Rifampisin ve Tüberküloz Hakkında Bilmedikleriniz
Rifampisin, rifamisin grubuna dahil olan antibiyotik bir ilaçtır. Yarı sentetik yapıda olan bu ilaç, tüberküloz tedavisinde ilk seçenek olarak kullanılır. Rifampisin ve tüberküloz arasındaki bağlantı hakkında merak ettiğiniz her şeyi bu yazıda bulabilirsiniz.
Ancak bu ilaç tek çözüm olarak düşünülmemelidir. Yani rifampisin, tüberkülozu tedavi etmek için alınan tek ilaç olmamalıdır. Eğer sadece rifampisin kullanılırsa, antibiyotiğe dirençli bakteriler bu durumdan faydalanacaktır. Bu yüzden genelde doktorlar bu ilacı diğer ilaçlarla birlikte uygulamayı tercih eder. Bu ilaç ve tüberküloz tedavisi hakkında daha fazla bilgi edinmek için okumaya devam edin.
Rifampisin başka hastalıkların tedavisinde de kullanılmaktadır. Örneğin Neisseria meningitidis bakterisini vücudunda taşıyan ancak belirti göstermeyen kişiler bu ilaçla tedavi olabilir. Buna ek olarak, rifampisin, Hemofilus influenza tip b ve cüzzam hastalığının tedavisinde de önleyici ilaç olarak kullanılır.
Rifampisin ve tüberküloz: Bu ilacın tarihçesi
Bu antibiyotik türü, piyasadaki yerini ilk olarak 1960’lı yıllarda aldı. Bilim insanları ilk önce rifampisin metaboliti olan rifampin B’yi elde ettiler. Daha sonra bu ilacın antibiyotik gücünü arttırmak ve aynı zamanda safra kesesi tarafından hızla emilmesini önlemek için bir dizi yapısal değişiklik gerçekleştirdiler. Sonuç olarak, bilim insanları rifampisini kendi başlarına sentezleyebilmeyi başardı.
İlaç pazarına girişinden bu yana, rifampisin tüberküloz hastalığı için ilk aşamada kullanılan bir ilaç olarak kabul edilmektedir. Ancak zaman içinde bakteriler bu ilaca karşı dirençli hale geldi. Bu yüzden bilim insanları bu ilaçla beraber izoniazid ve etambutol gibi diğer ilaçları da uygulamak zorunda kaldı.
Ancak şunu belirtmek gerekir, rifampisinin keşfi tıp alanında atılan büyük bir adımdı. Aşağıdaki yazıda bu ilaç hakkında daha fazlasını öğreneceksiniz.
Bu yazı ilginizi çekebilir: En İyi Doğal Antibiyotikler Hangileridir?
Tüberküloz nedir?
Tüberküloz, bakteriyel bir enfeksiyondan, özellikle de Mycobacterium tuberculosis bakterisinden kaynaklanan bir hastalıktır. Bu mikroorganizma genellikle akciğerleri etkiler.
Buna ek olarak, bu bakteri tarafından enfekte olmuş kişiler hapşırdıklarında veya öksürdüklerinde bu hastalığı kolayca havaya yayabilirler. Maalesef, bu şekilde vücuttan dışarı çıkan parçacıkları solumak enfekte olmak için yeterlidir.
Tüberküloz önlenebilen bir hastalıktır ve günümüzde doktorlar bu hastalığa sahip olan çoğu vakayı tedavi edebilir. Özellikle 2000 yılından bu yana, modern tıptaki tanı ve tedaviler sayesinde 49 milyondan daha fazla hasta tedavi edilmiştir.
Bu hastalığın belirtileri, bakterilerin vücudun hangi alanında çoğaldığına bağlıdır. Daha önce de belirttiğimiz gibi, tüberküloz genellikle akciğerleri etkiler ve aşağıdaki semptomlara neden olur:
- Yoğun ve geçmeyen öksürük
- Göğüs ağrısı
- Kanlı veya yoğun balgamlı öksürük
- Yüksek ateş ve titreme
- Kilo ve iştah kaybı
Rifampisin vücuda nasıl etki ediyor?
