Kallus ve Korn Nedir, Nasıl Oluşur?

Korn, kişinin kendine olan özgüvenini ve dış görünüşünü etkileyen görsel bir sorundur. Bu nedenle, oluşma sebeplerini ve nasıl önleneceğini bilmek önemlidir. Şeker hastaları ve sporcular risk grupları arasındadır.
Kallus ve Korn Nedir, Nasıl Oluşur?

Son Güncelleme: 13 Nisan, 2022

Kallus (nasırlaşma) veya korn (nasır), en yaygın olarak ayak tabanlarında görülen bir tür lokalize sertleşme türüdür. Genellikle helomalar olarak da bilinirler.

Bu durum genellikle sporcularda ve yürüme sorunu yaşayan kişilerde derinin sürtünme kuvvetine maruz kalması nedeniyle ortaya çıkar. Bu gruba yaşlılar, diyabetli hastalar ve ampüte edilen kişiler dahildir.

Kallus ve Korn nedir?

Kallus veya korn rahatsız edici ve kalınlaşmış cilt lezyonları için kullanılan terimlerdir. Ciltte sürtünme veya basınç kuvvetleri nedeniyle meydana gelen, tekrarlanan mekanik travmadan kaynaklanırlar.

Koyu deri pigmentine sahip kişilerin nasır geliştirme olasılığı daha yüksektir. Ayrıca ayaklarda, parmakların arka bölgelerinde, son olarak interdijital boşlukta (iki parmak arası boşlukta) ve ayak tabanlarında daha yakın yerleşmişlerdir.

Semptomları ve belirtileri nelerdir?

Bu tip hiperkeratoz(deri kalınlaşması) genellikle yerleşmiş beyaz renkte, sert, pürüzlü, ten rengi bir papül olarak ortaya çıkar. Bu merkezi bölgeye çekirdek denir. Aynı zamanda, tercihen kemikli bir çıkıntı üzerinde bulunurlar.

Yürürken ve ayakta durdukça ağrı yaparlar ancak dokunulduğunda bir semptom göstermezler. Diğer taraftan deri pigmentinin tabakası kalınlaştıkça, kallus ve korn şiddetli ağrıya sebep olabilir.

Bazen nasırları plantar siğillerden ayırt etmek bazen zordur. Ancak doktor nasıra dik olarak parmak baskısı uygularsa nasır kemik çıkıntısı ile temas edecek ve hasta ağrı yaşayacaktır. Bu manevra siğillerde genellikle ağrılı olmaz.

nasır

Peki nasırlar neden oluşur?

Uygun olmayan ayakkabılar, anormal ayak kemik yapısı ve uzun süre ayakta tutan aktiviteler, kallus ve korna yol açan basınç ve sürtünme nedeniyle meydana gelir. Bu yüzden sporcuların ayak yapısı nasır oluşumuna daha yatkındır.

Bu nedenle, kemik çıkıntılarının üstünde cildin sürekli olarak sürtünmeye ve basınca maruz kalması, kallus ve korna yol açacak bir kalınlaşmaya neden olur. Kalınlığındaki artış, cildin ülserasyonunu önlemek için aşırı miktarda epitel tabaka üreten koruyucu bir vücut reaksiyonudur.

Bu, metatarsal ve falanksların kondillerinin yanında konuşlanmayı tercih etmesi ve ayak deformitesi olan hastalarda nasırların görünümünü, nasırlı tabakanın oluşumunu açıklar. Yüklenilen baskıdan en çok etkilenenler alt ekstremitelerdir.

Kallus ve Korn Türleri, Sınıflandırılması

Bu tür nasır oluşumunun iki ana çeşidi vardır. Bununla birlikte, genellikle sık sık ayak tabanlarının basıncı desteklemeyen bölgelerinde, plantar nasırlarda çoklu ağrısız tabakalar olarak kendini gösteren üçüncü bir türün varlığından bahsedilir.

Heloma dura

Heloma dura (sert heloma) en sık rastlanılan nasır türüdür. Genel olarak beşinci parmağın lateral ve dorsal tarafında ve en küçük parmağın interfalangeal eklemlerinin oval kemik yüzünde bulunur.

Yumuşak Heloma

Yumuşak heloma, çoğu vakada interdijital boşluklarda, özellikle ayak parmaklarının dördüncü aralığında görülen ağrılı hiperkeratotik bir lezyondur. Bu konum genellikle nasır oluşumun maserasyonuna ve bazen de bakteriyel veya mantar enfeksiyonunun ortaya çıkmasına neden olur.

Nasır tedavisi nasıl yapılır?

Yaralanmalar genellikle nasır oluşumuna neden olan kuvvetler ortadan kalktığında kaybolur. Tedavi, ağrı ve rahatsızlığı azaltmayı amaçlamaktadır. Buna rağmen, kornların tekrarlama eğilimi vardır.

Korn ve Kallus topikal tedavi yöntemi

Salisilik asit dahil topikal keratolitik ilaçlar nasırlara uygulanabilir. Bu endikasyonda %20 ve %50 üre, gümüş nitrat ve hidrokolloid içeren yara örtüleri de kullanılmaktadır.

Bu teknikler bazı yaralanmalarda daha etkilidir. Buna karşılık, topikal keratolitik ajanlar da nasırları yumuşatarak çekirdeğin çıkarılmasını kolaylaştırabilir. Nasırların fiziksel olarak çıkarılmasının yaşam kalitesini artırdığı ve ağrıları azalttığı gösterilmiştir.

Ablatif (cilt yenileme) lazeri

Lazerler, neşterle çekirdeği yerinden çıkarmak yerine nasırları tedavi etmek için kullanılabilir. Ancak bazı hastalarda, özellikle nasırı tetikleyen şeyler sürdürüldüğünde lezyonların nüksettiği görülmektedir.

