Motivasyon ve Neşe Dolu Bir Gün Geçirmek İçin İpuçları

Mutluluk kişisel bir şeydir, her insana ver çevresine bağlı öznel bir konsepttir. Bununla birlikte, en sonunda mutluluk bir seçimdir.

Küçükken, her şey çok daha kolay, daha eğlenceli ve neşe dolu görünüyordu. Buna rağmen, büyüdükçe, yürüdüğümüz yol bizim hayallerimizi unutturur.

Zamanla kendimizi programlarız ve konforun kısır döngüsüne düşmüş bir şekilde buluruz.

Bu yüzden kendimizi rutinin kölesi haline getiririz. Hayatı mutluluk ile dolu ve tatmin bir şekilde yaşamanın önemi hakkındaki görüşümüzü yitiririz.

Ancak, her birimiz kendi var oluş durumumuzu ve hayatımızın yolunu belirleme gücüne sahibiz.

Mutluluk, neşe ve motivasyon

Dünyadaki en mutlu insan olan Matthieu Ricard, “mutluluğu derin bir dinginlik ve doluluk hissi” olarak tanımlar.

Ricard, herhangi bir insanın gerçek mutluluğu bulabileceğini belirtir. Bu bilgelik, fedakarlık, merhameti bularak ve zihinsel toksinleri bir kenara bırakarak bulunur. Bu da nefret, açgözlülük ve cehalet anlamına gelir.

Aynı şekilde Dalai Lama, “Mutluluk Kitabı”nda, insanların kendilerinin neşeyi ve mutluluğu zayıflatan koşulları yarattıklarını iddia ediyor. Bunun nedeni, aklın olumsuz eğilimleri, duygusal tepkiler ya da iç kaynakları takdir edip kullanamamasıdır.

Diğer yandan, insanların kendi acılarına neden olma gücü gibi, aynız zamanda neşe üretme kapasitesine de sahiptir.

Dalai Lama’ya göre, mutluluğun anahtarı içimizde bulunur. Günlük hayatta aldığımız ve uyguladığımız tutumları ve tepkileri içerir.

Aynı şekilde, mutlu olma hedefimize ulaşmak için temel bir unsur motivasyondur.

Ricard, daha önce de belirtildiği gibi, insanların arzu ettikleri zaman mutluluk, neşe ve memnuniyet hissetmek için kendilerini etkileme yeteneğine sahip olduklarını savunur.

Ancak, amacımız fedakar ve samimi ise, her günden tutkuyla zevk almamız çok daha muhtemel olacaktır. Ayrıca, bu diğer insanlara bulaşıcıdır.

Daha mutlu olmak için ne yapmalıyız?

Michael Fordyce, pozitif psikolojinin öncülerinden biriydi; duyguları, eylemleri ve pozitif bilişi geliştirmeyi amaçlayan yöntem ve faaliyetleri vardı.

“14 Temel Mutluluk İlkeleri” adlı programın yaratıcısıydı.

Bu program, diğer kişilerin mutlu insanların karakteristik özelliklerini ve ne yaptıklarını öğrenip yapma üzerine kuruldur. Bunu da yapabilirler.

14 koşul aşağıdaki gibidir.

• Daha aktif ve meşgul olun
• Daha fazla sosyalleşin
• Bazı önemli işlerde üretken olun
• Organize olun ve önceden plan yapın
• Endişelenmekten kaçının
• Beklentileri ve arzuları azaltın
• İyimser ve olumlu düşünceler geliştirin
• Anı yaşayın
• Sağlıklı bir kişilik üzerinde çalışın
• Dışa dönük ve sosyal bir kişilik geliştirin
• Kendiniz olun
• Olumsuz duygu ve sorunları ortadan kaldırın
• Yakın ilişkiler mutluluk için bir numaralı kaynaktır
• Mutluluğun değeri

Programın ilkelerinin yanı sıra, dikkate almanız gereken başka önemli noktalar da vardır.

Hastalıkların, tiroid problemlerinin, stresin, kimyasal veya psikolojik bozuklukların, ilaçların ve hatta menopozun, duygusuzluğun nedeni olabileceğini göz önünde bulundurmalısınız.

Aynı şekilde, fiziksel aktiviteye zaman ayırmak da vazgeçilmez olmalıdır. Egzersizin vücut üzerindeki etkileri sonsuzdur. Bu nedenle, bedenimize bakmak, neşe ve motivasyonla yaşamanın anahtarlarından biridir.

Kıskançlıktan kaçının

Kıskançlık, materyalizmin üzerinde çok fazla durulduğunda gerçekleşir. Sonuç olarak, zihinsel olarak huzur içinde olmak imkansızdır. Aslında, kıskançlık etkisi her türlü ilişkiyi yıpratır. Bu zihinsel ve fiziksel olarak yıkımdır.

Bundan dolayı, neşe ve zihinsel huzur yaratan duyguları geliştirmek önemlidir. Örnekler bilgi ve deneyimlerdir. Bu şekilde odağımız gerçek değerlerimize yönelecektir.

Olumlu duyguların tadını çıkarın

Tüm duygular pozitif bir işleve sahiptir, çünkü kendimizi tanımamıza izin verirler.

Yine de, affetme, umut, cömertlik ve şükran gibi olumlu duygular olumsuz olanları etkisiz hale getirmeye yardımcı olur. Onlar sadece zevk almamıza neden olmazlar, aynı zamanda kişisel, entelektüel, fiziksel, psikolojik ve sosyal kapasitemizi geliştirirler.

Acı verici deneyimleri kabullenmek

Olumsuz duygular yaşamda her zaman kaçınılmazdır, zira kayıp, hata ve başarısızlıklarla karşılaşırız.

Ancak, mutluluk acı çekmenin yokluğuna değil, olumlu ve olumsuz duyguların dengesine bağlıdır.

Acı verici deneyimleri kabullenmek, kendi kendini kontrol ve psikolojik esnekliği güçlendirir. Bu, trajedilere rağmen büyümeye devam etmemize yardımcı olacaktır.

Sonuç olarak, mutluluğu getiren neşe ve motivasyona ulaşmak, irade, metanet ve çalışma gerektirmektedir. Ama neşe ile yaşamak daha fazla yaşamak anlamına gelir ve sadece bu nedenden dolayı bile üzerinde çalışmaya değerdir.