Çocukluklarında Sevilmeyen İnsanlara Ne Olur?

Çocuklara sevgimizi ifade etmemek, çocuklarımızın gelecekte empati kuramama gibi bir takım duygusal yoksunluklar yaşamalarına sebep olabilir.
Çocukluklarında Sevilmeyen İnsanlara Ne Olur?

Son Güncelleme: 27 Eylül, 2020

Sevgi, dünyayı döndüren yaşamsal enerjidir. Hepimiz sevmek ve sevilmek için doğduk, peki çocukluklarında sevilmeyen insanlara neler olur?

Öyle görünüyor ki pek çok davranış bozukluğunun temel sebebi çocukken sevgiden mahrum kalmak.

Bir bebek doğduğunda, yalnızca anne sevgisinin sağlayabileceği koruma ve güvenliği hissedebilmeli. Ne yazık ki, bu her zaman böyle olmuyor ve sevgiden yoksun kalmanın çok önemli sonuçları olabiliyor.

Çocukken hissedilemeyen sevgi, kişinin daha sonraki yıllarda sergilediği davranışlara ve diğer insanlarla kurduğu ilişkilere yansır.

Çocukluklarında Sevilmeyen İnsanların Yaşadığı Sorunlar

Çocukken sevilmemenin yetişkinlik döneminde akla bile gelmeyecek sonuçları olabilir. Bu yazıda birkaç tanesini bulabilirsiniz.

1. Diğer İnsanların Çektiği Acılara Karşı Kayıtsızlık ve İlgisizlik

ağlayan bir kadın

Bu, çocukluk döneminde anne sevgisinden mahrum kalmanın sonuçlarından biridir.

Çocukluklarında sevgi göremeyen insanlar genellikle umursamaz olurlar. Diğer insanların hisleriyle empati kurma konusunda zorluk çekerler.

Çocukken sevgiden mahrum kalan insanlar çoğunlukla ilgisiz bir tutum sergiler ve bu tutumları yakın ilişkilerini etkileyebilir.

Sahip oldukları sorunların çoğu, diğerlerinin hislerine karşı duydukları derin ilgisizlik ve alakasızlığın bir sonucudur.

Çocukken sevilmeyen yetişkinler ya da bir sebepten ötürü anne sevgisinden mahrum kalan insanlar diğerlerinin acılarına kayıtsız kalır.

Bunun yanında, bu kişiler için duygularını ifade etmek zordur ve bu yüzden de duygularını kapamayı tercih ederler.

2. İnsanlarla Bağ Kurarken ve Duygularını İfade Ederken Güçlük Çekmek

ağlayan bir çocuk

Çocuklukta sevgiden mahrum kalmak, problemli nesiller zincirinin başlangıcıdır.

  • Anne ya da baba sevgisini deneyimleyemeden büyüyen bir kişi büyüyüp çocuk sahibi olduğunda, anne ya da babasının sevgisiz geçen çocukluğunun ceremesini bu çocuk da çeker.
  • İnsanları sadık ve özgün yapan, çocukken gördükleri sevgidir.

İnsanların büyüdükçe geliştirmeleri gereken fedakarlık becerileri, aslında hayatlarının ilk yıllarında aldıkları sevginin bir sonucu olarak gelişir.

Diğer insanlarla olan ilişkilerimizdeki kardeşliğin evrenselliğini ve barışını temsil eden anne sevgisi, insanlığın en temel içgüdüsüne dayanır.

Kişinin hayatının ilk yıllarında anne sevgisinden mahrum kalması, empati becerisini olması gerektiği gibi geliştirememesine sebep olur.

Çocukken eksik bırakılan ihtiyaçlarımızın yetişkin hayatımızdaki davranışlarımıza yansıdığı gerçeğini değiştiremeyiz. Birçok insanın içlerinde kin ve hınç beslemeleri ya da diğer insanların acıları karşısında kılını kıpırdatmadan durabilmelerinin sebebi de budur.

Çocukken sevilmeyen insanlar, genellikle bilinçsizce ihtiyaçlarının karşılanmasını bekler. Bu, birtakım davranışsal sorunlara sebep olur ve kişilerin sevebilme ve sevgilerini ifade edebilmelerinin önünde engel teşkil eder.

Çocuklara Sevgi Göstermenin Önemi

çocukluklarında sevilmeyen insanlar sorunlar yaşar

İnsanların kişilikleri çocukluk döneminde geliştiği için çocuklara sevgi göstermenin bu kadar önemli olmasının birçok sebebi vardır.

