Fiziksel Cezalar: Çocuklara Vurmanın Zararlı Etkileri
Fiziksel cezalar çocuklar açısından çok olumsuz sonuçlar yaratabilirler. Hele ki bir çocuk fiziksel anlamda cezalandırıldığında iki yaşından küçükse sonuçlar daha da olumsuz olur. Küçük bir çocuğa fiziksel anlamda ceza vermek istismar olarak sınıflandırılır.
Ancak çocuklarının kıçına şaplak atmayı veya fiziksel açıdan onlara ceza vermeyi normal olarak gören pek çok anne ve baba vardır. Onlar bir çocuğun neyi yapıp neyi yapamayacağını küçük yaştayken öğrenmesinin iyi olacağını savunurlar.
Fiziksel cezalar istismar anlamına gelir mi?
Hiç şüphesiz, evet: Tek bir şaplak bile olsa ve ebeveynler bunu çocuğun incinmesini önleyecek şekilde yapıyor bile olsalar fiziksel cezalar, istismar olarak kategorize edilirler.
Birleşmiş Milletler Genel Kurulu tarafından benimsenen Çocuk Hakları Sözleşmesi’ne göre çocukların ve ergenlerin fiziksel cezanın herhangi bir türünden korunma hakları vardır.
Çocuğunuzun nerede olduğunun bir önemi yoktur: Evde, okulda veya bakım merkezinde olabilir. Çocuklar istismarın hiçbir türüne maruz bırakılmamalıdırlar. Bu kanunları delen yetişkinlerin hapis yattığı hapishaneler için bile geçerlidir.
Dünyadaki ülkelerin çoğu Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesini imzalamış olsalar da yalnızca 45 ülke çocukların ve ergenlerin fiziksel cezalara maruz bırakılmasını engelleyen kanunları yürürlüğe koymuşlardır.
Neden bazı ebeveynler fiziksel cezaların etkili olduğuna inanırlar?
Genellikle bu tür cezaların lehine konuşan kişiler fiziksel cezalarla büyüyen ebeveynlerdir. Bu tür bir şiddetin onlara travma yaşatmadığını veya yetişkinlik dönemlerinde başarılı olmalarını ve hayattaki amaçlarına ulaşmalarını engellemediğini söyleyeceklerdir. Bazıları kendilerini bu şekilde yetiştirdikleri için ailelerine minnettar olduklarını bile ifade edebilirler.
Ancak onlara neden hiçbir zaman kendi ebeveynlerinin ebeveynlik yöntemlerini sorgulamaya cesaret edemediklerini sormalısınız. Bu, onların henüz iyileştiremedikleri korkularını ve acılarını yeniden yaşamalarına veya hatırlamalarına yol açabilir.
Pek çok eski adet ve davranış biçimi gibi bugün bu tür cezalar da rezillik olarak görülmektedir.
İşlev bozukluğu ailelerin en yaygın özelliklerinden biri evin içindeki şiddettir. Pek çok ebeveyn çocuklarını fiziksel anlamda cezalandırdıkları için kendilerini kötü hissediyor olabilirler.
Ancak buna rağmen çocukken öğrendikleri şiddet modelinin aynısını tekrarlamanın doğru yol olduğuna inanmak gibi bir yanlışa düşme ihtimalleri vardır.
Bir çocuğa vurmak ona nasıl zarar verir?
Ağlayan bir bebeği dinlemek yorucu olabilir. Çocuğun doğmasından sonra geçen günler sonsuz gibidir: Uykusuz geceler, gün boyu bebeğe bakmak ve onun tüm ihtiyaçlarını karşılamak ebeveynlerin sabırlarını kaybetmelerine yol açabilir.
Ancak şunu iyice düşünün: Gerçekten de bir bebeğe şaplak atmanın onun ağlamasını susturmaya yarayabileceğine inanıyor musunuz?
Onun kırılgan vücudunun herhangi bir yerine vurmak bebeğinizin fiziksel ihtiyaçlarını yatıştırmaz.
Bebeğinize herhangi bir türde fiziksel şiddet uyguladığınızda bu bebeğinizde negatif öğrenmeye yol açacaktır. Üstelik böyle bir öğrenmenin sonucu sizin yaşı daha büyük bir çocukken yediğiniz şaplakların sonucundan beter olacaktır.
Bebeğe fiziksel cezalar vermek onun şunları öğrenmesini sağlar:
- Bebek kendisini aç, susamış veya uykulu hissettiğinde ağlamamaya başlayabilir. Böyle bir şekilde yaptıklarında zarar görmekten korktukları için ihtiyaç duydukları şeylerden fedakarlık etmeyi tercih edebilirler.
