İnsanlar Neden Yürümeyen İlişkilerini Sonlandırmıyorlar?
Bir ilişki sona ermiş gibi göründüğü zaman, ayrılmanın en mantıklı ve en doğru karar olduğu kabul edilmektedir. Öyleyse neden insanlar mutsuz oldukları zamanlarda bile ilişkilerini bitirmezler? Bizleri yitip gitmiş bir ilişkinin peşinden sürükleyen dürtü nedir?
Her şeyi denediniz, ama artık hiçbir şey eskisi gibi değil ve asla da öyle olmayacak gibi görünüyor. Ancak, siz yine de pes etmezsiniz.
Çoğu zaman, aslında bitmiş olan bir ilişkiyi, resmi olarak da sonlandırmak için o zor kararı bir türlü alamıyorsunuz. İlişki süresi ne kadar uzun olursa ve gerçek aşkı ikinizde deneyimlerseniz, o kararı almak daha da zorlaşıyor.
Bu gibi durumlarda, içinde bulunduğunuz ilişkiye elveda deyip, hayatınıza devam etmek, yapılacak en sağlıklı harekettir. Ancak, bazen kendimizi , her şeyi düzeltebileceğimize ikna etmeye ve ayrıca ilişkinin başlangıcında mevcut olmayan sorunlarla yaşamayı da öğrenmeye çalışırız.
Çoğu kez, yitip gitmiş olan bir ilişkiye son noktayı koyamıyoruz. Nedenini öğrenmek için okumaya devam et.
İnsanların Mutsuz Oldukları İlişkileri Bitirmeme Nedenleri
Çevremizdeki birçok insan, bir ilişkiyi bitirmenin ve hayatına devam etmenin zamanının geldiğini görebilir. Ancak, bu kolay bir karar değildir. İlişki artık bir işe yaramadığında neden bitirilmez peki? İşte size birkaç sebep:
Yara almış bir ilişkide, onu bitirmek ile düzeltme ihtiyacı arasında hiçbir fark yoktur.
Birçok insan, çeşitli nedenlerden dolayı ilişkilerini bitirmez. Bu nedenler arasında şunlar vardır:
- Ortaya çıkabilecek kaybolmuş ve üzüntü korkusu.
- Yüzleşme korkusu.
- Bilinmeyenin korkusu.
- Çocuklar varsa.
- Sosyal yargı korkusu.
- Bunca emeğin boşa gitmesini reddetmek.
- Başarısızlık suçu.
- Benlik saygısı eksikliği ve yalnızlık korkusu .
Tüm ayrılıklar bir kayıp anlamına gelir ve bunların da acıya neden olduğu yadsınamaz bir gerçektir. Bunun nedeni, farklı bir yol almamız gerektiğidir. En büyük korkularımızdan biri risk almaktır, çünkü uzun bir süredir belirli bir rutini izliyor ise bunu sona erdirmek zordur.
Bazen benlik saygısı sorunları nedeniyle ilişkimizden çıkamayız.
“Beni sevmiyorsa umurumda değil, ben onu seviyorum ve o da bir gün tekrar bana aşık olacak” ortak bir düşünce kalıbıdır. Bazı şeylerin değişebileceğini ummak, insanların sevgililerini ya da eşlerini geri kazanmak için geliştirdiği planlardan biridir. Bu planlar ciddi bir benlik saygısı eksikliği ortaya koyuyor.
Kayıptan kaçınma
Psikolog ve Nobel Ödülü sahibi Daniel Kahneman, artık neden mutlu olmadığımız ilişkileri bitiremediğimizi açıklayan bir kavram geliştirdi.
Bu kavram, “kayıptan kaçınma” ya da herhangi bir yatırımdan vazgeçme zorluğudur. Bir ilişkiye çok fazla yatırım yaptığımız düşüncesi, vazgeçmemizi zorlaştırıyor.
