Prolaktin: Nedir ve Nasıl Çalışır?

Prolaktin seviyesi yaşam boyunca değişkenlik gösterir. Çocukluk döneminde yükselir ve yetişkin seviyesine ulaşınca azalır.
Prolaktin: Nedir ve Nasıl Çalışır?
Cesar Paul González

Yazan ve doğrulayan biyolog Cesar Paul González.

Son Güncelleme: 03 Kasım, 2020

Prolaktin, hipofiz bezi temel olarak vücudun ön kısımları tarafından sentezlenip üretilen peptit hormonudur.

Bu hormonun fizyolojisi ve biyokimyası hakkında yapılan çalışmalar ilerledikçe vücudun farklı doku ve organlarında 300’den fazla işlev yaptığı tespit edilmiştir.

Bu fonksiyonlar içinde bulunan başlıca işlevlerin meme bezlerinde süt üretmek ve korpus luteumda, progesteron sentezlemek olduğunu söyleyebiliriz.

Bebek emzirme döneminde meme ucunu emdiğinde, bu hormonun daha kaliteli bir şekilde işlevini gerçekleştirmesine yardımcı olur. Alınan refleks ile besleme görevini yerine getirir.

Diğer taraftan, bu hormon, stresi artıran veya azaltan belirli faktörler göz önüne alındığında, kolayca değişme eğiliminde olan bir hormondur.

Vücuttaki prolaktinin fonksiyonları

Memelilerde prolaktin reseptörlerinin geniş dağılımı göz önüne alındığında, bu hormonun vücutta çok sayıda etkisi bulunmaktadır. En çok çalışılanları hormonlara bir göz atalım:

Üreme

Prolaktin, meme bezinin hem morfolojik hem de fonksiyonel gelişiminde ve ayrıca korpus luteumun salgılama aktivitesinde önemli bir rol oynar. Bu şekilde üreme fonksiyonlarını da etkiler.

Prolaktin sayesinde, meme bezinin lobulo-alveolar kanalları gebelik sırasında dallanabilir, büyüyebilir ve gelişebilir. Buna ek olarak, süt sentezlenme işlemi sırasında, bu hormon birkaç işlevi daha yerine getirir:

  • Amino asit alımını uyarır,
  • Kazein ve laktalbumin sentezini artırır,
  • Sütteki laktoz ve yağ asitlerinin sentezini artırır.
meme emen cocuk
Prolaktin, meme bezinin morfolojik ve fonksiyonel gelişiminde önemli bir rol oynar.

Homeostaz (homeostasis) veya dengeleşim

Üreme işlevlerini düzenlemenin yanı sıra, Prolaktin, vücudun kendi iç mekanizmasının düzenini ve özelliklerini koruyan bir dizi kendi kendini düzenleme işlevine sahip dengeleşim kuran bir hormondur.

Tüm bu özelliklerinin yanısıra, timus hücrelerinin ve periferik lenfoid organların gelişimi ve olgunlaşmasında doğrudan veya dolaylı olarak rol oynayan prolaktinin imümünoregülatör etkilerini de vurgulamamız gerekir.

Sodyum, kalsiyum ve klorür iyonlarının bağırsağın epitel membranları vasıtasıyla taşınmasını, amino asitlerin meme bezinin epitel hücreleri tarafından alımını ve böbrekteki diğer iyon konsantrasyonunu ve suyu kontrol ederek homeostazı da düzenler.

Ter ve gözyaşı bezlerinde prolaktin, iyonik bileşimini modüle eder.

Prolaktin sekresyonunun düzenlenmesi

Prolaktin salgılanmasını düzenleyen çok sayıda fizyolojik uyaran bulunmaktadır:

  • Emzirme sırasında meme ucunun emilmesi,
  • Stres,
  • Yumurtalık steroidlerinde artış, özellikle östrojenler,
  • Ve diğerleri.

Tüm bu uyaranlar hipotalamus tarafından toplanır ve prolaktin salgılayan faktörleri ve inhibe edici faktörleri sentezlemeye başlar. Bu şekilde hipotalamus, genel olarak prolaktin sentezi  salgılanmasını sağlayarak inhibe edici bir etki gösterir.