- Sevgi dolu tepkiler de dahil olmak üzere isteklerini bastırırlar. Çocuğunuz kendisine tekrar vurulması gibi bir riskle karşı karşıya kalmak istemez.
- Acıya ve strese alışırlar. Bu, bir bebeğin etrafındaki dünyayı keşfetmek için hissettiği doğal motivasyonu zayıflatır.
- Doğal güdüleri cezaya davetiye çıkardığı için kendilerine güvenmezler.
Fiziksel cezalar ne gibi hasarlar bırakır?
Aşırı miktarda fiziksel ceza vermek inanılmaz ölçüde ciddi sonuçlara yol açabilir. Gelişmekte olan bir çocuk oldukça hassastır. Yukarıda bahsettiğimiz şeylerin ve duygusal travmanın yanı sıra fizyolojik ve nörolojik açıdan da ciddi hasarlar oluşabilir.
Bir yetişkine, bir şaplak atmak şiddetli bir davranış gibi gelmeyebilir. Ancak aynı şey çocuk için geçerli değildir. Örneğin sinirlerde travmatik hasar oluşabilir.
İnflamasyon bir bebeğin hareketliliğini geçici veya kalıcı bir şekilde etkileyebilir. Ebeveynlerin verdiği fiziksel cezalar bir kan damarının içten yırtılması gibi korkunç bir şeye de yol açabilir.
Bir bebeğin ellerine vurmak onun kemiklerinin, kaslarının veya tendonlarının yer değiştirmesine neden olabilir. Bir bebeği titretmek de çok tehlikelidir. Çünkü onların boyun kasları henüz başı tam manasıyla desteklemeye hazır değillerdir. Bu omurgayı etkileyebilir ve beyin hasarına, körlüğe ve hatta ölüme neden olabilir.
Peki ya büyümelerini bekleseniz?
Fiziksel cezalar bir çocuğun davranışlarını düzeltmeyecektir.
Tersine, fiziksel açıdan cezalandırılan çocuklar, korku duydukları için bir kurala boyun eğmeyeceklerdir. Şartların farkında olabilirler ancak agresif ebeveyn etrafta olmadığında söz dinlemeyerek yapmamaları gereken davranışları yapmaya devam edeceklerdir.
Bundan da kötü sonuçlar ortaya çıkabilir: Bir çocuğun herhangi bir davranışını düzeltmek için şiddete başvurursanız çocuk şiddetin şu tür şeyler için kullanabileceği en iyi strateji olduğunu zanneder:
- Kendi düşüncesini zorla kabul ettirmek
- Sorunları çözmek
- Hayal kırıklığını dışa vurmak
- İstediğini elde etmek
- Saygı duyulmak
- Otorite sahibi olmak
Çocuk şiddetin haklı çıkarılabileceğini öğrenecektir. Güçlü bir konumda olduklarında, güçlerini daha çaresiz veya daha zayıf birine karşı kullanabilirler.
Televizyonda zorbalık ve aile içi şiddetle ilgili haberler gördüğünüzde kendinize böyle bir şeyin kendi çocuklarınızın başına gelmesini isteyip istemediğinizi sormalısınız. Güvensiz, korku ve şiddet dolu, kinci yetişkinler genellikle çocukken fiziksel açıdan şiddet gören kişilerdir.
Çocuklarınızın mutlu yetişkinler olarak büyümelerini istiyorsanız, çocuğunuzu eğitirken ve yetiştirirken şiddete başvurmaktan kesinlikle uzak durmanız şarttır.
Tüm alıntı yapılan kaynaklar, kalitelerini, güvenilirliklerini, güncelliklerini ve geçerliliklerini sağlamak için ekibimiz tarafından derinlemesine incelendi. Bu makalenin bibliyografisi güvenilir ve akademik veya bilimsel doğruluğa sahip olarak kabul edildi.
- Aguirre, E., Montoya, L., & Reyes, J. (2006). Crianza y castigo físico. Diálogos, 4, 31-48.
- Delgado, J. B., & Miranda, S. (2007). Actitud crítica hacia el castigo físico en niños víctimas de maltrato infantil. Universitas Psychologica, 6(2), 309-318.
- Sauceda-García, J. M., Olivo-Gutiérrez, N. A., Gutiérrez, J., & Maldonado-Durán, J. M. (2006). El castigo físico en la crianza de los hijos. Un estudio comparativo. Boletín Médico del Hospital Infantil de México, 63(6), 382-388.