Anksiyete ile Başa Çıkmak için Yapmanız Gereken 7 Şey

Çoğumuz, anksiyete ile başa çıkma konusunda başkalarından bol bol tavsiye almaya alışığız. “Her şeyi ciddiye alma
Anksiyete ile Başa Çıkmak için Yapmanız Gereken 7 Şey

Son Güncelleme: 30 Ekim, 2020

Anksiyete ile başa çıkma tavsiyelerine bir türlü uyamamamızın nedeni aklımızın başka bir düzeyde çalışmasıdır; aşırı derecede endişe, olumsuzluk ve kendini kontrolü kaybetme ile kontrol edilen odak noktamızı bloke ederiz.

Zihinlerimiz bu durumda iken “yavaşlamak” oldukça zordur. Hatta bazen tatildeyken bile yorgun düşebiliyoruz ve “bu sebepten” anksiyete atağı geçirebiliyoruz.

Öte yandan, bir çok stratejinin ve anksiyeteyle baş etme tavsiyesinin, anksiyete belirtileri tedavisinde işe yaradığını ancak sorunu kökünden çözmede yeterli olmadığını unutmamak gerekiyor.

Meditasyon yapmak, yürüyüşe çıkmak ve hatta sakinleştirici almak, belirtileri ortadan kaldırmak için etkili olabilir ancak anksiyeteye sebep olan sorunlar hala içimizdedir. Bu nedenle, anksiyete durumunda kaçınılması gereken şeyleri bilmek gerekir.

Böylece, içimizdeki şeytanı daha iyi anlayarak, onu kontrol altına alabilir, güçsüzleştirebilir ve hayatlarımızın kontrolünü tekrar kendi elimize alabiliriz.

1. Her şeye kulak asmayın; “kafanızda dolaşan” düşünceleri durdurun.

düşünen kadın

Kurtulun! Sizi gün boyunca sürekli huzursuz eden ve rahatınızı bozan düşüncelerden kurtulun.
  • Bir düşüncenin, imajın, cümlenin ya da anının zihnimizde kalıcı olmaya başladığı anın farkında olmalıyız.
  • Zihinde sürekli dolaşan düşünce bir kez tanımlandı mı dikkatiniz daha sakin ve pozitif bir şeye yöneltebilirsiniz.

Spor ya da resim yapmak, güvendiğiniz biriyle konuşmak aksiyete ile mücadele etmek için en iyi tavsiyelerden bir kaçı olabilir.

2. Sorunlarınızda kaçıp saklanmaya çalışmayın.

Belki de işiniz size anksiyete sebep oluyor ve bu yüzden istifa etmeye karar verdiniz. Belki başkalarıyla olan sorunlarınız o kadar ciddidir ki, evde daha fazla vakit geçirmeyi ya da eve geç gelmeyi tercih ediyorsunuzdur…

  • Bu davranışlar sizi endişelendiren ve kafanızı karıştıran şeylerden kaçmanın bir yoludur..
  • Bugünün sorunlarını yarına taşımayın. Aksi halde kafanızda giderek daga fazla endişe, acı ve hayal kırıklığı birikir ve başka hiçbir şey için yer kalmaz.

3. Henüz olamamış şeyler için endişelenmeyin.

çok düşünmeyin

Bunu yaparsam ya da bunu söylersem bu olur. Örneğin, bunu değiştirirsem, gerçekleşmesini istemediğim bir şey kesinlikle olacak… Eğer sizde sürekli böyleyseniz, bu düşüncelerin insan oğlunun çekebileceği en acı ve en zayıflatıcı anksiye türünün zeminini oluşturduğunu unutmayın.

Kimsenin yarın ne olup olmayacağını görebildiği kristal bir küresi yoktur. Bu yüzden, dikkatinizi şimdiye toplayın ve olumsuzluğu kontrol altına alın.

Bu yazımızı da sevebilirsiniz: Anksiyetenin 10 Fiziksel İşareti

4. Sakin olun, kendinizi çok “dinlemeyin”.

Birden fazla anksiyete atağı geçirmiş kişiler, aynı durumun tekrar yaşanmasından korkarlar. Bazen bu atakların gerçekleşmesinden o kadar endişelenirler ki, korkuları yeni bir anksiyete atağına sebep olur.

  • Kalp atışınızı, kalp atış hızınızı kontrol ederek ve “Oraya girersem gerilirim” veya “Bunu yaparsam kontrolü kaybederim” gibi kendinizi aşırı dinlemekten kaçının.
  • Bu alışkanlığı değiştirmeli, özgürce ve ve emin bir şekilde yaşamalı, korkularınızla yüzleşmelisiniz. Çünkü böyle yaparsanız barış ve istikrarı sağlayabilirsiniz.