Konservatif tedavi

Kemiklerde rastlanan herhangi bir deformite veya şekil bozukluğu varsa uygun konservatif tedavi ile nasır tedavi edilmelidir. Başka bir şekilde ifade etmek gerekirse; sürtünmeyi azaltan ve konforu artıran uygun ayakkabı ve yumuşak taban kullanılmalıdır.

Cerrahi tedavi

Bu cerrahi yaklaşım, kemik çıkıntıları gibi nasırların altında yatan nedeni ortadan kaldırmayı amaçlamaktadır. American Family Physician yayınlarına göre genellikle diğer konservatif tedavi yöntemlerinin başarısız olması durumunda cerrahi yöntem uygulanır.

Kallusları yerinden çıkarmak için tavsiyeler

Nasırları 20 dakika ılık suda bekletmek faydalı olabilir. Bu işlemden sonra, nasırı parmağınızla veya süngertaşı (ponza taşı) ile nazikçe ovalayın.

kallus
Tedavi yöntemleri konservatif yaklaşımdan ablatif cerrahiye kadar uzanır.

Kallus ve Korn oluşumu nasıl engellenir?

Yöntemi aslında önlemeyle başlar. Bu nedenle, etkilenen bölgeye tam oturmayan ayakkabılardan ve oval kemiklere travma yaşatmaktan kaçınılmalıdır. Bu durum özellikle yoğun antrenman programına sahip sporcular için geçerlidir.

Kornlara virüsler neden olmaz ve bulaşıcı değildir. Bunun dışında, yaralanmalara neden olabilecek herhangi bir baskı veya tekrarlanan travmadan kaçınmak için tırnak kesimi doğru uygulanmalıdır.

Bu yazımıza da bir göz atın: Ayakları Sirkede Bekletmenin Faydaları

Kallus ve Korn oluşumun riskleri

Kallus ve korn, kronik ve tekrarlayan bir problem olmasına rağmen, çoğu vaka tekrarlanan sürtünme veya basınç kaldırıldığında yavaş yavaş ortadan kaybolur. Ancak nasırlar gitmiyorsa veya şiddetli ağrıya neden olmaya başlamışsa hasta mutlaka bir dermatolog veya ayak hastalıkları uzmanı tarafından muayene edilmelidir.

Diyabet hastalarında veya ayaklara zayıf kan akışına neden olan bir başka bir durumu olan kişilerde, komplikasyon riski artar. Bu nedenle, hastaların ülsere yol açabilecek problemi zamanında tespit edilmesi için ekstremitelerinin sıkı bir kontrole ihtiyaçları vardır.


Tüm alıntı yapılan kaynaklar, kalitelerini, güvenilirliklerini, güncelliklerini ve geçerliliklerini sağlamak için ekibimiz tarafından derinlemesine incelendi. Bu makalenin bibliyografisi güvenilir ve akademik veya bilimsel doğruluğa sahip olarak kabul edildi.


  • Freeman DB. Corns and calluses resulting from mechanical hyperkeratosis. Am Fam Physician. 2002 Jun 1;65(11):2277-80. PMID: 12074526.
  • Kovar P. Vorsicht bei der Selbstbehandlung von Schwielen und Clavi! [Calluses, corns and others – beware of the self-treatment!]. MMW Fortschr Med. 2016 Dec;158(21-22):64-66. German. doi: 10.1007/s15006-016-9106-z. PMID: 27966126.
  • Singh D, Bentley G, Trevino SG. Callosities, corns, and calluses. BMJ. 1996 Jun 1;312(7043):1403-6. doi: 10.1136/bmj.312.7043.1403a. PMID: 8646101; PMCID: PMC2351151.
  • Güngör S, Bahçetepe N, Topal I. Removal of corns by punch incision: a retrospective analysis of 15 patients. Indian J Dermatol Venereol Leprol. 2014 Jan-Feb;80(1):41-3. doi: 10.4103/0378-6323.125491. PMID: 24448122.
  • Haneke E. Differentialdiagnose und Therapie von Schwielen, Hühneraugen und Plantarwarzen [Differential diagnosis and therapy of calluses, corns and plantar warts (author’s transl)]. Z Hautkr. 1982 Feb 15;57(4):263-72. German. PMID: 6210994.
  • Balanowski KR, Flynn LM. Effect of painful keratoses debridement on foot pain, balance and function in older adults. Gait Posture. 2005 Dec;22(4):302-7. doi: 10.1016/j.gaitpost.2004.10.006. Epub 2005 Jan 7. PMID: 16274911.
  • Soto, Manuel Romero, et al. “Estudio de prevalencia de patologías podológicas y grado de dependencia en personas mayores de 65 años.” El peu 30.3 (2010): 104-111.
  • Chicharro, Esther, et al. “Heloma duro vs tiloma.” El Peu 27.4 (2007): 229-235.
  • Ibáñez, MA Campillo, A. Prós Simón, and J. Blanch Rubiò. “Tratamiento de callos y clavos.” FMC-Formación Médica Continuada en Atención Primaria 10.5 (2003): 349-358.
  • Couselo-Fernández, I. G. N. A. C. I. O., and Jose María Rumbo-Prieto. “Riesgo de pie diabético y déficit de autocuidados en pacientes con Diabetes Mellitus Tipo 2.” Enfermería universitaria 15.1 (2018): 17-29.
  • García, Elisabeth Thió. “Resultados en el tratamiento láser de onicomicosis y helomas por inclusión.” El Peu 37.2 (2016): 26-34.

Bu metin yalnızca bilgilendirme amaçlı sunulmuştur ve bir profesyonelle görüşmeyi yerine geçmez. Şüpheleriniz varsa, uzmanınıza danışın.