Leptin Hakkındaki 5 İlginç Bilgi: Tokluk Hormonu

Sıkı diyetlerle birlikte stresin, tokluk hormonunun çalışma değiştirebileceğini ve bu yüzden olması gerektiği gibi çalışmayabileceğini biliyor muydunuz? Bunun sonucu olarak, daha çok yemek yersiniz.
Leptin Hakkındaki 5 İlginç Bilgi: Tokluk Hormonu

Son Güncelleme: 22 Şubat, 2022

Leptin temel tokluk hormonudur. Beyninize artık “tok” olduğunuzu ve aç olmadığınızı söyleyen bir dizi mesaj göndermekle görevlidir. Bununla birlikte, şu küçük ayrıntıyı bilmek önemlidir. İştah, açlıkla aynı şey değildir.

İştah duygusal bir istektir. Bu yüzden, her zaman bu hormon tarafından kontrol edilmemektedir. Bunun yerine, bilişsel mekanizmalar, algılar ve özellikle de duygular sürece eklenir.

Öte yandan, “açlık” olarak tanımladığımız şeyse fizyolojik bir ihtiyaçtır. Beslenme ihtiyaçlarınızı karşılamak için kullanılır, bu sayede gelişmemizi sağlar. Sonuç olarak, aç olduğunuzda yemek yemeniz gerektiği açıktır.

Vücudunuz çeşitli sağlıklı besin maddelerine ihtiyaç duyar. Bu maddeler, hücresel yapıları ve işlevleri korumak için kullanılır. Ayrıca size enerji verirler. Bu besin maddelerini aldığınızda leptin gibi açlık hormonları görevlerini yapar.

Sonuç olarak, bu yazımızda temel tokluk hormonu hakkında biraz daha bilgi edineceğiz. Ve ayrıca, ona “nasıl iyi bakacağınızı” da öğreneceksiniz. Bu, onun doğru ve etkili bir şekilde çalışmasını sağlayacaktır.

1. Leptin: kilolu insanlarda çok olan tokluk hormonu

salata yiyen kadın

Bu başlık dikkatinizi çekmiş olmalı. Eğer leptin tokluk hormonuysa, neden aşırı kilolu olan insanlarda fazla var? Daha iyi anlamak için bazı verilere göz atalım:

  • Leptin çoğunlukla adipositler (yağ hücreleri) tarafından üretilen bir hormondur.
  • “Sinyal hormonu” olarak bilinen şey budur. Başka bir deyişle, hipotalamusunuzla iletişim kurarak, yemeğinizden yeterli miktarda yağ almış olduğunuzu fark ettikten sonra size ne zaman yemeyi bırakmanız gerektiğini söyler.
  • Şimdi, fazla kilolu olan insanlarda neden böyle olduğu çok şey anlatıyor: leptine karşı dirence sahipler.
  • Obez insanların, kanlarındaki leptin düzeyi çok yüksektir. Başka bir deyişle, gerektiği gibi görevini yapmadan birikir.

Bu yüzden, tok hissetmek normalden daha uzun sürer. Aynı zamanda leptine karşı bu direnci başka bir sorun da etkileyebilir. Hipotalamusta bir sorununuz varsa sebebi bu olabilir. Bu durum, bu hormona olan duyarlılığınızı kaybetmenize neden olur.

Leptin direncini azaltmak için ne yapabilirsiniz?

  • İltihap yapan gıdalardan kaçının
  • İyi yağ içeren gıdalar yiyin: zeytinyağı, somon, avokado…
  • Günde 7 ila 9 saat arasında uyuyun
  • Düzenli olarak egzersiz yapın

2. Leptin, tokluk hormonunun, birçok başka işlevi vardır

stresli kadın

Bu hormonun bir işlevinin hipotalamusa yeterince enerji aldığınızı söyleyen sinyaller göndermek olduğunu biliyoruz. Ve, size doyduğunuzu artık yemeyi bırakmanızı söyler. Fakat, bu proteinin birçok başla işlevi de vardır:

Yeme isteğinizi arttıran diğer hormonların ve diğer peptitlerin üretimini engeller. Nöropeptit Y için bu durum geçerlidir.
Ayrıca, leptinin kalori ve metabolik kullanımınızı da arttırdığı ilginç bir gerçektir. Diğer bir deyişle, kilo vermenizi ya da sahip olduğunuz aşırı yağdan kurtulmanızı sağlamak için metabolizmanızı hızlandırır.

