Mutlu Olmak Hakkında Nörobiyolojiden 8 İpucu

Vücudunuzda büyük bir fark yaratmak için, yapabileceğiniz çok sayıda küçük, basit şey var. Ne olduklarını bu yazıda öğrenin!
Mutlu Olmak Hakkında Nörobiyolojiden 8 İpucu

Son Güncelleme: 24 Mart, 2019

Aşağıda size bütünsel olarak daha mutlu olabilmeniz için nörobiyolojiden gelen 8 ipucu vermek istiyoruz. Nörobiyoloji mi? Evet, odak noktamız beyniniz. Vücudunuzda olumlu değişiklikleri teşvik etmek için sizin yapabileceğiniz bazı şeyler var, unutmayın.

Bedensel işlevleriniz dengeye ulaştığında ve sağlığınız iyi durumdayken, vücudunuz sizi daha da mutlu edebilecek genel bir refah duygusuna neden olur. Bu yazıda, bazı biyolojik süreçlerden faydalanmak ve mutluluk hormonlarınızı serbest bırakmak için kendi beyninizi nasıl kullanacağınızı öğrenebilirsiniz.

Mutlu olmanıza yardımcı olması için nörobiyolojiden 8 ipucu

1. Her zaman minnettar olun

nörobiyolojiden mutlu olmak hakkında ipuçları

Müteşekkir olmak illa sözel olmak zorunda değildir. Hem bu duyguyu yaşayan hemde alıcı taraf adına oldukça faydalı bir histir. Birine şükranlarınızı sunduğunuzda, kendinizi hayatın pozitif tarafına koyarsınız. Bu da daha sonra beyindeki serotonin üretimini uyarır. Depresyonlu hastalarda kullanılan bir stratejidir.

2. Proaktif ve kararlı olun

Bir sorununuz olduğunda ve buna çözüm bulmak istediğinizde, beyniniz bu amaçla çalışır. Ve bir çözüm bulmak için enerji gereklidir. Ancak bu enerji tüketimi kendinizi endişeli ve sinirli hissetmenize neden olabilir.

Bununla birlikte, beyniniz bir şeyler yapmaya karar verdiğinde limbik sisteminizi sakinleştiren nörotransmiterlerin salınımını tetikler ve bu da dünyayı daha olumlu bir bakış açısıyla görmenize neden olur.

Bu nedenle, beyninizin problem-çözme kaynaklı stresini serbest bırakmasına yardımcı olan aktivitelerde bulunmak istersiniz. Bu noktada, nörobiyoloji, proaktif bir tutuma sahip olmanın yardımcı olabileceğini söyler, çünkü vücudunuzu olumsuz yönde etkilemeden çözümler bulmanızı sağlayabilir.

3. Kendinizi ifade edin! Olumsuzluğu serbest bırakın

mutlu bir çift

Nörobiyolojiden esinlenen bir başka öneri de duygularını ifade etmektir. Düşüncelerinizi dışarı bıraktığınızda, kendinizi daha iyi hissedersiniz ve sağlıksız ve olumsuz duygular içinizde sıkışıp kalmaz.

Olumsuzluğun fiziksel sağlık sorunlarına dönüşebileceğini unutmayın; genellikle anksiyete ve stres vakalarında durum bu şekildedir. Ne düşündüğünüzü dile getirdiğinizde ve bu şekilde gerginliğinizi serbest bıraktığınızda, beyniniz serotonin üretmeye başlar. Bu da sizi daha iyi, hoş olmayan durumların olumlu taraflarını görebileceğiniz bir konuma getirir. Beyninizin birden fazla bölgesini aktive eder.

4. Sosyal etkileşim

Sosyal etkileşim insanlar için son derece önemlidir. Özellikle de, insanların en çok ihtiyaç duyduğu şey sosyal destektir – özellikle sarılmalar ve sevgi dolu dokunuşlar. Bu jestler, aslında, hastalık ve diğer tıbbi problemlerin daha hızlı iyileşmesine yardımcı olabilir. Eğer yeterince fiziksel temasta bulunmazsanız, beyniniz bu yoksunluğu fiziksel bir ağrı olarak algılar (beyinde aynı bölgeler aktif hale gelir). Sonuç olarak, ruh halinizi etkileyen ve sizi depresyona sokabilecek süreçler başlayacaktır.

5. Öğrenmekten asla vazgeçmeyin

kitap okumak

Beyninizi yeni bilgilerle beslemeye asla ara vermeyin. Beyniniz çevresinden sürekli olarak gelen değişiklikleri kaydedecek ve bunlara uyum sağlamak zorunda kalacaktır. Ardından, bu adaptasyon sürecinden her geçtiğinde, mutluluk hormonu olan dopamini üretecektir. Beyniniz bütün bunları, yeni bilgileri aldığında ve işlediğinde gerçekleştirir. Yani daha çok mutlu olmak istiyorsanız, şimdi ne yapacağınızı biliyorsunuz.

6. Egzersiz yapın

Egzersiz yaparken endorfin salınımı gerçekleşir. Hipofiz beziniz endorfinleri bir ödül olarak serbest bırakır ve beyniniz bunları morfini algılama şekline benzer bir şekilde algılar. Böylece ağrı hissiniz azalır ve refah duygunuz artar. Hatta sadece güzel, uzun bir yürüyüş bile bireyde bu etkiye neden olabilir.

7. İyi uyuyun

nörobiyolojiden mutlu olmak hakkında ipuçları

Karanlık bir odada uyurken melatonin adı verilen bir hormon üretirsiniz. Bu hormon, bedensel süreçlerinizi yavaşlatmaktan sorumludur ve bu şekilde vücudunuzun geçirdiği günden sonra kendine gelmesine ve iyileşmesine olanak tanır. Nörobiyolojiden esinlenen başka bir deyişle, hipotalamustaki serotonini arttırır.

Yani, beyniniz, yatak odanızdaki aydınlık oranında bir artış algıladığında, stres hormonu salgılamaya başlar ve böylece vücudunuzu uyandırır. Bu nedenle, geceleri 6 ila 8 saat arası uyumaya ve yatak odanızı mümkün olduğunca karanlık tutmaya çalışmanız en iyisidir.


Tüm alıntı yapılan kaynaklar, kalitelerini, güvenilirliklerini, güncelliklerini ve geçerliliklerini sağlamak için ekibimiz tarafından derinlemesine incelendi. Bu makalenin bibliyografisi güvenilir ve akademik veya bilimsel doğruluğa sahip olarak kabul edildi.


    • Glenn R. Fox et al. “Neural correlates of gratitude”, Front Psychol. 2015; 6: 1491.
    • David Nutt et al. “Sleep disorders as core symptoms of depression”, Dialogues Clin Neurosci. 2008 Sep; 10(3): 329–336.
    • Harber VJ, Sutton JR., “Endorphins and exercise”, Sports Med. 1984 Mar-Apr;1(2):154-71.
    • McNab, F., Varrone, A., Farde, L., Jucaite, A., Bystritsky, P., Forssberg, H., Klingberg, T. (2008). “Changes in Cortical Dopamine D1 Receptor Binding Associated with Cognitive Training”,  Science, 323, pp.800-802.


Bu metin yalnızca bilgilendirme amaçlı sunulmuştur ve bir profesyonelle görüşmeyi yerine geçmez. Şüpheleriniz varsa, uzmanınıza danışın.