Başkalarının Fırtınalarının İçine Sürüklemeyin

Öncelikle, kendi problemlerimiz ile diğer insanların problemlerini birbirinden ayırmalıyız. Negatif düşünceleri de belirlemeyi öğrenmeli ve tatmin olabileceğiniz, size huzur getirecek çözümleri bulmalısınız.

Başkalarının fırtınalarının içine sürüklenmeyin. Siz yalnızca kendi hayatınızdan sorumlusunuz, başkalarının hata ve takıntılarından değil!

Bazı insanlar kendi fırtınalarını yaratma yeteneğine sahiptirler, ama yağmur yağdığında da ağlarlar. Eminiz ki bu kişilikte birilerini tanıyorsunuzdur. Kendi problemlerini yaratırlar ve ardından da kendi yarattıkları labirentin içinde hapsoldukları için söylenirler.

Bu durumlardaki en tehlikeli şey, bu insanların diğer kişileri de kendi takıntıları, manevi ve kişisel ikilemleri içine çekmeleridir.

Sizi sorumlu hissettirirler, bu da sizin olmayan problemleri sizinmiş gibi hissetmenize yol açar. İnsanların bunu yapmasına izin vermeyin ve başkalarının fırtınalarının içine sürüklenmeyin.

Bu çok yaygındır, özellikle de olgunlaşmamış ve başkalarına bağlı olan insanlarda. Huzurlu zamanlarda fırtınalar yaratmak, hayatımızın bir kısmında hepimizin muzdarip olduğu, güvensizlikten kaynaklanan bir şeydir.

Sakin bir günde fırtına yarattığınızda

Bazı günler bir şeylere takıntılı olmak daha kolay olur ve sebebinin gerçekte ne olduğunu bilmeyiz.

“Eğer bu doğru gitmezse… O zaman ne yapacağım? Başka bir çıkışım yok!” ya da, “Görünüşe göre mutsuz olmakla lanetlendim, hiçbir şey istediğim gibi gitmiyor…”

Bu küçük örnekler hayatınızın belli zamanlarında kolaylıkla düşebileceğiniz durumlar, düşünceler ve fikirlerdir. Onlara travmatik veya tehlikeli şeylermiş gibi bakmayın.

Yaşadıklarınız, sizi hayatınızın alacağı yöne dair  önemli kararlar vermenize iten yaşamsal anlardır.

• Herkes herhangi bir zamanda kendi fırtınasını yaratacak yeteneğe sahiptir, fakat bunlar sadece kısa güçsüzlük dönemlerinde olmalıdır. Kendinize olan saygınız tekrar ayağa kalkmanıza ve yeni projelere el atmanıza yardımcı olmalıdır.
• Bu düşüncelere sahip olduğunuz için pişman olmayın ve geriye bakmayın.  Cesaret, iyi bir yerde olmadığınızı kendinize nasıl itiraf edebileceğinizi bilmenizdir, ve fırtınanızda huzura ve ışığa ihtiyacınız vardır. Düşüncelerinizi gözden geçirin, tekrar organize edin.
• Duygularınızı gerçekten neyi hak ettiğinizi hatırlamak için bir kenara koymanız gerekir. Kimse hayatta bütün dünyanın ona karşı olduğunu ve kaderin ona sonsuza dek bütün kapılarını kapattığını düşünerek yürümeyi hak etmez.

Başkalarının fırtınalarının içine sürüklenmemek için bilişsel yeniden yapılandırma

Hepimizin muzdarip olduğu veya herhangi bir anda başımıza gelebilecek “zihinsel fırtınaların” ortadan kaybolması için bilişsel yeniden yapılandırma inanılmaz yararlı bir psikolojik stratejidir.

Bazen akıl farkında olmadığınız otomatik düşünceleri duygusal rahatsızlık ile birleştirir ve bu da durumunuzu ve ruh halinizi daha da kötüye götürür. Bu yüzden bu stratejileri aklınızda tutmanız çok önemlidir.

• Her duygu ve otomatik düşünce beyinde bir yere sahiptir. İyi bir yerde olduğunuzu fark ettiğinizde, bir defter alın elinize ve beyninizde neler olup bittiğini tarif edin.
• Kelimeler veya kısa cümleler kullanın. Ne hissettiğinizi, ne gördüğünüzü, neyi fark ettiğinizi tarif edin.
• Bu sizi sorunla “mücadele edeceğiniz” bir ana itecek, ve bu düşüncelerle yüzleşebileceksiniz.

“Kızgın hissediyorum”, “İnsanlar kötü”, “Neden kızgın hissediyorum? Neden herkesin kötü olduğunu düşünüyorum?”, “Birisi beni yarı yolda bıraktı diye mi?”, “Daha iyi hissetmek için ne yapabilirim?”, “Bu insanla nasıl hissettiğin hakkında konuş, problem ile yüzleş ve hissettiğin öfkeyi serbest bırak.”

• Bir kere duyguyu ve olumsuz düşünceyi tanımladığınızda, çözüme öncelik vermelisiniz. Bunun üstesinden gelmek için aklınıza olumlu bir özgürlük durumu aşılamalısınız.

Kendinize ait olmayan fırtınalardan kendinizi koruyun

Kendi fırtınalarımızı yaratabilme yetimiz olduğunu kabullendik. Bunun içsel ve kişisel bir süreç olduğunu ve problem ile yüzleşmekte yalnız ve sorumlu olduğumuzu biliyoruz.

Fakat çok yaygın bir problem ise şudur ki, bazı insanlar sizi kendi problemlerinin, fırtınalarının içine çekme özelliğine sahiptirler. İnsanların bunu yapmasına sakın izin vermeyin.

• Sizin kriz anları yaşayabilme ihtimaliniz varken, bazı insanlar ise kronik bir kriz halinde yaşarlar.
• Bu kişilikler çok güvensizdirler, takdir edilmeye, onay almaya ihtiyaçları ve eğilimleri vardır çünkü kendilerini kendi yarattığı problemler ile yüzleşmekte yetersiz görürler.
• Bu tipte bir kişiliği olan arkadaşınız, aileden birisi ya da hatta partneriniz bile olabilir.
• Bu durumlarda, tamamiyle negatif duygu ile yüklü bir atmosfer ile çevrelenirsiniz ve dinlemeye ve sizin olmayan problemleri çözmeye “zorunlu” bir hale getirilirsiniz.

Bu durumlarda yapılabilecek en iyi şey dengeli olmak ve kendi sınırlarınızı çizmektir. Başkalarının fırtınalarının içine sürüklenmemek kararını almak zorundasınız.

Olası her şekilde onlara yardım edebilirsiniz, fakat bu insanlara kendi yarattıkları fırtınaları kendi akılları yolu ile çözmeleri gerektiği konusunda açık olmalısınız.

Onları destekleyin, cesaretlendirin ve kendi çözümlerini sadece kendilerinin bulabileceğini fark etmelerine yardımcı olmayı deneyin.

Aranızda uygun bir duygusal uzaklığın olmasını sağlayın. Sizin de kendi problemleriniz ve sorumluluklarınız var. Başka insanların yükünü kendi sırtınızda taşımayın, bu kendi kişisel gelişiminizi engeller.

Çok dikkatli bir şekilde yürümelisiniz.