3. Sıkı diyetler leptin seviyenizi düşürür

İşte bilmeniz gereken bir bilgi: çok sıkı diyetler uygulayan insanlar temel tokluk hormonunun aktivitesini azaltır.

  • Yani, düşük kalorili ya da “mucize diyetler” olarak adlandırılan diyetler aslında büyük sağlık riski taşır.
  • Leptin düzeyleriniz düşer, metabolizmanız çok yavaş olur, açlığınız daha yoğun hissedilir ve vücudunuzun enerji düzeyi de bununla birlikte düşer.

4. Leptin yüzünden stres, kilo almanıza sebep olabilir

koşu yapan çift

Çok stresli zamanlar geçiren insanların kilo verdiğini biliyoruz. Fakat, “kronik stres” yaşayanların da bunun tam tersini yaşadığı yaygın bir gerçektir. Bu durumun nedenleri şu şekildedir:

  • Daha fazla stres, kanda daha fazla miktarlarda kortizol olması demektir.
  • Kanınızdaki kortizol ne kadar çok olursa leptinin varlığı da o kadar azalır.

Bunun sonucunda, birçok insanın bildiği gibi: daha çok açlık hissedersiniz, yemek yemekten daha fazla keyif alırsınız ve daha az enerji kullanırsınız.

5. Kilo vermek için en iyi çözüm leptin mi?

Büyük ihtimalle birçoğunuz leptinin etkinliğini nasıl artıracağını düşünüyor. Bu, öncelikle kendinizi tok hissetmenizi ve çok daha az yemek yemenizi sağlayacaktır.

  • Tokluk hormonu, beyninizle eş zamanlı olarak çalışır.
  • Yani, daha fazla besine ve enerjiye ihtiyaç duyduğunuzda yemeyi bırakmanız için bir sinyal vermeyecektir.
  • Böyle olsaydı, sağlığınıza karşı çalışmış olurdu ve bu sizin için iyi olmazdı.

Bütün bu bilgilerin üzerine, bir şeyi çok açık bir şekilde vurgulamak istiyoruz. Açlığınızı azaltmak için içinde leptin bulunduğunu söyleyen diyet besin takviyeleri almak sizin için iyi değildir. Ayrıca, mucize ya da sıkı diyetler yapmak da iyi değildir.

Fazla kilo probleminiz varsa, doktorunuza danışmalısınız. Bu sayede, bu durumun arkasında hormonal bir sorun olup olmadığını belirleyebilirsiniz.

Ayrıca leptin seviyenize dikkat etmek ve bunların doğru şekilde görevini yapmasını gerçekten istiyorsanız, diyetinizi değiştirmek için beklemeyin. Ayrıca, stres ve kaygınızı uygun bir şekilde yönetmeli ve egzersiz yapmanız da gerekir.

Ana resim: © wikiHow.com

Tüm alıntı yapılan kaynaklar, kalitelerini, güvenilirliklerini, güncelliklerini ve geçerliliklerini sağlamak için ekibimiz tarafından derinlemesine incelendi. Bu makalenin bibliyografisi güvenilir ve akademik veya bilimsel doğruluğa sahip olarak kabul edildi.


  • Ochoa, C., & Muñoz, G. (2014). Hambre,Apetito y Saciedad. Revista Cubana de Alimentación y Nutrición.
  • Almanza-Pérez, J. C., Blancas-Flores, G., García-Macedo, R., Alarcón-Aguilar, F. J., & Cruz, M. (2008). Leptina y su relación con la obesidad y la diabetes mellitus tipo 2. Gaceta Medica de Mexico.
  • Botella Carretero, J. I., Lledín Barbancho, M. D., Valero González, M. a., & Varela DaCosta, C. (2010). Leptina: implicaciones fisiológicas y clínicas. Anales de Medicina Interna. https://doi.org/10.4321/s0212-71992001000300012

Bu metin yalnızca bilgilendirme amaçlı sunulmuştur ve bir profesyonelle görüşmeyi yerine geçmez. Şüpheleriniz varsa, uzmanınıza danışın.