Çocuklarla Rekabetçilik Hakkında Nasıl Konuşulur
Çocuklarınıza iyi birer rakip olmayı öğretmek zorlu bir görev gibi görünebilir. Aslında, çocuklarla rekabetçilik hakkında nasıl konuşulacağına dair öneriler sunmak için bu fırsatı değerlendirmek istememizin nedeni de bu.
Rekabet, toplumumuzun ayrılmaz bir parçasıdır. Aynı nedenle, ailelerimizin içinde de teşvik etme eğiliminde olduğumuz bir şeydir. Ancak, çocuklar artık spor ve hatta oyun gibi ders dışı etkinliklerinden zevk alamayacak hale gelirlerse ne olur?
Aşağıdaki yazımızda bu ve diğer zorlukların nasıl üstesinden gelineceği hakkında daha fazlasını keşfedebilirsiniz.
Daha fazlasını keşfedin: Çocuğunuza Özür Dilemeyi Öğretmek
Çocuklarla Rekabetçilik Hakkında Nasıl Konuşulur
Çocuklarla rekabetçilik hakkında nasıl konuşulacağına dair ayrıntılara girmeden önce, önce terimin kendisini tanımlamak istiyoruz. Temel olarak, rekabetçiliğin, kişinin başarabileceğine inandığının ötesinde bir şeye ulaşma isteği anlamına geldiğini söyleyebiliriz. Sizin de görebileceğiniz üzere, rekabetçilik diğer kişileri alt etmek ile eşanlamlı değildir. Aksine, daha kişiseldir.
Sağlıklı Rekabetçilik ve Toksik Rekabetçilik
İyi rakipler, nasıl kazanacaklarını bildikleri kadar kaybetmeyi de bilirler. Öğrenmenin, öğrenme ve gelişme sürecinin bir parçası olduğunun farkındadırlar ve gelecekteki zaferler fikrini kavrayabilirler.
Bununla birlikte, toksik rakipler yalnızca diğerlerini geride bırakmak ile ilgilenirler. Onlar için rekabet sadece üstünlük elde etmekle ilgilidir ve kaybederek hiçbir şey kazanmadıklarına inanırlar. Kaybetmenin onlar için yarattığı tek şey, hayal kırıklığı ve diğer negatif duygulardır.
O halde, çocuklarınız için ne arzuluyorsunuz?
Şüphesiz ki, arzuladığınız şey muhtemelen ilk seçenektir. İyi rakipler sadece sonuçlardan değil, süreçten, yolculuktan da zevk alırlar. Bunun nedeni, sonucun onlar için en önemli şey olmamasıdır.
Çocuklar sadece kazanma ya da kaybetme konusunda endişelendiklerinde, endişeleri yalnızca başkalarını alt etmek olduğunda, rekabet ile toksik bir ilişki geliştirirler. Ve bu toksiklik onların öğrenmesini, keyif almasını ve eğlenmesini engeller. Bu nedenle, çocuklarla rekabet konusunda nasıl konuşulacağını bilmek çok önemlidir.
Pozitif Bir Rekabet Duygusunu Teşvik Etmek İçin Fikirler
Çocuklarınızı sağlıklı rakiplere dönüştürmenin ilk adımı onlarla konuşmaktır. Küçükleriniz, en önemli olanın nihai sonuç değil, hedeflerine ulaşmak için harcadıkları kişisel çaba olduğunu anlamalıdır. Bu nedenle, ebeveynler ve diğer yetişkinler pozitif bir örnek oluşturmalıdır. Sağlıklı bir rakipseniz, çocuklarınızın sağlıklı bir rekabet duygusu geliştirmesi daha olasıdır.
Çocuklarınızla oturun ve onlarla bu konu hakkında konuşun, herkesin farklı zamanlarda kazandığını ve kaybettiğini açıklayın. Örneğin, onlara kendi hayatınızdaki bir deneyimden bahsedin ve duygularınız hakkında konuşun. Çocuklarınızın kaybettiklerinde hayal kırıklığına uğramanın normal olduğunu bilmeleri gerekir. Ancak bu duygular eğlenceden bir şeyler götürmemelidir.