Çocukken sevilmeyen bir insan duygusal bir boşlukla büyür. Bu, kişinin dünyaya adapte olduğu ilk çevre sevgiden mahrum olduğu için gelecekte agresif davranışlar olarak yansır.

Yaşamın ilk yıllarındaki sevgi eksikliği çocuğu ve dolayısıyla da gelecek nesilleri etkiler. Devasa duygusal boşluklarla büyüyecek gelecek nesiller insanlığın kendisi için de doğrudan bir tehdittir.

Sorun şu ki, çocukken yaşanan sevgisizliğin yetişkinler için vahim sonuçları olsa da pek çok çocuk hala duygusal boşlukla büyütülüyor.

Çocuğun doğduğu andan itibaren hissettiği sevgi fedakarlık becerilerinin, sevginin ve empatinin gelişimi konusunda akıl almaz güce sahiptir.

Çocuklarınızın bu eksikleri yaşamasını ve hayat boyu yaralı kalmasını istemiyorsanız, ihtiyaçları olan ve hak ettikleri sevgi ve ilgiyi onlara göstermelisiniz.


Tüm alıntı yapılan kaynaklar, kalitelerini, güvenilirliklerini, güncelliklerini ve geçerliliklerini sağlamak için ekibimiz tarafından derinlemesine incelendi. Bu makalenin bibliyografisi güvenilir ve akademik veya bilimsel doğruluğa sahip olarak kabul edildi.


  • Boele, S., Van der Graaff, J., de Wied, M., Van der Valk, I. E., Crocetti, E., & Branje, S. (2019). Linking Parent-Child and Peer Relationship Quality to Empathy in Adolescence: A Multilevel Meta-Analysis. Journal of Youth and Adolescence48(6), 1033–1055. https://doi.org/10.1007/s10964-019-00993-5
  • Lai, Y. H., & Carr, S. (2018). A Critical Exploration of Child-Parent Attachment as a Contextual Construct. Behavioral Sciences (Basel, Switzerland)8(12), 112. https://doi.org/10.3390/bs8120112
  • McAdams, T. A., Rijsdijk, F. V., Narusyte, J., Ganiban, J. M., Reiss, D., Spotts, E., Neiderhiser, J. M., Lichtenstein, P., & Eley, T. C. (2017). Associations between the parent-child relationship and adolescent self-worth: a genetically informed study of twin parents and their adolescent children. Journal of Child Psychology and Psychiatry, and Allied Disciplines58(1), 46–54. https://doi.org/10.1111/jcpp.12600
  • Qu, Y., Fuligni, A. J., Galvan, A., & Telzer, E. H. (2015). Buffering effect of positive parent-child relationships on adolescent risk taking: A longitudinal neuroimaging investigation. Developmental Cognitive Neuroscience15, 26–34. https://doi.org/10.1016/j.dcn.2015.08.005
  • Read, D. L., Clark, G. I., Rock, A. J., & Coventry, W. L. (2018). Adult attachment and social anxiety: The mediating role of emotion regulation strategies. PLoS One, 13(12), e0207514. https://doi.org/10.1371/journal.pone.0207514
  • Ren, Z., Zhou, G., Wang, Q., Xiong, W., Ma, J., He, M., Shen, Y., Fan, X., Guo, X., Gong, P., Liu, M., Yang, X., Liu, H., & Zhang, X. (2019). Associations of family relationships and negative life events with depressive symptoms among Chinese adolescents: A cross-sectional study. PloS One14(7), e0219939. https://doi.org/10.1371/journal.pone.0219939
  • Waller, R., Shaw, D. S., Forbes, E. E., & Hyde, L. W. (2014). Understanding Early Contextual and Parental Risk Factors for the Development of Limited Prosocial Emotions. Journal of Abnormal Child Psychology, 43(6), 1025–1039. https://doi.org/10.1007/s10802-014-9965-7
  • Waller, R., Gardner, F., & Hyde, L. W. (2013). What are the associations between parenting, callous–unemotional traits, and antisocial behavior in youth? A systematic review of evidence. Clinical Psychology Review, 33(4), 593–608. https://doi.org/10.1016/j.cpr.2013.03.001
  • Walsh, E., Blake, Y., Donati, A., Stoop, R., & von Gunten, A. (2019). Early Secure Attachment as a Protective Factor Against Later Cognitive Decline and Dementia. Frontiers in Aging Neuroscience11, 161. https://doi.org/10.3389/fnagi.2019.00161

Bu metin yalnızca bilgilendirme amaçlı sunulmuştur ve bir profesyonelle görüşmeyi yerine geçmez. Şüpheleriniz varsa, uzmanınıza danışın.