Bel ağrısı birçok insanın muzdarip olduğu bir durum. Aslında, Annals of Rheumatic Diseases dergisinde yayınlanan araştırmalarda da bahsedildiği gibi, bel ağrısı bugüne kadarki sakat bırakma riski en yüksek olan hastalıklardan birisi.
“Sakat bırakmak”tan kastımız, son zamanlarda iş yapamaz hale gelmenin en yaygın sebebi bu durum. Aslında, bel ağrısı kronik bir hal aldığında işler daha da kötüleşiyor.
Ayrıca, yukarıda bahsedilen dergideki bir makaleye göre, 10 kişiden 1’i aynı tipteki bel ağrısından şikayetçi. Bu durum hem tıbbi kuruluşlar, hem şirketler hem de hastalar için yüksek maliyetlere sebep olmaktadır.
Yaşlandıkça şiddetini artıran bu sağlık problemiyle yaşamak hiç de kolay değil. Hareketsiz sayılabilecek yaşam tarzımız, kilolu olmamız ya da genetik mirasımız kuşkusuz ki bir hastalıktan hangi ölçüde etkileneceğimizi belirler.
Bu yazıda, kronik bel ağrısı çekenler için güzel haberlerimiz var. Kaliforniya temelli bir tıp merkezi olan Relievant Medsystems bu sorunu çözmek için yeni bir yöntem geliştirdi.
Aşağıda gereken bütün bilgileri bulabilirsiniz.
INTRACEPT: bel ağrısı tedavisinde yeni yöntem
Bel ağrısı azaltmak için uygulanan tedaviler, hastalığı her zaman yeterli bir biçimde tedavi edemiyor. Örneğin, fizik tedavi, korseler ya da ağrı kesiciler bel ağrısını tedavi etmek için yeterli değildir. Bu yüzden, aşağıdaki yöntemlere başvuruyoruz;
Sırt ağrısını hafifletmek için bir omurilik stimülatörü.
Sadece birkaç durumda gerçekleştirilen ve her zaman başarıyla sonuçlanmayan küçük bir omurga ameliyatı.
Bazen etkilenen bel bölgesinin alt ve üst kısmındaki disklerde fazla baskı olabilir. Kronik bel ağrısı tedavisinin karmaşıklığı göz önüne alındığında, Relievant Medsystems, INTRACEPT olarak adlandırılan yeni bir tedavi yöntemi ortaya koydu.
INTRACEPT cerrahi bir operasyondur ancak geleneksel omurga ameliyatlarıyla ilgisi yoktur. Aslında, bu operasyonda, cerrah bel ağrısı ile ilişkili ağrıdan sorumlu siniri öldüren küçük bir alet kullanır.
İlk olarak, L3 ve S1 omurları arasındaki bölgeye lokal anestezi uygulanması için hasta yüzüstü olarak yatırılır. Ardından, spesifik bir amaçla çok ince bir iğne bu bölgeye yerleştirilir. Amacı bazı omurga sinirlerinin faaliyetini durdurmaktır.
Bunun nedeni ise bu sinirlerin, omurga aracılığıyla ağrı sinyallerini beyine göndermesidir. Bu hızlı operasyon ve lokal anesteziyle birlikte, bel ağrısını azaltılır.
Bu tedavi yöntemi radyofrekans enerjisini kullanır. Yani cerrah, operasyon sırasında neşter kullanmaz ve ameliyattan sonra fizik tedaviye ihtiyaç duyulacak travmatik bir hasar gerçekleşmez.
Kullanılan alet radyofrekans enerjisini iletir ve hasta operasyon boyunca sadece hafif miktarda bir ısı hisseder. Daha sonra, cerrah aleti herhangi bir komplikasyon oluşturmadan dikkatli bir biçimde çıkarır. Aslında, bütün operasyon süreci sadece 1 saatten biraz daha fazla sürer ve hasta yürüyerek evine dönebilir.
Bu yeni yöntem, çoktan ABD Gıda ve İlaç Kurumu (FDA) tarafından onaylandı ve gerekli tıbbi kurumlar onay verdiğinde birkaç ay içinde Avrupa’da da kullanılmaya başlanacak.
Tüm klinik çalışmalar, sinir ablasyonu uygulanan herkesin daha kaliteli bir yaşamı olacağını gösteriyor. Üstelik, bel ağrıları tekrarlamayacak.
