azaltılmasına yardım eder.

Kaynanadilinin, meyve suları ile tüketilmesini tavsiye ediyoruz, örneğin portakal suyu ile. İçindeki çözünmeyen lifler tok hissetmenizi ve fazla yemek yememenizi sağlar. Üstüne üstlük bağırsak hareketlerini düzenleyerek tuvalete çıkmanın düzgün bir şekilde yerine getirilmesini sağlar.

Bağışıklık sistemini güçlendirir: 

Bunun sebebi kaynanadilinin başlıca A, B, ve C vitamin kompleksleri olmak üzere birçok vitamin içermesidir.

Ayrıca; vücudu zehirli maddelerden arındırmaya yardımcı olan, karaciğeri toksinlerden arındıran ve çevre kirliliği, sigara dumanı olan ortamlarda bulunma, alkol tüketimi gibi durumların zararlı etkilerinden kurtaran mineraller ve amino asitler içerir.

Fotokimyasal içeriği sayesinde, vücudun kendini virüs ve bakteri saldırılarına karşı korumasına yardımcı olur.

Sinir sisteminin zarar görmesini engeller: 

Rahatlamanızı, daha iyi hissetmenizi sağlar ve hatta depresyon sorunlarından veya duygusal dengesizliklerden kurtulmanıza yardımcı olabilir.

Mükemmel bir idrar söktürücüdür: 

Kaynanadilinin suyu idrar yollarındaki iltihaplanmayı ortadan kaldırmak ve böbrek ve mesane ağrılarını azaltmak için kullanılır.Fotoğraflar, Razi Marysol Machay, Diógenes el Pacífico, David de la Luz, Javier Lastras, Roberto González ve Luis Daniel Carbia Cabeza izinleriyle kullanılmıştır.


Tüm alıntı yapılan kaynaklar, kalitelerini, güvenilirliklerini, güncelliklerini ve geçerliliklerini sağlamak için ekibimiz tarafından derinlemesine incelendi. Bu makalenin bibliyografisi güvenilir ve akademik veya bilimsel doğruluğa sahip olarak kabul edildi.


  • López-Romero, P., Pichardo-Ontiveros, E., Avila-Nava, A., Vázquez-Manjarrez, N., Tovar, A. R., Pedraza-Chaverri, J., & Torres, N. (2014). The Effect of Nopal (Opuntia Ficus Indica) on Postprandial Blood Glucose, Incretins, and Antioxidant Activity in Mexican Patients with Type 2 Diabetes after Consumption of Two Different Composition Breakfasts. Journal of the Academy of Nutrition and Dietetics. https://doi.org/10.1016/j.jand.2014.06.352
  • Hernández-Urbiola, M. I., Contreras-Padilla, M., Pérez-Torrero, E., Hernández-Quevedo, G., Rojas-Molina, J. I., Cortes, M. E., & Rodríguez-García, M. E. (2010). Study of Nutritional Composition of Nopal (Opuntia ficus indica cv. Redonda) at Different Maturity Stages. The Open Nutrition Journal. https://doi.org/10.2174/1874288201004010011
  • Medina-Torres, L., Gallegos-Infante, J. A., Gonzalez-Laredo, R. F., & Rocha-Guzman, N. E. (2008). Drying kinetics of nopal (Opuntia ficus-indica) using three different methods and their effect on their mechanical properties. LWT – Food Science and Technology. https://doi.org/10.1016/j.lwt.2007.07.016

Bu metin yalnızca bilgilendirme amaçlı sunulmuştur ve bir profesyonelle görüşmeyi yerine geçmez. Şüpheleriniz varsa, uzmanınıza danışın.