Kurdeşen Hastalığı İçin 3 Doğal Tedavi
Kurdeşen, her yaşta meydana gelebilecek, çok yaygın görülen bir cilt rahatsızlığıdır. Beraberinde sinir bozucu bir kızarıklık, kabartı ve kaşıntılı şişlik getirir. Peki, bunun için doğal bir tedavi yöntemi var mıdır?
En yaygın cilt hastalıklarından bir tanesidir. Kadınların kurdeşenden muzdarip olma riski daha yüksektir. Çoğunlukla ergenlikten sonra ortaya çıkar ancak insanlar her yaşta bu hastalıkla karşılaşabilir. Diğer cilt kabartılarının aksine, bu kızarıklıklara baskı uyguladığınızda kaybolmazlar.
Kaşıntı iltihaplı alanın dışındaki bölgelere de yayılabilir. Bu, kurdeşenin tüm vücudunuza yayılabileceğini gösterir. Yaralar genellikle birkaç saat içinde kendiliğinden kaybolur. Daha önce belirttiğimiz gibi kaşıntı en rahatsız edici semptomdur ve bu nedenle kontrol altına alınması gerekir.
Bu yazımızı da okuyun: Cilt Kaşıntısı Ne Anlama Gelir?
Sebepleri
Vücudunuz bir maddeye karşı alerjik reaksiyon gösterdiğinde, vücut histamin ve diğer kimyasalları kan dolaşımına bırakır. Bu da kaşınmaya, şişmeye ve diğer semptomlara neden olur. Bunun sonucunda da ürtiker olarak da bilinen kurdeşen sıklıkla görülen bir tepkidir.
Anjiyödem, bazen kurdeşen ile birlikte ortaya çıkan daha derin dokuların iltihaplanmasıdır. Kurdeşende olduğu gibi, anjiyoödem de vücudun herhangi bir yerinde oluşabilir. Ağız veya boğaz çevresinde meydana geldiğinde, semptomlar şiddetli olabilir ve hatta solunum yollarının tıkanmasına neden olabilir.
Semptomları
Ana semptom kırmızı yaralarla birlikte kaşıntı hissidir. Bu yaralar büyüdüğünde (20 cm’ye kadar), orta bölgeleri daha açık bir renge sahip olur ve halkalar oluştururlar.
Genellikle, yaralar bir ortaya çıkar bir ortadan kaybolur. İzler birkaç saat kalabilir, sonra ortadan kaybolur ve vücudun başka bir yerinde yeniden ortaya çıkabilir.
Kurdeşen semptomları ortaya çıkmadan önce, bazı hastalarda aşağıdaki sorunlar görülür:
- İştah kaybı
- Rahatsızlık
- Baş ağrısı
- Eklem ağrısı
- Karın ağrısı
- İshal
- Ateş
Kurdeşen için doğal tedaviler
1. Soğan
Soğan, karakteristik kokusu ve tadından sorumlu olan sülfür bileşikleri açısından zengindir. Allil propil disülfür içeren soğan, vücudunuzun savunma mekanizmasını güçlendirir. Ek olarak, bu disülfür ayrıca birçok virüsün ortadan kaldırılmasına yardımcı olan bakterisidal ve fungisit özellikleri de sağlar.
Malzemeler
- Halka halka kesilmiş 1 adet soğan
- 1 adet 20 cmlik bandaj
Yapılışı
- Soğanı halkalar halinde kesin ve halkaları etkilenen bölgeye yerleştirin.
- Soğanları sabit tutmak için bandaj kullanın.
- Bir saat bekletin ve sonra soğuk suyla yıkayın.
2. Aloe Vera
Aloe vera jeli, polifenoller olarak bilinen aileye ait güçlü antioksidanlar içerir. Bu polifenoller, diğer aloe vera bileşikleriyle birleştiğinde enfeksiyonlara ve cilt alerjilerine neden olan bazı bakterilerin büyümesini önlemeye yardımcı olabilir.
Malzemeler
- 2 adet aloe vera yaprağı
Yapılışı
- İlk olarak, içerisindeki jeli çıkarmak için aloe vera yapraklarını ikiye bölün.
- Jeli etkilenen bölgeye uygulayın ve yaklaşık 2 saat bekletin.
- Belirtilen süre sonunda su ile durulayın.
Bu yazımıza da bir göz atın: Vajinal Kaşıntı: Etkili 4 Tedavi
3. Papatya çayı
Kuşkusuz, papatya bir alerjinin neden olduğu kaşıntıyı yatıştırmak için çok etkili bir bitkidir. Kaşıntıyı gidermek için en iyi çözümlerden biridir. Cildi rahatlatır ve nemlendirirken, aynı zamanda şişliği azaltmaya ve cildi onarmaya yardımcı olur.
Malzemeler
- 1 yemek kaşığı papatya çiçeği (15 gr)
- 1 bardak su (250 ml)
Yapılışı
- Suyu papatya yaprakları ile birlikte kaynatın.
- Birkaç dakika bekletin, sonra ocağı kapatın ve 7 dakika daha bekletin.
- Belirtilen süre sonunda, karışımı süzün ve için.
Kurdeşenden kaçınmak için dengeli beslenmeniz, bol bol sebze tüketmeniz, cildinizi nemlendirmek için her gün bol miktarda su içmeniz ve kişisel temizliğinize dikkat etmeniz gerekir.
Tüm alıntı yapılan kaynaklar, kalitelerini, güvenilirliklerini, güncelliklerini ve geçerliliklerini sağlamak için ekibimiz tarafından derinlemesine incelendi. Bu makalenin bibliyografisi güvenilir ve akademik veya bilimsel doğruluğa sahip olarak kabul edildi.
- Wedi, B., Wieczorek, D., Raap, U., & Kapp, A. (2014). Urticaria. JDDG – Journal of the German Society of Dermatology. https://doi.org/10.1111/ddg.12441_suppl
- Kaplan, A. P., & Greaves, M. (2009). Pathogenesis of chronic urticaria. Clinical and Experimental Allergy. https://doi.org/10.1111/j.1365-2222.2009.03256.x