5. Kilit nokta anksiyeteden kurtulmaya çalışmamaktır.

endişeli kadın

Bu oldukça yaygın bir hatadır: Anksiyetenin her ne pahasına olursa olsun ortadan kaldırılması gereken bir durum olduğunu düşünüyoruz.
  • Anksiyete ile baş etmenin en iyi yollarından biri dengeyi sağlamaktır. Anksiyete ile yaşamak kabul edilebilir ancak sizi kontrol etmesine izin vermemelisiniz. 
  • Anksiyetenin her insan oğlunun bir parçası olduğunu anlamalıyız. Hayatta kalmamıza ve gereksiz riskleri almamamıza yardımcı olur ve hatta bize istediğimiz şeyi elde etmek için enerji ve motivasyon sağlar.
  • Ancak anksiyete bizi felç ya da kontrol eden ve mutluluğunuzu elinizden alan bir duyguya dönüştüğünde, harekete geçmenin zamanı gelmiştir.

Sorunun kökünü bulmalısınız. Oturup kendinizle konuşmalı ve olumsuz duyguları olumlu duygulara dönüştürmelisiniz.

6. Anksiyete anında kaçınmanız gereken insanlar vardır.

Tuhaf gelebilir, ancak bazen anksiyetenin merkez noktası, sizi mutluluğunuzdan koparmaya çalışan belli bir kişiden kaynaklanıyor olabilir.

  • Bu kişi eşiniz ya da karışık, size zarar veren bir ilişki de olabilir.
  • Tamamen alışamadığınız çalışma ortamı gibi karmaşık bir durum da olabilir.
  • Ayrıca kendi çekirdek ailenizde kendinizi dışlanmış ya da savunmasız hissediyor olabilirsiniz.

Bu durumlarda yapılması gereken en iyi şey anksiyetenin odak noktasını belirlemek ve mümkün olan “kaçış yolları” nı veya sorunu çözmek için yapılması gereken eylemleri gerçekleştirmektir.

7. Yaşamayı bırakmayın; anksiyete en değerli zamanınızı elinizden alıyor.

yaşamaktan vazgeçmeyin

Farkında olmasak da bu yaşanan bir durumdur. Anksiyete, hayatlarımızı, irademizi, umudumuzu ve hatta kimliklerimizi çalıyor.
  • Anksiyete ile başa çıkma tavsiyeleri, anksiyetenin sizi başka birine dönüştürmesini önlemenize yardımcı oluyor. Bu, hoşlanmadığnız, ve daha önce olduğunuz kişiye benzeyen biri olabilir.
  • Bunun olmasına izin vermeyin! Bu “kimlik hırsızı”nın kişiliğinizi ve mutluluğunuzu çalmasına ve sizi hiçbir şeysiz bırakmasına izin vermeyin. Kontrolü ve dizginleri elinize alın, sorunu ve çözümleri içinizde aramaya başlayın.

Unutmayın, konu anksiyete ile mücadele etmek olunca çok boyutlu bir yaklaşım benimsemek gerekir. İlaçlar faydalıdır, ancak anksiyete ile başa çıkma tavsiyelerinin dengesini en iyi şekilde sağlamak için bazı bilişsel-davranışçı terapiler, gevşeme teknikleri ve aile ya da arkadaşlardan destek almak da oldukça önemlidir.


Tüm alıntı yapılan kaynaklar, kalitelerini, güvenilirliklerini, güncelliklerini ve geçerliliklerini sağlamak için ekibimiz tarafından derinlemesine incelendi. Bu makalenin bibliyografisi güvenilir ve akademik veya bilimsel doğruluğa sahip olarak kabul edildi.


  • Robinson, O. J., Vytal, K., Cornwell, B. R., & Grillon, C. (2013). The impact of anxiety upon cognition: perspectives from human threat of shock studies. Frontiers in human neuroscience, 7, 203.
  • Hofmann, S. G., Sawyer, A. T., Witt, A. A., & Oh, D. (2010). The effect of mindfulness-based therapy on anxiety and depression: A meta-analytic review. Journal of consulting and clinical psychology, 78(2), 169.

Bu metin yalnızca bilgilendirme amaçlı sunulmuştur ve bir profesyonelle görüşmeyi yerine geçmez. Şüpheleriniz varsa, uzmanınıza danışın.