Kemoterapi Kaynaklı Mide Bulantısını Önlemek

Kemoterapiyle ilişkili rahatsızlık ve mide bulantısını iyileştirmek, onkoloji dünyasında her zaman önemli bir konu olmuştur. Bu ters etkiyi iyi bir şekilde kontrol etmek hastanın yaşam kalitesinin artmasını sağlar. 
Kemoterapi Kaynaklı Mide Bulantısını Önlemek

Son Güncelleme: 15 Mayıs, 2020

Hastalar en çok kemoterapi nedeniyle ortaya çıkan rahatsızlık ve mide bulantısından korkarlar. Bunlar en yaygın yaygın etkiler arasındadırlar. Bunu önlemek hayat kalitenizi artırabilir ve sonuç olarak hastalar tedaviye devam etmeye daha eğilimli hale gelirler.

Bugün kemoterapiden kaynaklanan mide bulantısını önlemek için pek çok seçeneğimiz var. Ancak hastalar genellikle bu yöntemleri yanlış kullanırlar. Bunun sebebi bu yöntemlere alışık olmamaları veya bu yöntemleri gereğinden fazla kullandıklarında kendilerini daha rahat hissetmeleri olabilir.

Kemoterapi nedeniyle oluşan rahatsızlık ve mide bulantısıyla ilgili riskler hastaya ve ona uygulanan tedaviye bağlıdır. Bu iki faktör de, bu yan etkinin ne kadar aşikar olacağını belirler.

Kemoterapi kaynaklı rahatsızlık ve mide bulantısını sınıflandırmak

Hastanın bu semptomlarla karşılaşma zamanına bağlı olarak rahatsızlık üç temel gruba ayrılabilir:

  • Akut kusma: Bu tür, kemoterapiden sonraki 24 saat içinde gerçekleşir.
  • Rötarlı kusma: Kemoterapi kaynaklı kusma ve bulantının ilk işaretleri ilk 24 saatten sonra ortaya çıkabilir. Tedavinin uygulanmasından sonraki 6-7 gün boyunca devam edebilir. Bu yan etkiyle ilişkili kemoterapi ilacı genellikle sisplatindir.
  • Beklenen kusma: Genellikle kemoterapiden önceki 24 saat içinde gerçekleşir. Raporlar üçüncü veya dördüncü döngüden sonra hastaların yüzde 20-40’ında beklenen kusmanın gerçekleştiğini gösteriyor.
kemoterapi makine
Kemoterapi kaynaklı mide bulantısı ve rahatsızlık, ileri tedavilerde uygulama sonrası görülebilir.

Kemoterapi kaynaklı rahatsızlık ve mide bulantısını önlemek ve iyileştirmek

Tedaviler ve önleme yöntemleri, kemoterapi ilacının yarattığı rahatsızlık tipine göre değişkenlik gösterebilir.

Akut kusma

Yıllarca bulantıyı ve akut kusmayı önlemek ve iyileştirmek için kullanılan temel ilaçlar dopaminerjik antagonistler, antihistaminler, kortikosteroidler, kannabinoidler ve benzodiazepinler olmuştur.

Bu ilaçların değişken etkinlikleri vardır ama ciddi yan etkilere de yol açabilirler. Reseptör antagonist serotonin çıktığından beri yeni bir ilaç sınıfı erişilebilir hale gelmiştir. Bunlar daha etkilidirler ve yan etki sıklıkları ve şiddetleri daha azdır.

Eş değer dozlarda, var olan dört 5-HT3 reseptör antagonist – ondansetron, granisetron, dolasetron, tropisetron- ölçülü veya yüksek seviyede kusturucu kemoterapi nedeniyle oluşan kusmayı önlemde aynı etkiye sahiptir. Hangisinin kullanılacağına erişilebilirlik, uygunluk, maliyet ve yan etkiler baz alınarak karar verilmelidir.