Aşağıda, sağlıklı ve sadık bir rekabeti teşvik eden bir dizi fikir bulacaksınız. Bu öneriler, çocuklarınızın iyi rakipler haline gelmesine yardımcı olacaktır.
1. Kişisel Hedefler
İyi rakipler yetiştirmek için, çocuklarınızın hedeflere ulaşmak için çabalamaları önemlidir. Sorun şu ki, genellikle yanlış hedefe odaklanma eğilimindeyiz.
Odak noktası, “Kazanan olmak istiyorum,” yerine “Elimden gelenin en iyisini yapmak istiyorum,” olmalıdır. Bir çocuğun düşünme biçimindeki bu küçük değişiklik, kazanmadıklarında onları suçluluk duygusundan kurtaracaktır. Örneğin, çocuğunuzun koşu yaptığını düşünelim. Bu durumda amaç, koşucuların geri kalanını geride bırakmak yerine, kendi kişisel hızlarını arttırmak olmalıdır.
2. Çabanın Önemi
Hayatın her alanında, en önemli olan elimizden gelenin en iyisini yapmamızdır. Kişisel çaba, kazanmaktan çok daha değerlidir ve çocuklarımıza vurgulamanız gereken şey de budur.
Çocuklar azami gayret gösterdiğinde, gelişme göstereceklerdir. Ve hiçbir şey bu büyümeden daha önemli olamaz! Aslında, gerçek zafer budur: Her zaman kazanmasak bile her gün gelişmek.
Bu yazımızı kaçırmayın: Sosyal Anksiyete Yaşayan Çocuklara Yardım Etmek İçin 4 İpucu
3. Öğrenmek İçin Hatalar Yapmanız Gerekir
Şüphesiz ki, siz çocukken, birisi sizinle hatalarınızdan ders çıkarmanın önemi hakkında konuştu. Ve gerçek şu ki, hatalar öğrenmenin en iyi yoludur. Asla hata yapmazsak, asla gelişmeyiz.
4. Kendinize Odaklanın
Çocukların aktivitelerden keyif alabilmeleri için gözlerini “ödülden” ayırmaları gerekir. Kazanmak ödül olmamalıdır, bunun yerine eğlenmek ve öğrenmek için çabalamalıdırlar. Çocuklarınızın her deneyimden keyif alabilmeleri ve sağlıklı bir şekilde rekabet edebilmeleri için yaşamalarına ve her deneyimin tadını çıkarmalarına yardımcı olun.
5. Çocuklarınıza Onlarla Gurur Duyduğunuzu Gösterin
Çocukların ebeveynlerinin koşulsuz desteğine ihtiyacı vardır. Onların tarafında olduğunuzu bilmeleri gerekir. Hangi sonucu elde ederlerse etsinler, onları seviyorsunuz ve çabaları ve azimleri ile gurur duyuyorsunuz.
Kenarda oturup çocuklarına gol atması için bağıran ebeveynlerden biri olmayın. Çocuğunuzun baskı altında hissedebileceği durumlardan kaçının.
Son olarak, çocuğunuzun iyi bir rakip olması için sizin de bir rakip olmanız gerektiğini unutmayın!
Tüm alıntı yapılan kaynaklar, kalitelerini, güvenilirliklerini, güncelliklerini ve geçerliliklerini sağlamak için ekibimiz tarafından derinlemesine incelendi. Bu makalenin bibliyografisi güvenilir ve akademik veya bilimsel doğruluğa sahip olarak kabul edildi.
- Velázquez, L. E. T., Garduño, A. G., Luna, A. G. R., & Silva, P. O. (2008). Responsabilidades en la crianza de los hijos. Enseñanza e investigación en Psicología, 13(1), 77-89. https://www.redalyc.org/pdf/292/29213107.pdf
- Cuartango, M. (1992). Valorar el esfuerzo personal como método para conseguir el éxito escolar. Padres y Maestros/Journal of Parents and Teachers, (177-176), 23-25. https://revistas.comillas.edu/index.php/padresymaestros/article/view/3907/3743