Yüksek Göz Tansiyonu: Nedenleri ve Tedavisi

Yüksek göz tansiyonu, gözde glokom riskini artıran ve sonuçta tam körlüğe yol açabilen bir işlev bozukluğudur. En kötüsü de, oküler hipertansiyonun herhangi bir belirti vermemesi ve genellikle çok geç olana kadar fark edilmemesidir.
Yüksek Göz Tansiyonu: Nedenleri ve Tedavisi

Son Güncelleme: 26 Ekim, 2020

Yüksek göz tansiyonu bizlere, göz içindeki basıncın normalden daha yüksek olduğunu ifade eden bir terimdir. Bunun sonuçları tahmin edilemez. Bazı kişilerde bu sorun vardır ve gözlere asla zarar gelmez, diğer durumlarda ise tamamen görme kaybı olur.

Yüksek göz tansiyonunun zorluklarından biri de, bu hastalığa sahip çoğu durumda, kişinin farkına varmadan meydana gelmesidir. Muhtemelen çok geç olana kadar belirti vermez. Bu sorunu önlemenin tek yolu, düzenli tıbbi kontroller yaptırmaktır.

Bazı insanlar göz tansiyonuna daha yatkın özelliklere sahiptir. Bunlar arasında, ailede bu problem veya glokom öyküsü olanların yanı sıra 40 yaşın üzerinde olanlar, hipertansiyon, miyop  gibi hastalık öyküsü olanlar ve uzun süre steroid kullananlar bulunmaktadır.

Yüksek göz tansiyonu nedir?

goz damlası

Göz, gözün düzgün çalışmasına ve şeklini korumasına izin veren belirli bir iç basınca sahiptir. Göz sıvısı, gözün içinde bulunan ve bu basıncın büyük ölçüde dengelenmesinden sorumlu olan bir maddedir. Bu, korneayı ve göz lensini besler ve göze oksijen verir.

Göz içi sıvısı berrak bir sıvıdır. Gözdeki bu sıvı miktarı sabit kalırsa gözdeki basınç normal demektir. Ancak artarsa ​​veya doğru şekilde boşaltılmazsa, sonuç olarak yüksek göz tansiyonu oluşur. Sonrasında optik sinir üzerindeki baskı artar ve bu da çeşitli görme sorunlarına yol açabilir.

Gözde yüksek basınç olduğu zaman glokom riski 10 ile 15 kat arasında artar. Glokom, gözün görme yetisinin tamamen kaybına yol açabilen çok ciddi bir optik hastalıktır. Bu nedenle oküler hipertansiyon asla gözden kaçırılmaması gereken bir konudur.

Semptomların olmadığı göz tansiyonu

Daha önce de belirttiğimiz gibi, oküler hipertansiyonun temel zorluklarından biri, vakaların büyük çoğunluğunun herhangi bir semptoma neden olmadan ortaya çıkıyor olmasıdır. Bunu tespit etmenin tek yolu, tonometri adı verilen bir cihazla profesyonel hekim tarafından yapılacak bir muayenedir.

Tonometri, gözdeki sıvıların dengesinin basınç değerini ölçmeye yarayan bir cihazdır. Göz İçi Basınç (GİB) seviyeleri milimetre cıva (mmHg) cinsinden ölçülür. 11-22 mmHg aralığındaysa, göz tansiyonu normal demektir. Bu sınırı aşarlarsa, yüksek göz tansiyonu oluşur.

Sebepleri

göz muayenesi

Amerikan Oftalmoloji Derneğinin bu raporunda önerildiği gibi, oküler hipertansiyon oluşumuna neden olan ana faktörler şunlardır:

  • Fazla göz iç sıvısı üretimi: Fazla göz içi sıvısı, gözün siliyer cisim adı verilen bir bölgesinde üretilir. Bu bölgede anormal miktarda göz içi sıvısı üretilirse, gözdeki basınç artar.
  • Göz iç sıvısının yetersiz drenajı: Göz içi sıvısı, trabeküler ağ örgüsü adı verilen bir yapı aracılığıyla gözden dışarı akar. Drenaj etkili olmazsa, göz üzerindeki basınç artar.
  • İlaçların göz tansiyonuna etkisi: Bazı ilaçlar yüksek göz tansiyonuna neden olur; özellikle steroid içeriği olanlar.
  • Gözde travma oluşması: Gözdeki incinmeler aşırı aköz göz sıvısı üretimine veya drenajın başarısız olmasına neden olabilir.
  • Göz hastalıkları: Özellikle psödoeksfoliatif sendrom ve pigment dispersiyon sendromu ve kornea ark, göz üzerindeki stresi artırma eğilimindedir.

Uygulanabilecek tedavi yöntemleri

Oküler hipertansiyonun tedavisi ilaçlar, lazer işlemleri veya cerrahi müdahaleler yoluyla yapılır. Sağlık personeli, her vakanın özelliklerine göre hangisini seçeceğini kendisi belirleyecektir.

Uygulanabilecek tedavi yöntemlerinden bazıları şunlardır:

  • Oküler hipotansiflerin kullanımı: Göz içi sıvısının üretimini azaltan veya drenajını artıran ilaçlardır. Düzenli olarak göze uygulamak için damla şeklinde kullanımı tavsiye edilir.
  • Trabeküloplasti: Trabekül üzerinde argon lazer işlemi uygulanarak  yapılır. Aköz göz içi sıvı akışını artırmaya yarar.
  • Transskleral siklofotokoagülasyon: Siliyer gövde üzerinde lazerle yapılır. Göz içi sıvısının oluşumunu azaltır.
  • Non perforan derin sklerektomi Gözün beyaz kısmında (sklera) drenajı kolaylaştırmak için açılan bir perforasyon işlemidir.
  • İridoplasti: Göz içi sıvısının drenajını desteklemek için argon lazer ile yapılan bir işlemdir.
  • İridotomi: Göz içi sıvısı drenajını kolaylaştırmak için YAG (kazı lazer) veya argon lazer ile gerçekleştirilir.

Glokom zaten oluşmuşsa, yapılması gereken, drenaj cihazlarının veya valflerinin uygulanması, goniotomi, eksimer lazer ile trabekülostomi veya MIGS (Minimal İnvaziv Glokom Cerrahisi) gibi müdahalelere başvurmaktır. İkincisi, oküler hipertansiyon vakaları için de geçerlidir.


Tüm alıntı yapılan kaynaklar, kalitelerini, güvenilirliklerini, güncelliklerini ve geçerliliklerini sağlamak için ekibimiz tarafından derinlemesine incelendi. Bu makalenin bibliyografisi güvenilir ve akademik veya bilimsel doğruluğa sahip olarak kabul edildi.


  • Díaz Alemán, V. T., Fernández-Baca Vaca, G., Lozano López, V., García Somalo, M., Perera Sanz, D., & González de la Rosa, M. (2005).
  • Nomograma de riesgo de progreso de hipertensión ocular basado en el Ocular Hypertension Treatment Study. Archivos de la Sociedad Española de Oftalmología, 80(3), 151-154.
  • Bhargava, M., Ikram, M. K., & Wong, T. Y. (2012). Ocular manifestations of hypertension. Hipertension y Riesgo Vascular. https://doi.org/10.1016/j.hipert.2012.07.001

Bu metin yalnızca bilgilendirme amaçlı sunulmuştur ve bir profesyonelle görüşmeyi yerine geçmez. Şüpheleriniz varsa, uzmanınıza danışın.