Perinatal Kederin Acı Gerçeği

Bir bebek, hamileliğin 22. haftasından ya da doğduktan sonra yaşamını yitirirse bu duruma perinatal ölüm denir. Bu durum gerçekten oldukça zor bir süreçtir. 
Perinatal Kederin Acı Gerçeği

Tarafından yazılmıştır Thady Carabaño

Son Güncelleme: 16 Eylül, 2022

Perinatal ölüm, bir bebeğin doğumdan birkaç gün önce ya da sonra yaşamını yitirmesine verilen isimdir. Hem anneyi hem de babayı ve üstelik aileyi de çok kötü bir zaman diliminde yakalar.

Hamile kadın bebeğinden başka bir şey düşünmez, kendini sürece verir ve anne olacağı günü iple çeker. Yine de, farklı nedenlerden ötürü bebek yaşamını yitirdiğinde herkes yıkılır.

Kadın, eşi ve ailesi bu zaman zarfında perinatal keder dediğimiz bir dönemden geçmelidir. Tıpkı sevilen birini kaybetmek gibi, bebek ile tanışamamak da dahil olmak üzere, derin bir duygusal yara açılır.

Hamilelik Üzücü Bir İstatistik Olduğu Zaman

hamile kadın yatakta

En sonunda hamile olduğunuzu öğrenmek muazzam bir mutluluktur. Hemen akabinde, duygular, tutkular ve beklentiler ortaya çıkar. Yine de, hamileliğin büyük bir risk taşımadığından emin olmak adına, ilk üç ayı sorunsuz atlatmanız gerekir. 

Düşükler, genellikle hamileliğin 12. ya da 13. haftasından önce olur. Her ne kadar, kadınlarda çok yoğun bir duygusal yara açsa da, bu durum perinatal keder olarak görülmez. 

Bu acıya perinatal adı verilir çünkü bebek perinatal dönem (gebeliğin son dönemlerini ve doğumun olduğu zamanı kapsayan zaman dilimi) içerisinde yaşamını yitirmiştir. Bu dönem, hamileliğin 22. haftası ile doğumdan sonraki ilk haftası kapsar.

Perinatal Keder Sessizdir

yeni doğan bir bebek

Yolunu dört gözle beklediğiniz yavrunun kaybından ortaya çıkan yoğun acıya ek olarak, sosyal ve çalışma ortamlarında annelerin ve babaların yaşamakta olduğu keder pek fark edilmez. Bu nedenle, kabullenme ve iyileşme süreci daha yavaş ilerler ve daha karmaşık bir hal alır.

Bebeklerini kaybeden annelerin duygularını yoğunlaştıran birçok farklı faktör vardır:

  • Düşükler ya da daha önceden yaşanana perinatal ölümler uygun bir şekilde ele alınamamıştır.
  • Hamile kalmak için geçen süre.
  • Hamileliğe ayrı bir yük bindirdiği için annenin yaşı
  • Özellikle çocuk doğduktan sonra, aranızda oluşan bağ.
  • Sosyal desteğin eksikliği. Sağlık sigortası ve hastaneler bu duruma yönelik bir servis sağlamaz.
  • Bebeğe bir isim vermek ya da bebeğe veda etmek gibi, ailenin sosyal çevresi ile tecrübeleri ve hatıraları paylaşamamak.

Perinatal Keder Safhaları

Perinatal keder, günler, haftalar, aylar ve hatta yıllar bile sürebilir. Her şey, kadının durumu algılamasına ve bebeğin ölümü sonrası ortaya çıkan koşullara bağlıdır.

Çekilen tüm acılarda olduğu gibi, birkaç tane safhası vardır.

İnkar Safhası

Bu aşamada böyle bir durumun yaşandığına inanmak zor olur. Kadının aklında böyle bir can kaybına inanmak için bir yer olmaz.

Bu şok ve inanmamışlık hali, aklın asıl gerçeği adım adım sindirmesi sürecine karşılık gelir.

Öfke Safhası

kadın çok öfkeli

Bu durumda, anneler başların gelen durumdan ötürü üzülür ve suçluluk hissederler. Kendilerine, eşlerine ve hatta bebekleri ile ilgilenen doktorlara kızarlar.

Eğer kadının dindar bir kişiliği varsa, başına gelen bu felaketten ötürü Tanrı’ya kızar. Aynı zamanda herhangi bir sorun yaşamadan çocukları ile mutlu mesut gezen aileleri de kıskanır.

