İlaç Yerine Muz Kullanabileceğiniz 5 Durum

Muzun içinde bulunan triptofan temel bir amino asit olup vücutta serotonine çevrilir ve serotonin de ruh halinizi iyileştirir.
İlaç Yerine Muz Kullanabileceğiniz 5 Durum
Karla Henríquez

tarafından incelendi ve onaylandı. Doktor Karla Henríquez.

Tarafından yazılmıştır Carolina Betancourth

Son Güncelleme: 16 Eylül, 2022

Bu yazımızda ilaç yerine muz kullanabileceğiniz 5 durumdan bahsedeceğiz.

Muz enerji, vitamin ve mineral sağlana tropikal bir meyvedir. Kilo vermeye yönelik beslenme dahil her tür beslenmeye iyi bir katkı sağlar.

Muz yalnızca dünyanın en çok tüketilen meyvelerinden biri değil aynı zaman da en sağlıklılarındandır.

İnsanlar çoğu zaman, özellikle kilo vermeye çalıştıklarında muzdan kaçınırlar.

Muz, avokadodan sonra en yüksek kalorili ikinci meyve olarak  bilinir.

Ancak muzun içinde bir porsiyon başına (yaklaşık yarım muz) yalnızca 90 kalori bulunur.

Muzu doğru miktarda beslenmenize eklemek kilo vermenizi engellemez ve size birçok şekilde fayda sağlar.

Muzun neden ilaçlardan daha iyi olduğunu öğrenmek için okumaya devam edin!

İlaç Yerine Muz Kullanabileceğiniz 5 Durum

Muz önemli bir şeker ve potasyum, magnezyum, demir ve beta karoten gibi mineral kaynağıdır.

Ayrıca içinde yüksek miktarlarda folik asit, B vitamini, C vitamini, E vitamini gibi vitaminler ve lif bulunur.

Muz karbonhidrat yönünden zengindir ve vücuda enerji veren en iyi kaynaklardan biridir.

Bu özellikleri nedeniyle çocuklara muz yemeleri tavsiye edilir.

Potasyum deposu olan muz ayrıca vücudun fazla sudan da kurtulmasına yardımcı olarak dengesini korumasına ve hipertansiyon ile gut gibi hastalıkların tedavi edilmesine yardımcı olur.

1. Yüksek tansiyon

hipertansiyon

Bir kişi çok fazla sodyum tüketip yeterince potasyum almazsa, tansiyonunun çıkması muhtemeldir.

Vücudumuza yeterince potasyum sağlamak çok önemlidir ve muz da bu çok gerekli mineralin harika bir kaynağıdır.

Her sabah muz yemenizi öneriyoruz. Bu sağlıklı alışkanlıkla tansiyonunuz ideal düzeyde olacaktır.

2. Depresyon

Depresyondan şikayetçi birçok insan muz yedikten sonra kendini daha iyi hissettiğini ifade etmektedir.

Araştırmacılar bunun muzun içinde bulunan temel bir amino asit olan triptofandan kaynaklandığını bulmuştur.¹

Vücutlarımız bu maddeyi yeterli miktarlarda sentezleyemediğinden beslenmemizde bu amino asidi yeterli ölçüde almamız önemlidir.

Tritofan, iyi hisler ve mutluluktan sorumlu bir nörotaşıyıcısı olan serotonine dönüştürülür.

Tek bir muz, bu faydayı size sağlamaya yetecektir. Dakikalar içinde kendinizi daha rahatlamış ve daha iyi bir ruh hali içinde hissedeceksiniz.

3. Stres

stres

Stres metabolizmayı değiştirebilir ve potasyum seviyesini düşürebilir.

Bu sebeple, muz yemek bu minerali tekrar elde etmenin iyi bir yoludur; çünkü sizin de bildiğiniz üzere muz bulabileceğiniz en iyi potasyum kaynaklarından biridir.

Ancak muzun faydaları iyi bir potasyum kaynağı olmanın dışında, aynı zamanda bizi iyi hissettirme ve sakinleştirme konusunda da çok yardımcıdır.

4. Kabızlık

Muz içerisindeki pektin sayesinde hazma en iyi gelen gıdalardan biridir.²

Pektin sindirimi hızlandıran ve vücuttan toksinlerin atılmasına yardımcı olan bir liftir.

Bu özellikleri muzu kabızlıkla savaşmaya ya da yavaş hazma karşı ideal kılar.

Ek olarak, muzun probiyotik özellikleri sindirim sistemi için son derece faydalı olup; gaz, kramp ya da baskıyı alır.

5. PMS (adet öncesi sendromu)

pms

B6 vitamini yönünden zengin olan muzun kan şekeri seviyesi üzerinde de olumlu bir etkisi vardır.

Genelde, B grubu vitaminler kadınları etkileyen adet öncesi sendromunun bazı belirtilerinin azalmasına yardımcı olur.

Her gün bir muz yiyerek siz de kramplarınızı ve genelde PMS ile bağdaştırılan  ödemi azaltabilirsiniz.

İlave bir faydası da ruh durumunuza iyi gelmesi ve adet öncesi sendromu yaşanırken gerilen sinirleri yatıştırmasıdır.

Bu yüzden ilaç yerine muz almayı tercih edebilirsiniz.


Tüm alıntı yapılan kaynaklar, kalitelerini, güvenilirliklerini, güncelliklerini ve geçerliliklerini sağlamak için ekibimiz tarafından derinlemesine incelendi. Bu makalenin bibliyografisi güvenilir ve akademik veya bilimsel doğruluğa sahip olarak kabul edildi.


  • Geleijnse, J. M., Kok, F. J., & Grobbee, D. E. (2003). Blood pressure response to changes in sodium and potassium intake: a metaregression analysis of randomised trials. Journal of human hypertension17(7), 471-480. Available at: https://www.nature.com/articles/1001575. Accessed 27/03/2020.
  • Lara-Espinoza, C., Carvajal-Millán, E., Balandrán-Quintana, R., López-Franco, Y., & Rascón-Chu, A. (2018). Pectin and pectin-based composite materials: beyond food texture. Molecules23(4), 942. Available at: https://doi.org/10.3390/molecules23040942. Accessed 27/03/2020.
  • Dreher, M. L. (2018). Whole fruits and fruit fiber emerging health effects. Nutrients10(12), 1833. Available at: https://doi.org/10.3390/nu10121833. Accessed 27/03/2020.
  • Someya, S., Yoshiki, Y., & Okubo, K. (2002). Antioxidant compounds from bananas (Musa Cavendish). Food chemistry79(3), 351-354. Available at: https://doi.org/10.1016/S0308-8146(02)00186-3. Accessed 27/03/2020.
  • Higgins, J. A. (2014). Resistant starch and energy balance: impact on weight loss and maintenance. Critical reviews in food science and nutrition54(9), 1158-1166. Available at: https://doi.org/10.1080/10408398.2011.629352. Accessed 27/03/2020.

Bu metin yalnızca bilgilendirme amaçlı sunulmuştur ve bir profesyonelle görüşmeyi yerine geçmez. Şüpheleriniz varsa, uzmanınıza danışın.