Günlük Tutmak: Akıl Sağlığı için “Mucizevi” Bir Yöntem

Hem okuma hem de yazma beyninizi aktif tutan iki eylemdir. Bu yazıda, bu iki eylemin faydalarını öğrenin!

Bir günlük tutmak ve okumak hobiden çok daha fazlasıdır. Kendinizi ifade etmenize, rahatlamanıza ve stresi azaltmanıza yardımcı olur. Tabii ki, herkes bir günlük tutmanın faydalarını bilir. Sonuçta, bu çocuklarınıza miras kalabilecek ve onlara da aşılayabileceğiniz bir alışkanlıktır.

Bununla birlikte, unutmak istemediğiniz bir şeyi daha kalıcı hale getirmek için de yazıyor olabilirsiniz. Okuma ve yazma, daha fazla bilişsel becerisi olan çevik bir beyne sahip olmanıza yardımcı olabilir.

Okuma ve yazmanın, yaşlanmayla alakalı olan bunamayı geciktirdiği bilinmektedir. Bu, gelecekte herhangi bir nörodejeneratif hastalığa yakalanmayacağınız anlamına gelmez. Ancak, bu hastalıkların görülmesi daha uzun sürer ve etkileri şiddetli olmaz.

Bunların yanı sıra, günlük tutmak keyif vermekten ve deneyimlerinizi özgürce ifade etmekten çok daha fazlasıdır. Bilişsel sisteminiz için oldukça faydalıdır. Bu sağlıklı iki eylemi hala uygulamıyorsanız, başlamanızın zamanı geldi. Bugünkü yazıda bunun nedenini açıklayacağız.

Günlük tutmak ve okumak beyninize iyi geliyor

Hepimiz uzun yıllar yaşamayı istiyoruz. Ancak, eğer kalitesiz bir hayatımız olursa 80’li ya da 90’lı yaşlara ulaşmamız pek mümkün değildir. Kronik ağrı ve kardiyovasküler hastalıklardan daha kötüsü varsa, o da hafıza kaybıdır.

Haliyle, zaman geçtikçe sağlıklı ve mutlu olmanız şu anki yaşam tarzınıza bağlıdır. Okuma, yazma ve hatta arkadaşlarınızla birlikte kart ve başka oyunlar oynama gibi aktiviteler zihninizi zinde tutmanıza yardımcı olacaktır.

Bu sonuç, 2012’de Chicago’daki Rush Üniversitesi Tıp Merkezi’nde yapılan bir araştırma ile elde edildi.¹ Bunama ve bellek problemleri konusunda uzman olan Dr Konstantinos Arfanakis, daha sağlıklı bir beyne sahip olma söz konusu olduğunda okuma ve yazma arasındaki ilişkiyi destekliyor.

Aşağıdaki verileri inceleyelim.

Beyindeki beyaz madde

Beyaz madde, merkezi sinir sisteminin bir parçasını oluşturan dokudan oluşur. Beyin ve omurilik arasındaki boşluğu kaplar ve hassas bir akson ağı vasıtasıyla oluşur. Bu aksonlar, nöronların uzantılarıdır ve çok spesifik bir amacı vardır; sinir sisteminiz vasıtasıyla optimal bilgi dolaşımı sağlar.

Ancak, Alzheimer ve multipl skleroz gibi hastalıklar bu dolaşımı zorlaştırır. Zaman geçtikçe, 20’li ya da 30’lu yıllarınızda sahip olduğunuz dolaşımı zayıflatabilir. Ancak, oldukça faydalı olan okuma ve yazma gibi aktiviteler beynin bu bölümünde çok sayıda etkinlik üretir ve bunları güçlendirir.

Bu, nörologların “anizotrofi” dediği şeylerin üretilmesini sağlar. Bu, beyinde bağlantıyı, esnekliği ve gelişmiş bilgi aktarımını geliştirir. Bu tür faaliyetler sadece yeni sinirsel bağlantılar oluşturmazlar. Aynı zamanda, duygusal bileşeni de düşünmekte fayda vardır.

Kaygılarınızı bir günlükten okurken veya ona yazarken üretilen zihinsel rahatlama beyninizde bazı metabolik değişimlere neden olur, hipokamüs yeni bağlantılar yapar ve endorfinleri artırır.

Bu yazımıza da bir göz atın: Gece Kitap Okumak Beyniniz için Nasıl Fayda Sağlar?

Kişisel günlük tutmak, sağlığınız ve duygularınızı iyileştirir

BJPsych dergisinde de yayınlandığı gibi zihinsel sağlıkla ilgili çeşitli araştırmalara göre, duygu ve düşüncelerinizi yazmak için her gün birkaç dakika ayırmak beyninizi zinde tutmaya yardımcı olur.²

Bu durumda, dışavurumsal bir yazmadan bahsediyoruz. Yani, fikirlerinizi organize ettiğiniz, yeni duygularınızı, korkularınızı, hedeflerinizi ya da isteklerinizi yazdığınız özel bir yer. Bu, pek çok insan tarafından yıllardır kullanılan terapik bir tekniktir.

Eğer bu tekniği hayatınız boyunca her gün yaparsanız, bilişsel süreçleriniz olumlu yönde etkilenecektir. Analiz, duygusal yönetim ve stres yönetimi konusundaki kapasiteniz güçlenecektir.

Bütün bunlar, geçen zamana karşı beyninizi korumak için yapacağınız olumlu davranışlardır. Okuma ve yazma birbirini tamamlar. Eğer bu konu hakkında düşünürseniz, okumayı seven her insanın aynı zamanda yazmaktan da zevk aldığını görürsünüz. Ayrıca, kendilerini ifade etmekten ve duygu ve düşüncelerini anlatmaktan da zevk alırlar.

Eğer beyninizi kullanmazsanız köreleceğini unutmayın. Sadece endişeleri ve takıntılı düşünceleri depolayan beyin bir süre sonra yavaşlar ve tepki verme yeteneğini kaybeder. Neyse ki, bunu önlemek elinizde. Bir kitap okuyarak ya da bir defter satın alarak bu durumun önüne geçebilirsiniz.

Beyniniz size minnettar olacak.