Rötarlı kusma

Rötarlı kusmayı iyileştirmek genellikle akut kusmayı iyileştirmekten daha zordur. Bunun genellikle hastanın evde karşılaştığı bir ters etki olduğunu göz önünde bulundurarak, kontrol edilebileceği yöntemlerin daha az olduğunu söyleyebiliriz.

Bu türde, kişinin ve ailesinin etkisi hatırı sayılır derecede önemlidir. Bu nedenle, rötarlı mide bulantısı ve kusma riski varsa hastaya anti-emetik ilaçları nasıl kullanacağı hakkında düzgün yönergeler verilmelidir.

Kemoterapiyle ilişkili kusma ve mide bulantısının uygun bir şekilde kontrol edilmesi, daha sonraki döngülerde akut, rötarlı ve beklenen kusma riskini azaltır. Bunu ilk kemoterapi döngüsü öncesinde yapmak gereksiz konsültasyonlardan kaçınmayı ve böylece hastanın stres seviyesini azaltacaktır.

Bu durumda serotonin reseptörü antagonist ilaçlar akut kusmayla karşılaştırıldığında aynı şekilde etkili değildirler. Kortikosteroid ilaçlar rötarlı kusmanın önlenmesinde en aktif ajanlardır. Hasta bunları kemoterapiden sonraki 3-4 gün boyunca almalıdır.

Ayrıca, akut kusmanın önlenmesinde olduğu gibi anti-emetik ilaçları kombine etmek, tek bir ilacın kullanımından daha etkili görünmektedir.

kusmak üzere olan adam

Yukarıdaki tedavi işe yaramadığında, 5-HT3 antagonistleri ikincil tedavi yöntemi olarak önerilmelidir.

Beklenen kusma

Beklenen kusmayı önlemenin en iyi yolu akut ve rötarlı kusmayı uygun şekilde kontrol etmeyi başarmaktır.

Bu ters etki oluşursa, davranışsal terapi etkili olabilir.

Sonuç

Herhangi bir anti-emetik tedavinin ideal amacı, kemoterapiyle ilişkili mide bulantısı ve kusmayı tamamen önlemektir.

Bu, kanser hastalarında, hastanede yattıkları ve evde geçirdikleri süre içinde hayat kalitesini önemli ölçüde artırır.

Maalesef, son 20 yılda görülen gelişmeye rağmen bu amacın gerçekleştirilmesi zordur. Bahsettiğimiz gibi mide bulantısı, kemoterapi alan kişilerde sıklıkla görülen ve endişe veren bir yan etkidir.


Tüm alıntı yapılan kaynaklar, kalitelerini, güvenilirliklerini, güncelliklerini ve geçerliliklerini sağlamak için ekibimiz tarafından derinlemesine incelendi. Bu makalenin bibliyografisi güvenilir ve akademik veya bilimsel doğruluğa sahip olarak kabul edildi.


  • Carretero Colomer, M. (2001). Ondansetrón. Offarm: Farmacia y Sociedad.
  • FERREIRA, R. G., & FRANCO, L. F. de R. (2017). EFEITOS COLATERAIS DECORRENTES DO TRATAMENTO QUIMIOTERÁPICO NO CÂNCER DE MAMA: revisão bibliográfica. REVISTA DA UNIVERSIDADE VALE DO RIO VERDE. https://doi.org/10.5892/ruvrd.v15i2.3759
  • Haro, L. M., Mondéjar, R., Muñoz, M. del M., Molina, M. J., Olaverri, A., & Santiago, J. A. (2013). Tratamiento psicológico de las náuseas y vómitos anticipatorios inducidos por quimioterapia o radioterapia. Psicooncologia. https://doi.org/10.5209/rev_PSIC.2013.v10.n2-3.43450

Bu metin yalnızca bilgilendirme amaçlı sunulmuştur ve bir profesyonelle görüşmeyi yerine geçmez. Şüpheleriniz varsa, uzmanınıza danışın.