Göz önünde bulundurulması gereken bir diğer husus ise, sadece kronik bel ağrısından muzdarip insanlar bu operasyonu yaptırabilir. Bu tedavi yöntemi ara sıra sırt ağrısı çekenler için uygun değildir.
Dahası, kronik ağrıya sebep olan sinirleri yok eden bu yöntem yeni bir şey değildir. Alışılagelmiş tıbbın yeterli olmadığı diğer hastalıklarda da bu yönteme başvurulmuştur. Sinir ablasyonu farklı biçimlerde gerçekleştirilmiştir.
Örneğin, kriyoablasyon bunlardan bir tanesi. Bununla birlikte, günümüzde radyofrekans tekniği bel ağrısı gibi kronik ağrı tedavilerinde bir çığır açtı. Gördüğümüz gibi, bilim daha iyi yaşam şartlarına kavuşabilmemiz için ilerlemeye devam ediyor.
B., M., R., S., C., Y., H., B., A., R., J., F., … J., F. (2017). Treatment of chronic low back pain via ablation of the basivertebral nerve: Results of a multicenter, randomized, double blinded, sham controlled trial (smart trial). Global Spine Journal. https://doi.org/10.1177/2192568217708577
Becker, S., Hadjipavlou, A., & Heggeness, M. H. (2017). Ablation of the basivertebral nerve for treatment of back pain: a clinical study. Spine Journal. https://doi.org/10.1016/j.spinee.2016.08.032
Cline, D. (2008). Chronic low-back pain. In Emergency Department Analgesia: An Evidence-Based Guide. https://doi.org/10.1017/CBO9780511544835.024
Hamileliğiniz sırasında siyatik hastalığı acısı mı çekiyorsunuz? Sciatica neuritis siyatik sinirde görülen tahriş ve iltihaplar dolayısıyla bacağınızın arkasından topuğunuza yol alan çok yoğun bir acıdır. Bu durum hamile kadınların yarısından fazlasını etkiler ve genelde hamileliğin altıncı ayından itibaren başlar. Aşağıda, bu durumun sebeplerini…
Akupunktur ile eklem ağrısının nasıl yatıştırıldığını biliyor musunuz? Akupunktur, geleneksel Çin tıbbının temelidir. Pek çok farklı hastalığın ve sorunun rahatlamasını destekleyen diğer tedavilerle birlikte binlerce yıldır uygulanmaktadır. Bilim adamları, henüz bu alternatif tıp dalının terapatik fonksiyonunun tam olarak nasıl çalıştığı…
Agranülositoz, kandaki granülositlerin miktarının düşmesiyle ortaya çıkan bir kan hastalığıdır. Agranülositoz aynı zamanda nötropeni veya granülositopeni olarak da anılır. En yaygın tarife göre, nötrofillerin sayısı, milimetre küp başına 1000-1500 hücreden az olduğunda oluşur. Kapsamlı olarak bakılacak olursa, üç tip granülosit…
Maalesef interstisyel sistit hastalığının olası nedenleri hala belirsizdir ve kesinlikle etkili olacağı söylenen herhangi bir tedavi yoktur. Bu durumun tedavisi tipik olarak yaşam tarzında yapılan değişiklikler ve aynı zamanda stresi kontrol altına almakla ilişkilidir. Stres ve anksiyete sıklıkla interstisyeli tetikleyebilir.…
Aort diseksiyonu, oldukça şiddetli bir travma türüdür. Maalesef, bu tipteki travmatik aort parçalanması kendi kendine ortaya çıkar. Genel tabloya bakıldığında, bu durumun ölüme sebebiyet verme yüzdesinin yüksek olduğu görülür. Kafa travmasından sonra ikinci sıradadır. Bugünkü yazımızda aort diseksiyonunun belirtileri ve…
Kas hasarının iyileşmesi için gereken süre pek çok faktöre göre değişir. Hasarın türü ve boyutu, kişinin sağlığı, fiziksel durumu ve izlediği diyet bu faktörlerden bazılarıdır. Ancak aşağıda bahsedeceğimiz 5 alışkanlık, iyileşme sürecinin hızlanmasına yardımcı olabilir. Haftanın pek çok günü egzersiz…