Ayrıca, bu hormonun sentezi ve salgılanması, adenohipofiz hücrelerinin yanı sıra diğer hipofiz hücreleri tarafından salgılanan diğer pek çok faktörden etkilenir.

Bu etkilerinin yanında dopamin, prolaktin sentezi ve sekresyonunun temel inhibitörüdür. Bu nörotransmiter, laktotropik hücrelerin zarı üzerindeki dopamin D2 reseptörleri ile etkileşime girdikten sonra inhibe edici özelliğini işleme koyar.

Prolaktin sekresyonunu da düzenleyen diğer maddeler şunlardır:

  • Histamin: H1 ve H2 reseptörleri aracılığıyla etki eder. İlkinin aktivasyonu, prolaktin sekresyonu üzerinde uyarıcı bir etkiye sahiptir. Aksine, H2’nin aktivasyonu onu engeller.
  • Asetilkolin: Asetilkolin’in aktive olması, dopamin sekresyonunu ve bunun sonucunda prolaktin sekresyonunun inhibisyonunu destekler.
  • Tiroid uyarıcı hormon: Tiroid bezi üzerindeki işlevine ek olarak hipofizin laktotropik hücreleri tarafından prolaktin salgılanmasını da uyarır.
hormon çeşitleri
Prolaktin salgısı, büyük ölçüde dopamin tarafından modüle edilir. Bununla birlikte, histamin ve tiroid uyarıcı hormon da rol oynar.

Hipofiz prolaktin sekresyon şekilleri

Prolaktin seviyeleri yaşam boyunca değişkenlik gösterir. Çocukluk döneminde yüksektir ve bir yetişkinin seviyesine ulaşana kadar azalır.

Yaşlılık döneminde hipotalamusun inhibitör kontrolünün zayıflamasına bağlı olarak bu seviyelerde yine bir artış yaşanır.

Bunun dışında, plazma prolaktin konsantrasyonları da gün boyunca değişiklik gösterir ve uyku döneminde uyanma dönemine göre daha yüksektir.

Bunu da okuyun: Hipofiz Adenomu Nedir?

Sonuç

Prolaktin, vücutta birçok biyokimyasal sürece dahil olan doğal bir hormondur. Bununla birlikte, ana işlevi, üreme ve homeostatik dönemde ortaya çıkar.

Bu hormonun seviyelerinin kontrol altında tutulması önemlidir, çünkü bunlar artıp azalarak farklı semptomlara neden olabilir. Bu konuda aklınıza takılan sorular olduğunda, lütfen, doktorunuza veya eczacınıza danışınız.

İlginizi çekebilir ...
Hamilelik Sırasında Tiroit Yetmezliği Önlemek için 5 Yol
Sağlığa bir adım
sayfasında okuyun Sağlığa bir adım
Hamilelik Sırasında Tiroit Yetmezliği Önlemek için 5 Yol

Tiroit yetersizliği, çeşitli nedenlerden ötürü ortaya çıkan ve özellikle hamilelik sırasında hem anneyi hem de bebeği olumsuz etkileyen bir rahatsı...



  • Botella Llusia, J. (1979). PROLACTINA. Acta Ginecologica.
  • Blanco-Favela, F., Legorreta-Haquet, M. V., Huerta-Villalobos, Y. R., Chávez-Rueda, K., Montoya-Díaz, E., Chávez-Sánchez, L., & Zenteno-Galindo, E. (2012). Participación de la prolactina en la respuesta inmune. Boletin Medico Del Hospital Infantil de Mexico.
  • Méndez-Hernández, I. C., Cariño, C., & Díaz, L. (2005). La prolactina en el sistema inmunológico: Aspectos de síntesis y efectos biológicos. Revista de Investigacion Clinica.

Bu yayının içeriği yalnızca bilgilendirme amaçlıdır. Hiçbir zaman bir uzmanın teşhislerini, tedavilerini veya tavsiyelerini kolaylaştırmaya veya onların yerini almaya hizmet edemezler. Herhangi bir şüpheniz varsa güvendiğiniz uzmanınıza danışın ve herhangi bir işleme başlamadan önce onayını alın.