Kadınlarda Cinsel İşlev Bozukluğu: Nedenleri

Kadınlarda cinsel işlev bozukluğu tabu bir konu olmaya devam etmektedir. Bu sebepten dolayı, pek çok kadın cinsellikleri ile ilgili problemler deneyimlerler; ancak hem bunları bildirmezler, hem de aşabilmek için gereken yardımı aramazlar.
Kadınlarda Cinsel İşlev Bozukluğu: Nedenleri

Son Güncelleme: 05 Ocak, 2021

Kadınlarda cinsel işlev bozukluğu, kadınların cinsel zevk almasını engelleyen çeşitli zorlukları içeren bir kavramdır. Aynı zamanda pek çok yerde hala tabu olan bir konudur.

Bu, California Üniversitesinden bir ekip tarafından yürütülen ve 2003 yılında  Doğurganlık ve Sterillik dergisi tarafından yayınlanan bir araştırma ile doğrulanmıştır.

Araştırmacılar, cinsel işlev bozukluğu olan kişilerin deneyimlerini daha fazla araştırmayı hedefleyerek, kadınların yüzde 40’ının bir doktordan yardım istemediğini bulmuştur. Cinsel zevk almakta güçlük çekiyorlarsa dahi durum bu şekildedir.

Aslında, kadınlarda cinsel işlev bozukluğu kavramı tartışmalıdır. Açıkça söylemek gerekirse, bu etiket yalnızca kadınların cinsel yaşamlarından rahatsız oldukları durumlarda geçerlidir. Bu nedenle kriterler çok özneldir.

Bazı kadınların libidoları düşüktür ya da orgazma kolayca ulaşamazlar. Durum bu dahi olsa, bir problemleri olduğunu düşünmezler.

Bu vakalarda, belirleyici faktör cinsel yaşamlarında yaşadıkları iyilik ya da rahatsızlığın derecesi olduğundan, kadın cinsel işlev bozukluğu etiketini kullanamayız.

Kadınlarda Cinsel İşlev Bozukluğu Nedir?

Yatağında oturan bir kadın.

Kadınlarda cinsel işlev bozukluğu iki açıdan tanımlanabilir: biri biyolojik, diğeri ise psiko-sosyaldir. Biyolojik bir bakış açısından; arzu, heyecan ya da orgazmı deneyimleme sorununa karşılık gelir. Bilim adamları bu listeye ilişki sırasında ağrı deneyimlemeyi de eklemektedir.

Psiko-sosyal bir bakış açısına göre ise, kadın cinsel işlev bozukluğu, kadınların alışılmış cinsel davranışında önemli bir değişiklik olduğunda ortaya çıkar. Ve bu değişiklik kadının öznel bir çatışma hissetmesine neden olduğunda bu durumdan bahsedilir.

Cinselliğin fizyolojik mekanizmaların uygulanmasının yanı sıra, aynı zamanda bir dizi duygu, inanç, yaşam tarzı, anı ve dünyayla bağlantıya atıfta bulunduğunu da unutmamalısınız. İnsanlar biyolojiktir, ancak aynı zamanda semboliktir.

Kadınlarda Cinsel İşlev Bozukluğu Türleri

Tıbbi bir bakış açısına göre, kadın cinsel işlev bozuklukları, her birinin kendine özgü nedenleri ve özellikleri olan çeşitli türlere ayrılmıştır. 2016 yılında SEMERGEN – Aile Hekimliği dergisinde yayınlanan bir araştırma gibi araştırmalardan, kadın cinsel işlev bozukluğunun türlerinin şunlar olduğu sonucuna varabiliriz:

  • Hipoaktif cinsel istek. Bu, hayatın belirli dönemlerinde yaşanan cinsel istek azalmasıdır.
  • Cinsel uyarılma bozukluğu. Bu, kadının cinsellik ile ilişkili fizyolojik mekanizmaları başlatmakta güçlük çekmesi, hatta bunu yapmayı imkansız bulması durumudur.
  • Cinsel ilişki ile ilişkili ağrı. Bu, disparöni olarak bilinir ve cinsel ilişki sırasında yaşanan fiziksel ağrıya karşılık gelir. Çoğu zaman, cinsel ilişkiyi zorlaştıran, vajinal kasların istemsiz kasılması olan vajinismus ile ilişkilidir.
  • Orgazmik bozukluk. Bu, uyarılmadan sonra orgazma ulaşmanın zor olması durumudur.

Ana Fiziksel Nedenler

Uyuyan bir kadın.

Kadınlarda cinsel işlev bozukluğu, neredeyse her zaman hem fiziksel hem de duygusal problemler ile ilişkilendirilir. Genelde, fiziksel sorunları genellikle kısa bir sürede çözebilirsiniz. Duygusal faktörler daha fazla zaman gerektirir.

