Beslenme Uzmanlarının Önermediği 10 Besin
Düzgün bir şekilde güvenlik kontrolünden geçmeyen ve beslenme uzmanlarının tüketmeyi reddettiği bazı yiyecekler vardır. Amerika Birleşik Devletleri Hastalık Kontrol ve Korunma Merkezinin yürüttüğü bir araştırmaya göre, milyonlarca insan gıda kaynaklı patojenler yüzünden hastalanıyor.
Pek çoğu hastaneye kaldırılıyor ve geri kalanlar ise tükettikleri yiyeceklerden geçen hastalıklar yüzünden hayatını kaybediyor.
Bu hastalıkların sebebi, yiyeceklerin işlenme süreçleri ve bu süreçler sonucunda tabağımızdaki yemeklerin patojen içermesidir. Hastalık kaynaklarını izlemek çok zordur ve araştırmacılar bu hastalıkların nedenini bulamamaktadır.
Yiyeceklerin Listesi
1. Pastörize edilmemiş meyve suları ve süt
Bu yiyecekler, Salmonella, E coli ve Listeria gibi virüsler, parazitler ve bakterilerle kirlenmiş olabilir.
1993-2006 yılları arasında Amerika Birleşik Devletlerinde, pastörize edilmemiş çiğ süt veya bu süt kullanılarak hazırlanan ürünleri tükettikleri için yaklaşık 1.500 kişi hastalandı.
Pastörize süt ve süt ürünlerine kıyasla, çiğ olanların hastalıklara neden olma riski 150 kat daha fazladır.
Meyve suyu veya süt alacağınız zaman, etiketinde “pastörize” yazıp yazmadığını mutlaka kontrol edin.
Bu yazımızı da okuyun: Unsuz, Sütsüz ve Oldukça Besleyici Muzlu Ekmek
2. Konserve domates
Kutuları reçine kaplı olduğu için konserve yiyecekler zararlıdır. Kalp problemleri, diyabet ve obezite ile ilişkili bir toksik kimyasal (BPA) içerir.
- Bu zararlı maddeden uzak durmak için konserve ürünler tüketmekten kaçının.
Buna ek olarak, özellikle domates gibi asitli olan sebze ve meyveleri taze tüketmeye özen gösterin.
3. Brüksel lahanası veya soya filizi
Bazı beslenme uzmanlarına göre, çiğ veya hafif pişmiş soya filizi, farklı bakteriyel salgınlarla (özellikle Salmonella ve E. coli) bağlantılı olabilir.
Her türlü filiz, tohumdan kaynaklanan bakteriyel enfeksiyonu yayabilir. Ancak uzmanlar, pişirildiklerinde bu yiyeceklerdeki risklerin ortadan kalktığını söylüyor.
4. Şekerli meşrubatlar
Şekerli meşrubatlar, doğrudan obezite ile ilişkilidir. Pek çoğu çay özü veya bitkiler kullanılarak ve şeker eklenerek yapılır.
Ayrıca, bu içecekler kilo aldırmasının yanı sıra diş çürümelerine de neden olmaktadır.
- Dünya Sağlık Örgütü, günde 50 gramdan fazla şeker tüketilmemesini tavsiye etmektedir. Meşrubatlarda genellikle 35 gram şeker vardır.
- Beslenme uzmanları asla meşrubat tüketmezler çünkü bu içecekler çok miktarda şeker içerdiğinden kardiyovasküler hastalıklara veya tip 2 diyabet hastalığına yol açabilmektedir.
5. Çiğ istiridye ve yumuşakçalar
Yumuşakçalar, özellikle de istiridye zehirleyici olabilir.
Filtreleyici bir hayvan olan istiridye, suda bulunan her şeyi toplar. Bu nedenle, birçok bakteriyi emer ve tüketildiği takdirde bu bakteriler vücudunuza girmiş olur. Bu sebepten ötürü uzmanlar risk almaya değmediğini düşünüyor.
Ayrıca okuyun: Vücutta Zehirlenme: Nasıl Anlarsınız?
6. Elma
Elmalar, her çeşidinin kendine özgü aromasını koruyabilmesi için ayrı ayrı yetiştirilir. Bu nedenle, zararlı maddelere karşı direnç geliştirmezler ve sıklıkla böcek ilaçlarına maruz kalırlar.
- Bu zararlı maddeler ve toksinler, Parkinson hastalığına yol açabilmektedir.
- Organik elmaları tercih etmek en iyisidir.
- Aksi takdirde, elmaları nötr bir sabunla ve fırça ile iyice yıkamalı ya da kabuğunu soyup yemelisiniz.
7. Çiğ veya az pişmiş yumurta
Birçok diyetisyen, çiğ tüketildiğinde yumurtanın besin değerinin arttığını iddia etse de, beslenme uzmanları bunun en tehlikeli gıdalardan biri olduğunu söylemektedir.
Yumurtadaki problem Salmonella virüsü içerme ihtimalidir.
8. Organik olmayan patatesler
Büyüme sürecinde patateslere fungisidler uygulanır ve hasattan önce lifli sarmaşıkları öldürmek için üzerlerine ot öldürücü püskürtülebilir.
Patates, toplandıktan sonra filizlenmeyi önlemek için tekrar bazı ilaçlara maruz kalabilir.
Yapabileceğiniz en iyi şey, organik patatesler tercih etmektir çünkü yıkamak zararlı kimyasalları gidermek için yeterli olmamaktadır.
9. Mikrodalgada patlamış mısır
2009 yılında California Üniversitesinde yapılan bir araştırmaya göre, mikrodalgada hazırlanan patlamış mısır paketinde, insanlarda kısırlığa sebep olabilecek perflorooktanoik asit (PFOA) gibi kimyasallar içerir.
- Yapılan testler sonucu kimyasal maddelerin karaciğere zarar verdiğini, testis problemlerine neden olduğunu ve pankreas kanserine yol açabildiği ortaya çıkmıştır.
- Mikrodalga, kimyasalların buharlaşmasına ve mısıra geçmesine neden olur. Bu kimyasallar yıllar boyunca vücutta birikir.
- Bunun yerine, kendi mısırınızı kendiniz patlatabilirsiniz.
10. Soya
Amerika Birleşik Devletlerinde yetişen soya fasulyelerinin % 94’ü transgeniktir.
Glifosat, memelilerin DNA’sına, kromozomlarına ve insan hücrelerine zarar verebilir.
Bu nedenle, fermente edilmiş bir formda olmadıkça soya tüketimi tavsiye edilmemektedir.