Rifampisin, bakteri hücrelerinin RNA sentezini önleme yeteneğine sahiptir, bu şekilde bir antibiyotik olarak işlev görür. Bu madde, DNA’ya bağlı bir enzim olan RNA polimerazının etkisini önler. Rifampisin, insanlarda bulunan ökaryotik hücrelerin polimerazlarına etki etmez, bu nedenle insan hücrelerindeki RNA sentezine müdahale etmez.
Diğer taraftan bu ilaç, uygulanan doza bağlı olarak bakteriyostatik (bakteri gelişimini önleyen madde) veya bakterisit (bakterileri öldüren madde) özellik gösteren bir ilaçtır. Eğer düşük dozlarda kullanılırsa bakteriyostatik olarak etki eder; yani bakteri hücrelerinin gelişmesini önler. Daha yüksek dozlarda kullanıldığında ise bakterisit bir etkiye sahip olacaktır; başka bir deyişle bakterileri öldürecektir.
Rifampisin ve tüberküloz: Peki uygun doz ne olmalıdır?
Uygulanması gereken doz hastadan hastaya değişmektedir. HIV pozitif olmayan yetişkin hastalar için tavsiye edilen doz, hem damardan hem de ağızdan olmak şartıyla, günde maksimum 600 miligramdır. Eğer hasta HIV virüsü taşıyorsa, hem damardan hem de ağızdan alması gereken doz 10 mg/kilogramdır.
Söz konusu çocuklar olduğunda, HIV negatif olan hastalar için günlük doz 10-20 mg/kilogramdır. Ancak verilmesi gereken maksimum doz 600 miligramı geçmemelidir. Daha önce de belirttiğimiz gibi, bu ilaç her zaman başka bir tüberküloz ilacı ile beraber uygulanmalıdır. Eğer söz konusu hasta çocuk HIV virüsü taşıyorsa, uygulanması gereken doz yine aynı olmalıdır.
Tüberküloz hastaları, bu ilacı iki ay boyunca her gün günde bir defa almalıdır ve beraberinde diğer anti-tüberküloz ilaçları da kullanması gerekir. Sonrasında ise 4 ay boyunca, günde 2 veya 3 defa izoniazidle beraber rifampisin aynı dozlarda uygulanmalıdır.
Bu yazıyı okumanızı öneriyoruz: Öksürük İçin 6 Zencefilli Tarif
Sonuç olarak
Rifampisin, tüberküloz tedavisinde ilk aşamada kullanılan ve her zaman diğer ilaçlarla birlikte alınması gereken bir antibiyotiktir. Bu farklı ilaç kombinasyonu, bakterinin bu ilaca karşı geliştirdiği direnç nedeniyle gereklidir.
Bu ilaçla ilgili başka sorularınız varsa, doktorunuza veya eczacınıza sormaktan çekinmeyin. Bu konuda uzman olan doktorların size verdiği talimatları daima yerine getirmelisiniz. Bu tür ilaçların yanlış kullanımı ciddi sağlık sorunlarına yol açabilir.
Tüm alıntı yapılan kaynaklar, kalitelerini, güvenilirliklerini, güncelliklerini ve geçerliliklerini sağlamak için ekibimiz tarafından derinlemesine incelendi. Bu makalenin bibliyografisi güvenilir ve akademik veya bilimsel doğruluğa sahip olarak kabul edildi.
- Godel, A., & Marchou, B. (2007). Rifampicina. EMC – Tratado de Medicina. https://doi.org/10.1016/s1636-5410(07)70644-x
- Souza, M. V. N. (2005). Rifampicina,um importante fármaco no combate à tuberculose. Revista Brasileira de Farmácia.
- Sosa, M., Széliga, M. E., Fernández, A., & Bregni, C. (2005). Rifampicina y biodisponibilidad en productos combinados. Ars Pharmaceutica.