Cinsiyete Göre Yaşlanma Belirtileri

Hepimiz yaşlanıyoruz. Ancak kadınlar ve erkekler farklı bir biçimde mi yaşlanıyor? Cevabı keşfedin ve daha fazlasını öğrenin!

Kimilerine göre kadınların gösterdiği yaşlanma belirtileri daha az göze çarpıyor çünkü kadınlar daha erken yaşlarda kendilerine bakmaya başlıyorlar.

Ancak, erkeklerin zamanla daha az yaşlanma belirtisi gösterdiğini savunanlar da var. Bugünkü yazımızda, kadın ve erkeklerin nasıl yaşlandıklarından bahsedeceğiz.

Cinsiyetinize göre nasıl yaşlanıyorsunuz?

Herkes, erkek ya da kadın olmanıza bakılmaksızın yıllar geçtikçe yaşlanacağını bilir. Bununla birlikte, yaşlanma belirtileri iki cinsiyet için farklıdır. Erkeklere gençlik çağlarından beri ailelerini geçindirmek ve güçlerini korumak için aktif olmaları gerektiği söyleniyor.

Bu nedenle, birçok erkek çalışmaya devam ettikleri sürece kendilerini iyi hissederler ve zinde görünebilirler ancak emekli olduklarında bazıları hastalanır ve birden yaşlanmaya başlar.

Kadınlar için durum tamamen farklıdır. Daha uzun yaşarlar, yaşamdaki değişikliklere nasıl adapte olacaklarını daha iyi bilirler ve pek çoğu emekli olduktan sonra evde oturacak olmayı önemsemez.

Peki, neden? Çünkü bütün hayatları boyunca çalışmış olsalar da, gençken kadınlara hep ev hanımı ve anne olma misyonu yüklenmiştir. Bu, iş hayatlarına son verseler de uzun yıllar boyunca kadar sağlıklı kalmalarına olanak sağlar.

Göz önünde bulundurulması gereken bir diğer husus ise kadınların daha aktif ve sosyalleşmeye açık oluşudur. Kadınların çoğunlukla çocukluktan gelen arkadaşları vardır ve eşlerinden ayrılarak ya da çocukları evden ayrıldığında yalnız kaldıklarında arkadaşlarıyla görüşürler.

Toplum ve aile tarafından kadınlara küçüklükten beri öğretilenler, en basitinden en zoruna her türlü problemle mücadele edebilmede en büyük yardımcıları olur.

Bu durumu, kadınların çoğunlukla bakımlı oldukları ve düzenli olarak doktor kontrollerini yaptırarak ve sağlıklı beslenerek kendilerine iyi baktıkları gerçeğiyle birlikte ele aldığınızda kadınların neden daha fazla yaşadığı ve iyi hissettiği kolaylıkla anlaşılır.

Öte yandan, pek çok erkek kendisine ve sağlığına özen göstermez. Erkekler genellikle ağrı dayanılmaz olduğunda doktora giderler, sağlıklı beslenmez ve hastalıklarından bahsetmezler. Bu, toplumun yüklediği erkeklik ve cesaret kavramıyla ilgilidir.

Kadınlar ve erkeklerde biyolojik yaşlanma belirtileri

Fiziksel yönlere gelince, kadınlar çocuklarına bakmak zorunda oldukları için hissedilen tehlikeyi ortadan kaldıran bir hormon üretirler. Bu aynı zamanda sağlık konusunda daha koruyucu davranmalarına neden olur.

Gebelik, kadın yaşlanma sürecinde belirleyici bir faktördür. Hamileliğinizin ve doğumlarınızın nasıl geçtiği gelecekte hayatınızı değiştirebilir. Örneğin gebelik sırasında, sağlıklı beslenmediyseniz ya da uygun tıbbi bakımı alamadıysanız, bu yaşlılık döneminde sizi etkileyecektir.

Yaşlanma biçiminizin etnik grubunuz veya doğduğunuz ve yaşadığınız yerle de ilgisi vardır. Bütün hayatını gelişmiş bir ülkede geçiren Kafkas bir kadın ya da erkek, Meksika’daki bir yerliye göre daha farklı bir biçimde yaşlanacaktır ve muhtemelen daha uzun yaşayacaktır.

Etnik kökenin yanı sıra, yaptığınız işin türü ve niceliği sonraki yıllarınızda hayatınızda önemli bir etkiye sahip olabilir. Latin Amerika ve Asya’da işçi sınıfı günde çok uzun saatler boyunca oldukça zorlu faaliyetler işlerde çalışır ve bu hem erkek hem de kadınlar için geçerli bir durumdur.

Her iki grup da yemek ve kira masraflarını çıkarabilmek için çok çalışmalıdır. Yaşlandıklarında ise, tıbbi bakıma kolaylıkla ulaşamadıkları için hastalıklar ve diğer sağlık sorunları bu insanlarda daha çok görülür.

Yaşlılıkta fiziksel görünüm

Her iki cinsiyette de fiziksel özelliklerde belirgin değişiklikler olur ve bu dünyanın her yerinde böyledir. Sosyal ve estetik faktörlerin yaşlanmanıza oldukça büyük etkileri olsa da, aşağıdaki durumları da göz önünde bulundurmalısınız:

• Çalıştığınız işin türü
• Hastalıktan korunma yöntemleriniz
• Beslenme
• Spor
• Hormonal değişiklikler

Menopozdan sonra kadınlarda erkeklerden daha fazla değişiklik olacaktır. Bir kadının menstrüel döngüsü kesildiğinde kış ortasında bile terleyebilir ve cinsel isteği azalır.

Erkeklerde ise bazı hormon değişiklikleri olur ancak bu kademeli olarak meydana geldiği için daha az belirgindir. Testosteron seviyeleri azalmaya başladığında erkekler kilo alabilir, uyku bozuklukları ve sertleşme bozukluğu yaşayabilir ancak üreme yetilerini kaybetmezler.

Cilde gelince, erkeklerde daha az ve daha geç kırışıklık görülür. Ciltlerinin biyolojik durumundan ayrı olarak, kadınlar toplumun dayattığı güzellik algısının baskısı altındadırlar. Bu da, hem kendilerine daha çok bakmalarına hem de kırışıklıklar konusunda daha endişeli olmalarına yol açar.

Son olarak, saçlar konusunda ise kadınlar biraz daha avantajlıdır. Erkeklerin saç telleri daha ince olsa da daha kolay dökülür. Aynı şekilde, saç beyazlaşması da erkeklerde daha erken yaşlarda başlar.