Pazarlık Süreci

Bu aşamada suçluluğun yerini kafa karışıklığı alır. ‘Şunu yapsaydım böyle olurdu‘ gibi düşünceler, bu tür bir durum yaşayan annelerin ve babaların aklından geçer.

Kendi kendilerine, tekrar ve tekrar ne olabileceğini, bebeklerinin ölümünü engellemek için yapabileceklerini düşünür de dururlar. Aynı zamanda, bebekleri doğmuş ve sağlıklı olsaydı ne olabileceğini düşünürde dururlar.

Depresyon Süreci

kadın çok üzülmüş

Pazarlık süreci, depresyon sürecine yol açar. Geri dönülemez gerçeklik ile karşılaştıktan sonra, duygular ve semptomlar ortaya çıkmaya başlar. Örneğin, kadınlar üzülür, uyku bozuklukları gösterir ve iştahları kaybolur.

Aynı şekilde tekrar hamile kalma endişesi de vardır. Birçok kadın, bir sonraki seferde de aynı şeyin başlarına geleceği korkusunu yaşar.

Kabullenme Süreci

Bu adım, sürecin son basamağıdır. Büyük bir kayıp yaşadıktan sonra artık yaşamaya devam etmenin zamanı geldiği kabul edilir.

Adım adım, kadınlar günlük yaşamlarına geri döneceklerdir. Yine de, yeni bir hamilelik için tekrar hazır olmak zaman alacaktır.

Perinatal Kederi Aşmak için İp Uçları

Eğer bebeğinizi yeni kaybetmişseniz, o zaman perinatal keder dönemini de yaşamanız gerekir. Hamileliğin mutlu bir son ile sona ermemesinden ötürü ortaya çıkan yaraları iyileştirmeniz ağlamanız ve kabul etmeniz için bu süreç gereklidir.

Bu acının farklı aşamalarını aşmak için sizlere bir kaç ip ucu önerebiliriz:

  • Doktorunuz, kayba yol açan sebep ile ilgili ayrıntılı bir bilgi vermelidir. Ek olarak, gelecekteki hamilelik safhalarını etkileyecek sonuçları da söylemesi gerekir.
  • Ayrıca, eşiniz, akrabalarınız, aileniz ve iş arkadaşlarınız ile beraber bebeğiniz hakkında konuşmayı da ihmal etmeyin. Acıdan kurtulmak için, kaybettiğiniz bebeğinizi unutmak zorunda değilsiniz.
  • Ek olarak, canınız nasıl istiyorsa öyle acı çekin.  Çektiğiniz acıya bir son kullanma tarihi koymayın.
  • Her geçen gün kendinizi daha iyi hissetmek için elinizden gelen her şeyi yapmanız gerekir.
  • Fiziksel ve duygusal sağlığınızı sakın ola ihmal etmeyin. Profesyonel yardım istiyorsanız, bir uzman ile kesinlikle görüşün.
  • Akabinde, bebeğiniz için aldığınız kıyafetleri ve aksesuarları ne yapacağınıza kimse sizin adınıza karar vermemeli.
  • Gülmek sağlıktır. Gülmek ve mutlu olmak, bebeğinizin mirasını lekelemez, sakın ola böyle düşüncelere kapılmayın.
  • Son olarak, bebeğinizi hatırlamak için bir ritüel tutturmak istiyorsanız, bunu uygulayın.
heykelden bir bebek

Sonuç

Perinatal keder, bebeğinizin ölümüne neden olan sebeplerden bağımsız olarak ele alınmalıdır. Kadın, partner, ya da ailenin acı çekmesi gayet normal bir durumdur. Adım adım herkes bu süreci atlatır. Mesele sabırlık olmaktır.


Tüm alıntı yapılan kaynaklar, kalitelerini, güvenilirliklerini, güncelliklerini ve geçerliliklerini sağlamak için ekibimiz tarafından derinlemesine incelendi. Bu makalenin bibliyografisi güvenilir ve akademik veya bilimsel doğruluğa sahip olarak kabul edildi.



Bu metin yalnızca bilgilendirme amaçlı sunulmuştur ve bir profesyonelle görüşmeyi yerine geçmez. Şüpheleriniz varsa, uzmanınıza danışın.