Buzdolabına Konulmaması Gereken Yiyecekler

Buzdolabına Konulmaması Gereken Yiyecekler
Eliana Delgado Villanueva

tarafından incelendi ve onaylandı. beslenme uzmanı Eliana Delgado Villanueva.

Tarafından yazılmıştır Daniela Echeverri Castro

Son Güncelleme: 16 Eylül, 2022

Genelde herkes tüm yiyecekleri buzdolabına koyar, ancak bu çok büyük bir hatadır çünkü bazı yiyecekler buzdolabının soğukluğuna ve koşullarına dayanamaz. Hatta bazen soğuk bu yiyeceklerin tatlarının değişmesine veya bozulmasına neden olur. Pek çok yiyeceğin ömürlerini uzatmak için buzdolabına konması gerektiği doğrudur ancak tüketiciler olarak hangi yiyeceklerin buzdolabına konulduğunu hangilerinin ise düşük derecelerde özelliklerini kaybettiklerini bilmeliyiz. Bu yazımızda size buzdolabına konulmaması gereken bazı yiyeceklerden bahsedeceğiz.

Buzdolabına Konulmaması Gereken Yiyecekler

Domates

Domates buzdolabında tadını kaybeder ve yavan bir hale gelir. Ayrıca soğukta iç hücreleri parçalandığı için dokusu unumsulaşır ve olgunlaşması durur.

Patates

patates

Soğuk patatesin içindeki nişastanın şekere dönüşmesine neden olur ve patatesin tadını değiştirir. Patatesleri kağıt bir torbada bozulmadan daha uzun süre saklayabilirsiniz.

Ekmek

En çok yanlış saklanan yiyeceklerden birisi de ekmektir. Düşük derecelerde ekmek çok hızlı bozulur ve tadını kaybeder. Ekmeği buzdolabına koymak yerine serin ve kuru bir yerde saklayabilir veya dilimleyip daha sonra kullanmak üzere dondurabilirsiniz.

Tropik meyveler

Sıcak iklimlerde yetişen bu meyveleri kesinlikle buzdolabına koymamalısınız. Ananas, karpuz, şeftali, avokado, muz gibi meyveleri buzdolabına koyduğunuzda bozulmalarını hızlandırırsınız.

Soğan ve sarımsak

Düşük sıcaklıklarda soğan ve sarımsak sertleşerek özelliklerini kaybederler. Soğan ve sarımsağı serin ve kuru bir yerde bez bir torba içerisinde saklamanızı öneriyoruz.

Kuru Peynirler

Genelde peynirler buzdolabında saklanır ancak peynirin türüne göre bu çok büyük bir hata olabilir ve peyniri tatsız, yavan bir hale getirebilir. Parmesan gibi kuru peynirler buzdolabına konulduğunda tatlarını kaybederler. Bu tarz peynirleri buzdolabına koymak yerine, oda sıcaklığında hava geçirmeyen bir kapta saklayabilirsiniz.

Kavun ve şeftali

10 dereceden daha düşük sıcaklıklarda bu meyveler tatlarını ve özelliklerini kaybetmeye başlarlar bu yüzden bu meyveleri oda sıcaklığında saklamalısınız.

Arı balı

bal

Bal, buzdolabına konulmaması gereken bir yiyecektir. Bal, pH dengesi ve içerdiği maddeler nedeniyle oda sıcaklığında saklandığında özelliğini daha iyi korur. Buzdolabına konduğunda ise kristalleşip özelliklerini kaybetmeye başlar.

Zeytinyağı

Zeytinyağı buzdolabına konduğunda kıvamı koyulaşır ve sertleşir. Tereyağı kıvamına gelerek özelliklerini kaybeder. Zeytinyağı serin ve çok ışık almayan bir yerde saklanmalıdır.

Çikolata

çikolata

Çikolata uzun süre buzdolabında kaldığında üzerinde beyaz bir tabaka oluşur ve tadı değişir. Eğer çikolatanızı hemen yemeyecekseniz, oda sıcaklığında ve doğrudan ışık almayan bir yerde saklayın. Ayrıca çikolatanızı aşırı yüksek sıcaklıklardan da uzak tutmalısınız.

Kahve

Kahve buzdolabına konduğunda çikolataya benzer bir değişim geçirir. Kahvenin üzerinde, çikolatanınkine benzer bir tabaka oluşur ve o güzel tadı ve kokusunun kaybolmasına neden olur.

Tahıllar, makarna, un ve şeker

Bu tarz yiyecekler oda sıcaklığında saklanmalıdır. Düşük sıcaklıklara maruz kaldıklarında özelliklerini, vitaminlerini, tatlarını ve dokularını kaybederler.

Fesleğen

Fesleğen buzdolabına konduğunda, soğuk nedeniyle daha çabuk kurur ve bozulmaya başlar. Ayrıca buzdolabındaki diğer yiyeceklerin kokusu da fesleğene sinebilir. Fesleğeni buzdolabına koymak yerine oda sıcaklığında ve bir bardak su içinde tutarak ömrünü uzatabilirsiniz.

Umarız bu yazımız yiyeceklerinizi nasıl daha sağlıklı saklayabileceğiniz konusunda size yardımcı olmuştur.


Tüm alıntı yapılan kaynaklar, kalitelerini, güvenilirliklerini, güncelliklerini ve geçerliliklerini sağlamak için ekibimiz tarafından derinlemesine incelendi. Bu makalenin bibliyografisi güvenilir ve akademik veya bilimsel doğruluğa sahip olarak kabul edildi.



Bu metin yalnızca bilgilendirme amaçlı sunulmuştur ve bir profesyonelle görüşmeyi yerine geçmez. Şüpheleriniz varsa, uzmanınıza danışın.