İspanya'daki Kırım-Kongo Kanamalı Ateşi Vakaları

Kırım-Kongo Kanamalı Ateşi yeni bir şey değil. Bununla birlikte son zamanlarda ortaya çıkan vakalara bakarsak en iyisi bu hastalık hakkında bilgi sahibi olmak diyebiliriz. Mesela bu virüs hakkındaki gerçeklerden bir tanesi sadece doğrudan temas ile bulaşabilmesidir.
İspanya'daki Kırım-Kongo Kanamalı Ateşi Vakaları

Son Güncelleme: 03 Mart, 2019

25 Ağustos 2016 tarihinde, İspanya’nın Madrid şehrinde yaşayan 62 yaşında bir adam Kırım-Kongo Kanamalı Ateşi (KKKA) sebebiyle hayatını kaybetmişti. Bu hadiseyle birlikte tehlike çanları çalmaya başladı.

Haberler kısa bir sürede medyaya yansıdı ve İspanyollar daha önce hemen hemen kimsenin duymadığı yeni bir hastalığın varlığını öğrendiler. Bununla birlikte Kırım-Kongo Kanamalı Ateşinin yeni bir virüs olmadığını da hatırlatmak gerekir. Ayrıca İspanya’da daha önce de bu virüse rastlanmıştı.

Şu anda bu hastalığa yakalanmış biri daha var: 62 yaşındaki hastayla ilgilenen hemşirenin de durumu ciddi. Hatta hemşire şu anda tecrit edilmiş durumda ve kenelerden yayılan bu bulaşıcı hastalığın tedavisi için donanımlı özel bir ünitede kalıyor.

Bu korkutucu haberlere rağmen uzmanlar İspanyollara sakin kalmalarını söyledi. Ayrıca birçoğu bu hastalığı Ebola ile karşılaştırsa da, böyle bir sonuca varmak için elimizde herhangi bir sebep bulunmamaktadır.

İlk olarak ve İspanyolların içini rahatlatmak adına unutulmamalıdır ki biri diğerinden tamamen farklı bir hastalıktır. Bu durumlarda en önemli şey sizi neyin beklediğini bilmek adına elinizdeki tüm mevcut bilgilere ulaşabilmektir.

Aşağıda size, Türkiye gibi farklı yerlere de yayılması ihtimaline karşı Kırım-Kongo Kanamalı Ateşi hakkında en gerekli bilgileri vereceğiz.

Kırım-Kongo Kanamalı Ateşi Nedir?

Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) bu hastalığı, ölümcüllük oranı %40’lara kadar ulaşan bir viral hemorajik ateş çeşidi olarak tanımlar.

kirim-kongo-kanamali-atesi2

Kırım-Kongo Kanamalı Ateşi hakkında işte bunları biliyoruz:

  • Bunyaviridae ailesinden gelen bir virüs çeşididir.
  • Keneler, sivrisinekler ve kemirgenlerden bulaşmasının yanısıra virüsü taşıyan çiftlik hayvanlarıyla doğrudan temas ile de bulaşabilir.
  • İnsandan insana ise sadece kan, vücut salgıları ya da diğer vücut sıvıları ile doğrudan temas kurulması sonucunda bulaşabilmektedir.

Havayı soluma ile bulaşması ihtimal dışı bırakılır. Yani bu hastalık havadan bulaşmaz; sadece sıvılar aracılığı ile bulaşması mümkündür. Bu da hemşirenin virüsü enfekte hastadan nasıl kaptığını açıklar.

  • Kırım-Kongo Kanamalı Ateşi Afrika, Balkanlar, Ortadoğu ve Asya bölgelerine özgü bir hastalıktır.

50 derece kuzey enleminin altında bulunan ülkelerde yaygındır.

Bu hastalığın belirtileri nelerdir?

Kene tarafından ısırıldıktan ya da kan gibi vücut sıvılarıyla veya taşıyıcı bir hayvanla temas ettikten sonra virüsün 3 günlük bir kulukça dönemi olur.

  • Sonraki aşamada hastalığı kapmış olan kişi yorgunluk, kas ağrısı, baş ağrısı, baş dönmesi, boyun tutulması ve ışığa karşı hassaslık gibi belirtilerle karşılaşmaya başlar.
  • Buna ek olarak diğer semptomlar karaciğer ve dalak şişmesi (hepatomegali) ile birlikte lenf bezlerinin şişmesi, kanamalar, yüksek ateş ve kafa karışıklığı şeklinde sıralanabilir.

