Kesintili İlişkiler Neden Acı Vericidir?
Birçok ilişki aslında kesintili olarak devam eder. Bir başka deyişle kesintili ilişkiler , sona erip tekrar tekrar yeniden başlar. Dışarıdan bakıldığında, bu tür ilişkilerin ayrılıp tekrar bir araya gelerek çözülemeyen bir sorun haline geldiği görülmektedir.
Bu tür ilişkiler, bir çift hayatını dip dibe geçirdiğinde, uzun bir süredir birlikte olduğunda veya partnerlerden birinin (veya her ikisinin de) duygusal bir bağımlılığı olduğunda ortaya çıkar.
Bütün bu yaşananlar çitlerin ilişkilerinden vazgeçememesine neden olur. Aynı zamanda bir şans daha vermeyi denemek için onları zorlar. Tüm bunların sonucunda yaşanacak sorun, ilişkinin gerçek bir kabus gibi bitmesidir.
Tekrarlayan duygusal yaralar bir işkenceye dönüşür.
Yaşamlarımız boyunca birçok farklı şekilde inciniriz. Sevilen birisini kaybetmek, bir partnerden ayrılmak, bir iş sözleşmesini bitirmek…
İncinmek, iyi idare edemediğimizde depresyona yol açabilecek zor bir süreçtir. Kesintili ilişkiler içinde olan insanlar acı çekmeye son derece alışıktırlar. Ancak sürecin son aşamasına asla ulaşamazlar.
Zarar verme aşamalarına ve bu ilişkilerde yer alan kişilerin her birinde nasıl bir rol oynayabileceklerine bakalım:
- İnkar: Kişi ilişkilerinin işe yaramadığını inkar eder. Gerçekleri görmek istemez ve hatta hiçbir şey olmamış gibi davranmaya çalışır. İnkar onu yıkmaya başladığında, kişi bir sonraki aşamaya geçer.
- Öfke: Bu aşamada çiftler ilişkiden, problemlerden ve başarısızlığa uğrayışından dolayı birbirini suçlar. Bu, çiftin yalnızca olumsuz şeyleri hatırlayabildiği ve yalnızca birbirini öfkeyle görebildiği bir aşamadır.
- Hüzün: Bu aşamada, çok güçlü duygu olan öfke ile kontrolünü kaybettikten sonra, bir başka güçlü duygu ortaya çıkar. Geçirilen birkaç iyi zamanı hatırlatan ve neden bir arada kaldıklarının anımsamayı sağlayan derin ve felç edici bir üzüntü.
- Müzakere: Çift bir araya gelmeye çalışır ve kesintili ilişkiler söz konusu olduğunda, sonunda bunu yaparlar. Hüzün onlara her şeyin ne kadar değerli olduğunu hatırlatır, bu da onları yeni bir şans vermeye zorlar. İlişkilerinden vazgeçmeyi reddederler.
- Son aşama kabul: Bir ilişkinin işe yaramadığını kabul etmek, ilişkideki her yeni şansın yeni bir başarısızlıkla sonuçlandığını kabul etmektir.
Bununla birlikte, kesintili ilişkiler içinde yer alan kişiler, ilişkilerinin sona erdiğini kabul etmek istemezler.
Ayrıca bakınız: Kalıcı İlişkilerde Ortak Olan 8 Şey
Bu yüzden çiftler en sonunda ilişkinin müzakere aşamasında başka bir şans vermeyi kabul ederler. “Ben değişeceğim” öncülünde hemfikir olurlar.
Kesintili ilişkiler ve korkular
Kararsız ilişkilerin incinmenin son aşamasına erişememesi, böylece yeni bir yola başlamak için ilişkiyi geride bırakamamaları mutlaka yaşadıkları korkularla ilgilidir.
Partnerleriyle 6 veya 8 yıldan fazla birlikte olan insanlar, birlikte çok sayıda deneyim yaşamışlardır. Birbirlerine o kadar çok yaklaşıyorlardır ki, sahip oldukları için savaşmamak onlara imkansız görünür.
Ayrılıklar (bazen “bir molaya ihtiyacım var” olarak kamufle edilir) bir şeylerin yolunda gitmediği anlamına gelse de, çiftler ne pahasına olursa olsun buna dayanmaya çalışırlar.
Bir çiftin kriz geçirmesi normaldir, ancak ayrılmak ve tekrar tekrar bir araya gelmek normal değildir. Bunu yapmak her iki bireye de daha fazla acı verir.
Bu arada, sorunun asıl kökenini de görmezden gelinir.
Her iki partner de ilişkiye bağımlıysa, aynı ikilem ortaya çıkar. Kesintili ilişkiler, hayatın diğeri olmadan imkansız olduğunu veya kişinin bir partner olmadan yaşayamadığını gösterir.
Bazen bir kişiden vazgeçmek zor görünebilir ve temiz bir sayfadan tekrar başlayarak yeni bir başlangıcı zorlayabileceğimizi düşündüğümüzde işlerin aslında öyle yürümediğini görüveririz.
Ya işe yaramazsa, yaramayacaksa
Bir ilişkinin birden çok kez parçalanmasına ne sebep olur? Bunun nedeni, çatışmalarla nasıl yüzleşeceğimizi bilmememiz veya aynı duvara tekrar tekrar çarptığımızı söyleyen ipuçlarını göz ardı etmemizdir.
Sorun, bir şekilde çatışan kişiliklerimizden kaynaklanıyorsa, yaşam ya da uyumsuz hedefler konusunda farklı bakış açıları varsa (biri yurt dışında yaşamak istiyor, diğeri kendi ülkesinde kalmak istiyorsa) bir çözüm yolu yoktur.
Değişim vaadi ve imkansızı bir araya getirme girişimleri sonuçsuzdur.
Öte yandan, sorun birlikte çalışmaktan veya çocuk sahibi olmaktan ve onlarla birlikte gelen stresten kaynaklanıyorsa, durumu doğru yönetmenin bir yolu vardır.
Profesyonel yardım almak ya da çift terapisine başvurmak bu konuda size yardımcı olabilir.
Kesintili ilişkiler işkencedir.
Bu yüzden sorunun nerede olduğunu görmeliyiz. Bizi herhangi bir yere götürmeyecek bir ilişkiye şans verip vermemeyi veya madalyonun diğer tarafında, hayatımızın belirli bir alanını nasıl daha iyi yöneteceğimizi öğrenmek zorunda olmamız gerektiğini görmemiz gerekir.
Tüm alıntı yapılan kaynaklar, kalitelerini, güvenilirliklerini, güncelliklerini ve geçerliliklerini sağlamak için ekibimiz tarafından derinlemesine incelendi. Bu makalenin bibliyografisi güvenilir ve akademik veya bilimsel doğruluğa sahip olarak kabul edildi.
- Castelló, J. (2000). Análisis del concepto dependencia emocional. In I Congreso Virtual de Psiquiatría (Vol. 5, No. 8).
- Hoyos, M. L., Arredondo, N. H. L., & Echavarría, J. A. Z. (2007). Distorsiones cognitivas en personas con dependencia emocional. Informes psicológicos, 9(9), 55-69.
- Pérez, K. (2011). Efectos de la dependencia emocional en la autoestima de mujeres de veinte y cinco a cincuenta y cinco años de edad que tienen una relación de pareja. Recuperado de http://www. dspace. uce. edu. ec/bitstream/25000/472/1/T-UCE-0007-1. pdf.