Duygusal İletişim: Bağlanma ve İfade Etmenin Sırrı

Duygusal iletişim sanatında ustalaşırsanız, başkalarının size daha fazla açılmalarını, daha fazla yakınlık ve güven duymalarını sağlarsınız. Çünkü duyguları anlamak, bizi insan yapan mekanizmaları daha derinlemesine anlamaktır.

Hiç öfkenizi kaybetmeden birisine ne düşündüğünüzü söyleyemeyecek kadar kendinizi kızgın hissettiniz mi? Partnerinizin veya çocuklarınızın onlara açıklamak istediğiniz şeyi net bir şekilde anlamasını sağlamak sizin için zor oluyor mu? Duygusal iletişim, çoğumuz için üzerinde çalışılması gereken bir konudur.

İletişimin, iki kişi arasında bir mesaj iletmemizi sağlayan mekanizma olduğunu biliyoruz. Aslında hiçbir şey o kadar kolay görünmüyor. Bununla birlikte, nüfusun büyük bir kısmı hala bu sürece hakim değildir.

Sadece cevap vermek için dinleyenler vardır. Hemen hemen her konuda tartışanlar, agresif dil kullananlar ve sözlü olmayan iletişimi anlayamayanlar vardır. Bu sadece bir göndericiden alıcıya bir cümle göndermekle ilgili değildir.

İnsanlar mantıklı olan, yaptığımız ve düşündüğümüz her şeyin açık bir duygusal bileşeni olan duygusal varlıklardır. Bu tür iletişimsel eylemlere nasıl hakim olacağınızı, nasıl anlayacağınızı ve hatta bundan nasıl keyif alacağınızı bilmek insan ilişkilerini geliştirecektir. Dahası, kendimizi algılama yeteneğimiz ve özgüvenimiz artar.

Duygusal iletişim: bize nasıl yardımcı olabilir?

Duygusal iletişim sadece ilişkilerimizi kolaylaştıran rekabet yöntemi değildir. Aynı zamanda reklam şirketlerinin kullandığı bir araçtır. Bu nedenle, Ohio Üniversitesi’nden Dr. Blair Kidwell tarafından yürütülenler gibi bilimsel araştırmalar, bize tüketiciyi hareket ettirebilecek herhangi bir kampanyanın büyük etki yarattığını ve satışları artırdığını hatırlatmaktadır.

Duygusal olarak uygun şekilde iletişim kurmak beyinde bir iz bırakır. Bu şekilde, duygusal zekaya hakim olan ve düşündüklerini uygun şekilde ifade etmek için hislerini nasıl kontrol edeceklerini bilenler, bunun gözle görülür faydalarını fark edeceklerdir:

• Çatışmalardan ve yanlış anlamalardan kaçınırız. Yani, duygusal iletişim, anlaşmaya varma cesaretimizi kaybetmeden, iddialı bir şekilde aynı fikirde olmamamızı sağlayacaktır.
• Muhataplarımızla daha iyi bir yakınlık kurarız. Duygular aracılığıyla iletişim kurma yeteneği daha kalıcı güven bağları oluşturur.
• Ne hissettiğimizi net ve iddialı bir şekilde ifade etmemize yardımcı olur.
• Karşımızdaki kişiye karşı empati yeteneğimizi geliştirir, dile getirmeseler de ne düşündüklerini biliriz.
• Duygularımız hakkında konuşmak eylemlerimizin sebebini ortaya koyar. Yani, bazı şeyleri neden yaptığımızı açıklamamıza izin verir.
• Kendimizi daha iyi hissederiz. Bazen ne hissettiğimizi uygun şekilde ifade etmediğimizde öfke veya hayal kırıklığı gibi duygular yaşarız. Duygusal iletişim, bunu başarmak için geçmemiz gereken bir köprüdür.

Duygusal iletişim yeteneğimi nasıl geliştirebilirim?

Duygusal iletişim becerilerimizi geliştirmenin ilk adımı, duyguların ve düşüncelerin aynı anda ortaya çıktığını anlamaktır. Psikolog Richard S. Lazarus’un göstermek istediği şey de budur. Örneğin, kendimizi öfkeli hissettiğimizde, düşünce akışının daha hızlı ve düzensiz bir şekilde ilerlemesi sık rastlanılan bir durumdur.

