Bir Şeyi Çok Fazla Düşünmek Anksiyete Yaratır
Hiç kedinizi kaybedip geçmişte yaptığınız şeyler üzerinde çok kafa yorduğunuz oluyor mu? Kafanızı çok fazla meşgul eden düşünceler anksiyeteye dönüşebilir. Peki buna neden olan şey nedir? Çok fazla düşünmek neden bir sorun haline gelebilir?
Bazı insanlar başlarına gelen şeyler üzerinde çok fazla düşünür. Bu bitmek bilmeyen düşünceler, yalnızca geçmişle sınırlı kalmaz, geleceğe de etki eder. Bol miktarda varsayımın, şüphenin ve olumsuz düşüncenin mutlaka bir noktada anksiyeteye dönüşeceği fazla bilinmeyen bir gerçektir.
Bu yazıya göz atın: Anksiyeteyi Sakinleştiren 5 Sağlıklı Gıda
Kafanızı Fazla Meşgul Eden Düşünceler ve Yanlış Yorumlamalar
Kafanızı meşgul eden düşünceler yanlış sonuçlara ulaşmanıza yol açabilir. Üzerinde kafa yorduğunuz şey, korkuların, ihtiyaçların ve diğer zayıflıkların ciddi ölçüde etkisi altındadır. Mutlu, işe yarar ve onaylanmış hissetmek için başkalarına ihtiyaç duyuyorsanız bu kafa yoran düşünceler beyninizde sürekli yankılanır.
Hep başkalarına ve onların hakkınızda neler düşündüğüne odaklanırsınız. Düşük olan öz saygı, hayatınızın her alanında sizi etkileyen öz güven eksikliğinden kaynaklanır. Çelişkilere, suçluluk duygusuna ve hatalı düşüncelere sebep olarak her şeyden ve herkesten şüphe duymanıza yola açar.
Bu durum istemediğiniz başka bir korkuyu da tetikler: başkaları tarafından reddedilme korkusu. Ayrıca o kadar başkalarına odaklı yaşarsınız ki, en küçük şeyleri hayal kırıklığı, yalan ya da ihanet olarak algılayabilirsiniz. Ancak sizi hayal kırıklığına uğratan kişi aslında sizsiniz.
Çok Fazla Düşünmek Size Zarar Verir
Aklınızı kurcalayan düşünceler bir kısır döngüdür. Bitmek bilmeyecekmiş, sanki hiç kaçış yokmuş gibi gelir. İstediklerinizi söyleyemez ve yapamaz hale gelirsiniz. Buna sebep olan şey yine korkudur. Bu yüzden de sizi içten içe tüketen düşüncelere sığınırsınız.
Anksiyete zamanla iyice kendini göstermeye başlar. Her köşede sizi kıstırır ve her seferinde daha fazla kontrolü ele geçirir. Eğer zamanında bunu durduramazsanız ve bir problem olduğunun farkına varamazsanız, çığ gibi daha fazla büyüyerek derin bir depresyon haline gelir.
Bu şekilde devamlı olarak kendinizi sabote edersiniz, kendinize olan saygınızı zedelemiş olursunuz. Kendinizi yeterince değerli hissetmezsiniz. Bir konu hakkında çok fazla düşünmek günün sonunda size büyük zararlar verir.
Bu şekilde kendinizden o kadar uzaklaşırsınız ki, “mutlu” hissetmek için başkalarına ihtiyaç duyabilirsiniz. Ancak bu bir çözüm değildir, aksine kabullenemediğiniz bir problemi daha da şiddetlendirmiş olursunuz.
Okumanızı öneriyoruz: Özgüven Eksikliği: Kendi Düşmanınız Olmayın
Takıntılara “Elveda” Demenin Vakti Geldi
Kafanızı kurcalayan düşünceler, takıntılardan başka bir şey değildir. Örneğin bazı şüpheleriniz varsa ve partnerinizin sizi aldattığına inanıyorsanız bu şüpheler sizi hemen ele geçirir.
Daha sonra ise partnerinizin en son ne zaman sosyal medya hesaplarına girdiğinin ve hangi sıklıkla sizi düşündüğünün hesabını yapmaya başlarsınız. “Keşfettiğiniz” şeyler bu inançlarınızı destekler ve bunları o kadar takıntı haline getirirsiniz ki, yapmayacağınız şeyleri yapmaya başlarsınız.
Bu yüzden bu düşünceler gelgitine kapılmamanız gerekir. Kendinize olan güven eksikliğinden kaynaklanan bu asılsız düşünceler size zarar verir. Olanları yalnızca olduğu gibi görmeyi ve bu takıntılı düşünceleri bırakmayı öğrenmelisiniz.
Herhangi bir düşünce, vücudunuzda olumsuz hisler oluşturabilir, fakat bunu içselleştirerek, haklı göstermeye çalışarak en kötü kararı vermiş olursunuz. Eğer bir düşüncenin saldırısına uğruyorsanız ve bu size rahat vermiyorsa, bir karar verin. Aklınızdaki her ne ise size bir şeyler söylemeye çalışıyor.
Takıntılı düşünceler, bastırılmış ve susturulmuş şüpheler biriktirir, bunlar sizi rahatsız eden fakat hakkında hiçbir şey yapmadığınız şeylerdir. Bu düşünceleri içinizde sürekli olarak tutmak yalnızca daha kötü hissetmenize neden olacaktır. Beyniniz eğer isyan etmeye başladıysa, kendinizi değiştirmeye cesaret etmenin vakti de gelmiştir.
Tüm alıntı yapılan kaynaklar, kalitelerini, güvenilirliklerini, güncelliklerini ve geçerliliklerini sağlamak için ekibimiz tarafından derinlemesine incelendi. Bu makalenin bibliyografisi güvenilir ve akademik veya bilimsel doğruluğa sahip olarak kabul edildi.
- Cartwright-Hatton, S., & Wells, A. (1997). Beliefs about worry and intrusions: The Meta-Cognitions Questionnaire and its correlates. Journal of Anxiety Disorders, 11(3), 279–296. https://doi.org/10.1016/S0887-6185(97)00011-X
- Janeck, A. S., Calamari, J. E., Riemann, B. C., & Heffelfinger, S. K. (2003). Too much thinking about thinking?: Metacognitive differences in obsessive-compulsive disorder. Journal of Anxiety Disorders, 17(2), 181–195. https://doi.org/10.1016/S0887-6185(02)00198-6