Yemeyi Bırakmanız Gereken 8 Kanserojen Yiyecek

Sağlıklı olmak ve kendinizi tehlikeye atmamak için bazı kanserojen yiyeceklerin tüketimini azaltmalısınız. 

Kanser, bu konudaki araştırmalardaki ilerlemelere ve kanserojen yiyecekler hakkındaki bilgilere rağmen modern tıbbın karşılaştığı en korkunç hastalıklardan biridir.

Çalışmalar, kanser oluşumuna yol açan bir çok etken olduğunu ve bir noktaya kadar herkesim risk altında olduğunu kanıtlamıştır. Kanserin beslenmeyle ilişkisi oldukça karmaşık ve kurulması zordur çünkü her bireyin farklı beslenme alışkanları ve yaşam tarzı vardır. 

Buna rağmen, uzmanlara göre bazı yiyeceklerin tüketimi ile kansere yakalanma riski arasında bir ilişki vardır. Tüm bunlar arasında en endişelendirici olanı ise bu yiyecekler giderek insanların beslenmelerinde daha fazla yer kaplamaya devam ediyor ve tüketiciler bu yiyeceklerin zararlı olduğunun farkında bile değil.

Bu yüzden, Amerikan Kanser Araştırma Enstitüsü (AICR) gibi kurumlar, kaçınılması ya da azaltılması gereken kanserojen yiyeceklerin bir listesini çıkardı.

Bugünkü yazımızda, farkında olabileceğiniz ve kendi önlemlerinizi alabileceğiniz başlıca 8 kanserojen yiyeceği sizinle paylaşmak istiyoruz.

1. Kanserojen yiyecekler: işlenmiş her şey

Tüm işlenmiş yiyecekler, yapay renklendiriciler, tatlandırıcılar ya da koruyucular gibi ek maddeler içerir. Bu maddelerin sağlık için zararlı olduğu kanıtlanmıştır. Tütsülenmiş yiyecekler ya da sosislerde bulunan bu maddeler özellikle karaciğer, mide ve kolon kanserine sebep olabilir. 

2. Rafine şeker

Beyaz ya da rafine şeker “kanserojen yiyecek” olarak sayılır çünkü kötü huylu hücrelerin oluşmasında etkilidir. Fruktoz gibi tatlandırıcılar daha da kötüdür çünkü kanser hücrelerinin daha hızlı metabolize edilmesine yol açar.

Bu tip şekerlerin, düzenli olarak kullanılan bir çok yiyeceğin içinde bulunduğunu göz önünde bulundurmakta fayda var: Kanserojen yiyecekler arasında:

• Kurabiyeler
• Hamur işleri
• Meşrubatlar
• Krakerler
• Tatlılar
• Enerji içecekleri
• Soslar
• Makarna
• Konserve yiyecekler bulunur.

3. Kırmızı et

Kırımızı etin ve işlenmiş etlerin aşırı tüketimi meme kanseri riskini %22 arttırır. Amerikan Kanser Araştırma Enstitüsü (AICR) et bağımlıların kolon kanserine yakalanma riskinin %36 olduğu konusunda uyardı.

4. Beyaz un

Beyaz un, tüm vücutta kanser hücrelerinin gelişmesini ve yayılmasına neden olan yüksek glisemik indekse sahip yiyeceklerden biridir. Unu beyazlaştırma aşamasında un, özelliklerinin büyük bir bölümünü kaybeder ve kimyasal maddeler eklenir. Bu kimyasallar vücut için çok zararlıdır.

5. Kızarmış yiyecekler

Kızarmış yiyecekler, akrilamid olarak bilinen kanserojen madde içerir. Bu madde yüksek sıcaklıklara maruz kaldığında ortaya çıkar. Bu madde, 120 derece ya da daha yüksek derecelerde hazırlanmış tüm yiyeceklerde bulunur.

Kızartma, fırınlamak ya da ızgara gibi pişirme yöntemleri, buharda ya da mikrodalgada pişirmeden daha yüksek miktarda akrilamid ortaya çıkmasına sebep olur.

Kanserojen olarak düşünülmelerinin bir diğer nedeni de içerdikleri trans yağ miktarıdır. Trans yağ, yiyecekler hidrolize edildiğinde ortaya çıkar. Bu yağlar kanserle alakalı olmalarının yanında, kalp damar hastalıklarına ve tip 2 diyabete de yola açabilir.

6. Genetiği değiştirilmiş yiyecekler

Maalesef, genetiği değiştirilmiş yiyecekler tüm marketleri istila etmiş durumdadır ve satın aldığımız ürünlerin büyük bir çoğunluğunu oluştururlar.

Yetiştirme döneminde kullanılan bu ve bunun gibi kimyasallar vücutta tümör oluşumuyla yakından ilişkilidir. Bunların arasında en önemlileri, mısır, soya ve konvensiyonel kolza türevleridir.

7. Mikrodalga mısır

Evde yapılan patlamış mısır oldukça sağlıklıdır ve vücuda bir çok yararı vardır. Ancak mikrodalgada yapılan poşet içindeki patlamış mısırlar için aynı şeyi söylemek mümkün değildir. Daha lezzetli olsalar da kansere sebep olan bir çok kimyasal içerirler.

Isının yaydığı kimyasallar, farklı tümörlerin oluşmasına ve kısırlığa sebep olabilir. Ayıca “diasetil” olarak bilinen ve akciğer hastalıklarına yol açan katkı maddesi içerir. Tüm bunların yanında genetiği değiştirilmiş maddeler içerir.

8. Yanık yiyecekler

Pişirme sırasında hafifçe yanan yiyecekler, kötü huylu hücrelerin oluşmasına tetikleyen zararlı moleküller barındırır. Bu yüzden yiyeceklerinizi orta seviyede pişirmeye özen göstermelisiniz.

Beslenme ve kanser arasındaki ilişkiyi çözmek için daha fazla araştırmanın yapılması gerekse de halihazırdaki araştırmalar hakkında düşünemeye başlamalısınız. Beslenmenizi, kanserojen yiyecekler yerine organik ve besin açısından zengin yiyecekler üzerine kurmaya çalışın.