Okuyun: Yas Odaları ve Yasın 5 Aşaması
Sosyal ortamımız da bir faktördür. İnsanlar, başkalarının onlar hakkında ne söyleyeceği konusunda gerçekten endişe duyarlar. Sadece başarısız olmaktan korkmuyoruz. Ayrıca, başarısız olduğumuzu görenlerden de korkuyoruz. Mutlu ve mükemmel bir yaşamın cephesini korumak bazen bizi felce uğratır.
Diğer bir ortak faktör de çocuklardır. Eğer çift ayrılırsa, bu durumun çocuklara zarar verebileceğini düşünebilir. Bu faktör, cinsellik içermeyen evliliklerin, çocuklar için ironik olarak iyi olmayan düşman vari ortamlarda bir arada kalmasını sağlayabilir.
İlişkinin bittiğini belirten işaretler
Biriniz ya da her ikiniz birlikte olmak için bir dürtünüz olmadığı zaman, o ilişki bir işe yaramaz. Şüphe duymamıza rağmen, ilişkinizin bittiğini gösteren yadsınamaz belirtiler var.
- Seks tatmin edici değil ya da hiç seks yapmıyorsunuz.
- İletişim yok.
- Düşmanca bir ortam var.
- Güvensizlik var.
- Bir ilgi eksikliği var.
Hepimiz mutlu olmayı hak ediyoruz ve bu işaretler, bir şeylerin olmadığını ve bir şeyin değişmesi gerektiğini gösteriyor. Kendi başına yürümeyi öğrenmek için, ayrılığı bir fırsat olarak görmelisiniz.
İç sesimiz, bize bir şeylere son verme zamanı geldiğini söyler bazı zamanlarda. Eğer durum buysa, o zaman iç sese izin vermelisiniz, gerekirse affedin ve hayatınıza devam edin. Bu durumu nasıl ele alacağınızı bilmiyorsanız, yardım istemek yapabileceğiniz en iyi şeydir.
Mutsuz çiftler neden birlikte kalıyor? Neden açıkça başarısız oldukları ilişkileri sonlandırmıyorlar?
Bunu, sosyal çevreleri ve kaybetmiş korkusu nedeniyle alışkanlıktan yapıyorlar… İnsanların, bir gerekçe olmadıkça, ilişkilerine son vermemesinin sonsuz nedenleri var.
Sorunlarınızı sanki hiçbir şey olmuyormuş gibi örtbas etmeye çalışabilirsiniz, ama hayatınızın bu bölümünü kapamanız yapabileceğiniz en sağlıklı şeydir. Çok romantik olmasa da bazen beynimizi kalplerimizden daha fazla dinlemek daha iyidir.
Tüm alıntı yapılan kaynaklar, kalitelerini, güvenilirliklerini, güncelliklerini ve geçerliliklerini sağlamak için ekibimiz tarafından derinlemesine incelendi. Bu makalenin bibliyografisi güvenilir ve akademik veya bilimsel doğruluğa sahip olarak kabul edildi.
- Moreno, J. I., & Esparza, E. M. (2015). Estrategias de Afrontamiento en la Ruptura de Pareja. Revista de La Asociación Latinoamericana Para La Formación y Enseñanza de La Psicología.
http://integracion-academica.org/14-volumen-2-numero-5-2014/63-estrategias-de-afrontamiento-en-la-ruptura-de-pareja - Castelló Blasco, J. (2006). Dependencia emocional y violencia doméstica. Revista Futuros, IV(14), 1–7.
https://doi.org/10.1093/cid/ciw490 - Casado, E., Venegas, M., Páez, D., & Fernández, I. (2001). FACTORES PSICOSOCIOCULTURALES EN LA SEPARACIÓN DE PAREJA. Humánitas, 3(2), 7–35.
http://www2.uned.es/dpto-psicologia-social-y-organizaciones/paginas/profesores/Itziar/SeparacionParejasVenezuela.pdf - Triana, B., Casteneda, P. J., & Correa, N. T. (2006). La Atribución De Causas a La Ruptura De Pareja. International Journal of Developmental and Educational Psychology, 2 (1), 477–486.
http://www.redalyc.org/pdf/3498/349832312040.pdf