Ayrıca, bu fikirler genellikle rahatsızlıkla duygusuyla kendisini gösterir. Bu nedenle bazen zor bir sohbet karşısında söyleyeceklerimize kendimizi hazırlamak yeterli olmaz. Yapmanız gereken ilk şey, ne hissettiğinizi düşünmektedir, ancak o zaman kendinizi iddialı bir şekilde açıklayabilirsiniz.

Bilinç ve duygusal düzenleme

Kendinizi hareketsiz hale getiren yüksek anksiyete etkisi altında hissederseniz, etkili bir şekilde konuşma veya ders veremezsiniz. Çelişki, öfke veya acının ağına düştüğünüzde, partnerinizle bir şeyi çözemezsiniz.

Hissedeceğiniz ilk şey her duyguyu birer birer yeniden ele almaktır: duygularınıza hayat verin, onları anlayın ve analiz edin. Her duygu, anlamamız gereken bir amaca hizmet eder. Ancak her bir duyguyu ve hissi kontrol altına aldığınızda kendinizi net ve kendinden emin bir şekilde açıklayabilirsiniz.

Empati: Gerekçeni anlıyorum ve ona saygı duyuyorum

Empati, kendini başkalarının yerine koyabilmektir ve sonra diğerinin gerçekliğini öğrendikten sonra kendi gerçekliğimize dönebilmektir. Başkalarının duygularının etkisine kapılmamak önemlidir. Bu sadece içimizde bulunduğumuz duruma göre karşımızdaki kişinin duygularını okumayı kapsar.

Empati, izlemeyi ve dinlemeyi gerektirir. Bazen hareketler kelimelerin söylemediği gerçekleri ortaya çıkarır. Bazen de ses tonu bir mesajdan çok daha fazlasını söyler. Satır aralarına katılın, hissedin, okuyun ve karşınızdaki kişinin duygusal durumuna göre ayarlayarak yanıt verin.

Güven dili

Duygusal iletişim, bizi başkalarına bağlayan, iletişimi kolaylaştıran ve iyi bilgi alışverişini mümkün kılan kaya gibi güce sahiptir. Burada bahsettiğimiz şey; güven duygusudur. Karşımızdaki kişiyle güven duygusu kurmak için aşağıdaki anahtarları kullanabiliriz:

• Empatik gülümsemeyi kullanın. Aşırıya kaçmamaya çalışın. Karşınızdaki kişiye onu anladığınızı gösteren, pozitif bir gülümseme saçın.
• Başınızı sallayın. Karşınızdaki kişiye onu anladığınızı ve size söylediklerini dinlediğinizi gösterin.
• İnsanı içine hapseden gözler. Karşınızdaki kişinin gözlerine o bakmadan duygusal iletişim mümkün değildir.

Girişkenlik: etkili ve saygılı iletişim

Girişkenlik, duygusal, güvenli ve saygılı bir şekilde iletişim kurma yeteneğidir. Bu sayede daha uyumlu diyaloglar kurup, anlaşmalara varır ve sorunları çözmeyi başarırız. O maddeler şunlardır:

• Olumsuz düşünceleri bir kenara bırakın.
• Ne hissettiğinize ve ne söylemek istediğinize güvenin. Varlığınız, ihtiyaçlarınız ve fikirleriniz duyulmalıdır.
• Karşınızdaki kişinin size söylediklerine dikkat edin ve onu saygıyla aktif bir şekilde dinleyin. Duyguların sizi ele geçirmesine izin vermeyin.
• Yanıt vermeden önce birkaç saniye bekleyin.
• Somut olun. Kısa mesajlar daha doğrudandır ve çok daha iyi anlaşılır.
• Yargılara değil gerçeklere odaklanın.
• Sakinlik ve pozitiflik iletin.

Hepimiz duygusal iletişimimizi çok daha fazla geliştirebiliriz. Değişim için sadece irade ve bağlılık gerekir. Hemen şimdi bunu uygulamaya başlayın.