Daha önce de belirttiğimiz gibi ölümcüllük oranı %40 civarındadır. Birçok hasta virüsü kaptıktan iki hafta sonra gibi bir sürede hayatını kaybeder; ancak iyileşme sürecindekiler 9’uncu günden itibaren olumlu belirtiler göstermeye başlar.

Maalesef şu anda bu hastalık için bir aşı bulunmamaktadır. Bununla birlikte hastalığın tamamen ilerlediği vakalara çok sık rastlanmamaktadır.

ates

Endişelenmeli miyim?

Aslında hayır. Uzmanların da belirttiği gibi Kırım-Kongo Hemorajik Ateşi kolayca bulaşmaz. Ayrıca İspanya gibi ülkelerde görülmesi de ilk ortaya çıkışı değildir.

  • Mesela 2011’de bu hastalığa sebep olan patojene İspanya’nın Cáceres şehrinde bulunan bir geyik topluluğunda rastlanmıştır.
  • Buna ek olarak virüsün hayvanlarda değil sadece insanlarda ileri evrelere ulaştığını unutmayınız. Dolayısıyla geyik, inek, domuz, fare ve benzeri hayvanlarda gözlemlenebilir belirtilere rastlayamayız.
  • Bu sebeple hastalığı kapma ihtimali çiftlik hayvanlarıyla doğrudan temas halinde çalışan kişiler için daha yüksektir.
  • Fakat çiftliklere düzenli veteriner kontrollerinin yapıldığını göz önünde bulundurursak bu virüsün geniş bölgelere yayılmasının zor olduğunu söyleyebiliriz.

Zaten birçoğumuz vücut salgıları ve dışkıyla sık sık doğrudan temasta bulunmayız. Buna karşın sağlık uzmanlarının ve çiftlik, kesimhane gibi yerlerde çalışanların hastalığı kapma riski önemli ölçüde daha yüksektir. Özetle, soğukkanlılığımızı korumalıyız ve Kırım-Kongo Kanamalı Ateşi konusunda bilinçli olmalıyız.

Bu yazımıza da bir göz atın: İnsan Papilloma Virüsünün Tedavisi

Bu virüs nasıl İspanya’ya kadar yayıldı?

Madrid’de bulunan ve aynı zamanda hastalanan hemşirenin tedavisinin yapıldığı Hospital Carlos III hastanesinden bir takım sağlık uzmanları, bu virüsün zaten günlük hayatta karşılaştıkları bir tehlike olduğunu söylediler.

Örneğin yaşadığımız global dünyanın oluşturduğu bu ortamda, uluslararası seyahat ve hayvan ithalatı gibi faktörler ile başka ülkelerden patojenler ve bulaşıcı etkenlerin kolayca yayılması kaçınılmaz hale geliyor.

kirim-kongo-kanamali-atesi3

Bununla birlikte sağlık uzmanları Kırım-Kongo Kanamalı Ateşi’ne karşı kendilerini yeterince hazırladılar. Mesela şimdiye kadar bütün protokolleri yerine getirdiler ve hastalıklı bir kişiyle temasta bulunmuş olduğu tahmin edilen 190 kişi üzerinde araştırmalarına devam etmektedirler.

Kırım-Kongo Kanamalı Ateşi Tedavi Edilebilir Mi?

Daha önce de belirttiğimiz gibi bu virüs için bir aşı henüz bulunmamaktadır. Fakat tedavi edilmesi mümkündür.

  • Doktorlar enfeksiyonu tedavi etmek için ribavirin kullanmaktadır ve sonuçlar şimdiye kadar oldukça memnun edici olmuştur.

Son olarak önemle belirtmeliyiz ki bu yazının en başında bahsettiğimiz hastanın ölme sebebi daha önceki bir hastalığa dayalı ya da güçsüz bir bağışıklık sistemiyle de ilişkili olabilir. Bize kalırsa yapmanız gereken en önemli şey soğukkanlı ve bilinçli kalmaktır.


Tüm alıntı yapılan kaynaklar, kalitelerini, güvenilirliklerini, güncelliklerini ve geçerliliklerini sağlamak için ekibimiz tarafından derinlemesine incelendi. Bu makalenin bibliyografisi güvenilir ve akademik veya bilimsel doğruluğa sahip olarak kabul edildi.



Bu metin yalnızca bilgilendirme amaçlı sunulmuştur ve bir profesyonelle görüşmeyi yerine geçmez. Şüpheleriniz varsa, uzmanınıza danışın.