Zehirli Aileler ve Bu Ailelerin Tipik Özellikleri
Zehirli aileler tüm aile bireylerini etkileyen çatışmalar, emirler ve sağlıksız ilişkilerin sıkça görüldüğü bir aile çeşididir. Günümüzde “zehirli” ilişkiler kavramı sıkça kullanılmaktadır.
Bununla birlikte, bu etiketin tıp dilinde herhangi bir tanımı olmadığını unutmamalıyız. Bu durumu tanımlayan bir tanım psikoloji el klavuzunda bulunmaz ya da bu kelimeye denk gelen bir hastalık veya bozukluk da yoktur.
Ancak yaygın kullanım şekli, zehirli olmak kelimesini gayet iyi anlatan süreçleri mükemmel bir şekilde özetler. Neden mi? Çünkü kişilikleri, davranışları ya da iletişim şekilleri yüzünden öz saygımızı zedeleyen, bozan, motivasyonumuzu yok eden ve bize zarar veren zehirli aileler ve insanlar vardır.
Malesef, aile dediğimiz bu küçük ve yakın sosyal grupların evlerinde olanlarla ilgili çoğunlukla konuşmayız. Ne de olsa bu ortamların sevgi, rahatlık ve destek gibi unsurlardan oluşan yerler olduğunu düşünürüz.
Ancak işler her zaman yolunda gitmez. Aile, kendi içinde hep de iyi şeyler olmayan oldukça kapalı bir kurumdur. Bugün bu konunun derinliklerine inip zehirli aileler ve bu ailelerin karakteristik özelliklerini konuşmak istiyoruz.
Bu yazıya da göz atın: Aile İlişkileri için Yıpratıcı Olan 6 Hata
Zehirli aileler
Psikologlar ve aile dinamiklerinde uzman kişiler, zehirli aileler konusuna odaklanmak yerine “zehirli ebeveynlerden” bahsetmemiz gerektiğini belirtiyor.
Hem anne hem de baba ailede güçlü bir konuma sahiptir. Bu bireylerin kişilikleri, hem çocuklarını hem de aile büyükleri olan akrabaları, yani diğer tüm ev sakinlerini de etkileyecektir. Dahası bu “zehrin” merkezinde yatan her ne ise bu sadece tek bir aile bireyinden kaynaklanmaz.
Bazen bir çiftin arasındaki ilişki ev ortamını olumsuz yönde etkiler. Bu durum, duyguların hep ortada olduğu gergin bir atmosfer ve yoğun bir anksiyete yaratacaktır. Zehirli aile türlerinin ne olduğuna bir göz atalım.
Manipülatif, narsist ve toleransı düşük aileler
Narsist ve manipülatif profil çizen bir aile bireyinin merkezinde olması ile baş eden aileler vardır. Bu kişinin sıkça kontrol sağlama, özgürlükleri kısıtlama, saygısızlık gösterme ve toleransı çok düşük olma gibi eğilimler gösterdiğini görürüz.
Bu şekilde yaşamanın ağır bir bedeli vardır. Çocuklar ne önemsendiklerini ne de saygı gördüklerini hisseder. Bu yüzden öz saygıları düşük olur ya da zehirli figüre ve negatif güce karşı tepki göstermeye çalışırlarsa zorlayıcı davranışlarda bile bulunabilirler.
Olgun olmayan ebeveynler ve ebeveynlerine bakan çocuklar
Bir diğer zehirli aile türü de ebeveynlerin biri yada her ikisi de olgun olmayan davranışlarda bulunduğu ailelerdir. Sorumsuzluk, ilgisizlik, dikkatsizlik ya da dürtülerini kontrol edememek onların güvenilmez insanlar olduğunu gösterir.
Bu durumda da çocukların erken yaşta yetişkinlerin sorumluluklarını üstlenmesi sıkça yaşanır. Bu ne doğru ne de sağlıklı bir durumdur. Çocukların büyüme süreci kendiliğinden ilerlemelidir ve onları daha hızlı büyümeye zorlamak doğru değildir.
Hırsını başkalarından çıkaran ebeveynler
Hayal kırıklığı arayan kurbanlardan daha kötü bir psikolojik silah yoktur. Hatta, kızgın bir baba ya da annenin suçluluk duygusunu, korkularını ya da başarısızlıklarını çocuklarına veya partnerine yansıtması sıkça yaşanan ve yorucu bir durumdur.
Bütün bu dinamikler kişilerde iz bırakacaktır. Bir çocuk için e beveynlerinin hayallerini gerçekleştirmekte zorlanmak ya da onların hayattaki memnuniyetsizliklerinin hedefinde olmak kadar yorucu olan çok az şey vardır.
Çocuklarını eşine karşı kullanan ebeveynler
Bütün bunlara ek olarak bir de annenin ya da babanın çocuklarını eşlerine karşı bir “silah” olarak kullandığı aileler vardır. Bunlar genellikle boşanma sürecinde yaşanan durumlardır.
Ancak çocukların istediğini elde etmesi için bir taraf tutmak durumunda bırakıldığını günlük hayatta da görebiliriz. Bu dinamikler şantaj üzerinden yürüdüğü için çocuğun zihni açısından oldukça yıpratıcı olabilir.
Ailelerdeki zehrin sebepleri
Zehirli ya da disfonksiyonel ailelerdeki problemin kaynağını bilmek elbette bir şeyleri değiştirmek, başa çıkma stratejileri geliştirmek ve belli bir ahenk sağlamak için iyi bir başlangıç noktasıdır.
Ancak bu pek kolay değildir. Duygusal anlamda çok yüksek bir bedel ödenmesi gerekir. Özellikle de örneğin, belli bir şekilde iletişim kurmaya ya da iletişim bile kuramamaya alışmışsak, bu değişim bir gecede sağlanamaz.
Bununla birlikte, göstereceğiniz her efor bir arada daha iyi yaşamak, birbirinize saygı duymak ve hem ebeveynlerin hem de çocukların mutlu olması için önemli bir adımdır. Zehirli ailelerdeki problemlerin altında yatan süreçlere bir göz atalım:
- Aile üyelerinden herhangi birindeki muhtemel bir psikolojik bozukluk veya bağımlılık
- Gücün ve otoritenin suistimal edilmesi
- Çocuğunun yanında olmayan, sorumluluklarını göz ardı eden ebeveynler
- Şefkat eksikliği ya da ilgisizlik
- Muhtemelen fiziksel ya da psikolojik şiddet gösterme ya da kötü muamele
- Beceriksizlik, ilgisizlik ya da kişilik sebebiyle geliştirilen kötü bir iletişim tarzı
- Ebeveynlerden birinin diğeriyle anlaşamaması ya da güvenilir olmaması
- Anne ya da babadaki öz saygı eksikliği
- Yüksek beklentiler ve hem çiftin hem de çocukların hayatını bu beklentilere göre yaşaması
Sonuç olarak, muhtemelen bazılarımız bu kişilik özelliklerinin çoğunda kendiyle ilgili bir şeyler bulmuştur. Bu yüzden, daha iyi bir ortam ve daha iyi ilişkiler yaratabilmek için üzerimize düşeni elimizden geldiğince yapmaya çaba göstermeliyiz.
Ancak bu ilişkinin üzerimizdeki etkisinin daha çok olumsuz yönde olduğunu fark edersek, işte o zaman duygusal dengemizi ve onurumuzu korumak için başka bir karar vermemiz gerekir.