Fiziksel nedenler arasında aşağıdakiler öne çıkmaktadır:

  • Kronik hastalıklar. Bazı hastalıklar cinsel isteği etkiler. Bunlar başlıca diyabet, kanser, artrit, multipl skleroz ve kalp hastalığıdır.
  • Jinekolojik problemler. Genellikle bu bölgede yapılan bir ameliyattan sonra gerçekleşen pelvik kas problemleri, cinsel isteği etkileyebilir. Ayrıca endometriozis ya da sistit gibi bazı bozukluklar da aynı etkiye sahip olabilir.
  • Hormonal problemler. Bunlar östrojen ya da testosteron seviyesindeki düşüşe karşılık gelirler. Birincisi, menopoz ya da prematüre yumurtalık yetmezliğine bağlıdır. İkincisi, yumurtalıkların alınması ya da yaşlanmaya bağlıdır.
  • İlaçlar. Bazı ilaçlar cinsel işlevi değiştirebilir. Bunlar arasında antihipertansifler ve antidepresanlar bulunur. Alkol ve diğer psikoaktif ilaçlar da cinsellik üzerinde rol oynayabilir.

Bu yazımızı da keşfedin: Cinsel Arzularınız Hakkında Konuşmak

Ana Psikolojik ve Sosyal Nedenler

Duygusal faktörlerin cinsel yaşam üzerinde her zaman büyük bir etkisi vardır. Bunlardan en önemlisi, çocukluk ya da ergenlik döneminde fiziksel, cinsel ya da duygusal istismara uğramaktır. Bu, uygun şekilde tedavi edilmezse uzun vadede devam edebilecek travmalara neden olur.

Buna ek olarak, bu durumun ortaya çıkmasına neden olabilecek başka faktörler de vardır:

  • Stres ya da anksiyete. Keder ve endişeler sekse olan ilgiyi azaltır ya da aldığınız keyfi sınırlar.
  • Depresyon. Depresif durumlar, cinsiyetin fizyolojik mekanizmalarını engeller ve cinsel ilgiyi önemli ölçüde azaltır.
  • Engellemeler (inhibisyonlar). Bunları yakınlık korkusu, kontrolü kaybetme korkusu, düzgün performans göstermeme korkusu ya da utanç ve düşük benlik saygısı olarak ifade edebilirsiniz.
  • Yorgunluk. Yorgunluk, seksten zevk alma yeteneğinizi sınırlar. Çok yoğun bir program, kadınlarda cinsel işlev bozukluğuna kolayca yol açabilir.
  • İlişki problemleri. Bir ilişkide çözülmemiş zorluklar yaşadığınızda, bunun cinsel yaşamınıza yansıması çok yaygındır.
  • Yanıltıcı inançlar. Bazen dini ya da ideolojik faktörler kişinin cinsel hazzın kötü bir şey olduğunu düşünmesine neden olur.

Kadınlar genellikle uygun tedavi ile kadın cinsel işlev bozukluğunun üstesinden gelebilir. Çoğu durumda bu geçicidir. Ancak, en iyisi, ilgili tüm faktörlerle başa çıkmak için eğitilmiş bir profesyonel olan bir seksoloğa danışmaktır.


Tüm alıntı yapılan kaynaklar, kalitelerini, güvenilirliklerini, güncelliklerini ve geçerliliklerini sağlamak için ekibimiz tarafından derinlemesine incelendi. Bu makalenin bibliyografisi güvenilir ve akademik veya bilimsel doğruluğa sahip olarak kabul edildi.


  • Bravo, C. S., Carmona, F. M., Meléndez, J. C., & Ramírez, S. M. (2005). Disfunción sexual femenina su relación con el rol de género y la asertividad. Perinatología y reproducción humana, 19(3-4), 152-160.
  • Berman, L., Berman, J., Felder, S., Pollets, D., Chhabra, S., Miles, M., & Powell, J. A. (2003). Seeking help for sexual function complaints: what gynecologists need to know about the female patient’s experience. Fertility and sterility, 79(3), 572-576.
  • Montero, A. A., & Carnerero, C. S. (2016). Disfunción sexual femenina: opciones de tratamiento farmacológico. SEMERGEN-Medicina de Familia, 42(5), e33-e37.
  • Sexual Problems in Women | Dyspareunia | MedlinePlus. Retrieved 3 May 2020, from https://medlineplus.gov/sexualproblemsinwomen.html

Bu metin yalnızca bilgilendirme amaçlı sunulmuştur ve bir profesyonelle görüşmeyi yerine geçmez. Şüpheleriniz varsa, uzmanınıza danışın.