Sevgilinizden Sıkıldığınızda Ne Yapmalısınız?
Sevgilinizden sıkıldığınızı mı hissediyorsunuz? Öyleyse endişelenmeyin. Bu yazıda sevgilinizden sıkıldığınızda neler yapabileceğinizi konuşacağız.
Belki birlikte zaman geçirmek eskisi kadar keyif vermiyor olabilir. Birbirinizin şakalarına eskisi kadar gülmüyor, izlemek için ortak zevke uygun bir film bile seçemiyor ya da artık birbirinizin arkadaşlarına tahammül edemiyor olabilirsiniz. İçinde bulunduğunuz ilişki size her zamankinden daha monoton görünüyor olabilir.
Bunlar size tanıdık geldi mi? Eğer böyle hissediyorsanız ilişkinizde bir şeylerin yolunda gitmediğini ve bununla ilgili bir şeyler yapmak gerektiğini kabul etme vakti gelmiş demektir.
İlişkinizde bir şeylerin yanlış gittiğini itiraf etmenin kolay olmadığı doğrudur. Ancak partneriniz ve sizin için en iyi çözümü bulmak adına bunun yapılması gereklidir.
Birçoğumuzun da bildiği üzere rutin, romantik bir ilişkinin en büyük düşmanıdır. Zaman geçtikçe o ilk “kıvılcımı kaybetmiş” hissetmeniz oldukça normaldir. Sevgilinizden sıkılabilir ve ilişkinizin eski büyüsü kaçmış gibi hissedebilirsiniz.
Öyle bile olsa, sevgilinizden sıkılmış olmanız her zaman aranızdaki karşılıklı aşkın bittiği anlamına gelmemektedir. (Bunun başka belirli sebepleri de vardır.) Her ne kadar böyle bir durumda ayrılmak ilk akla gelen çözüm gibi gözükse de kimse yenilgiden hoşlanmaz. Kendinize ikinci bir şans verip kaybolmuş gibi görünen şeyleri kurtarmaya çalışmak ise bazen işe yarar.
Sevgilinizden Sıkıldığınızda Denemeniz Gereken Şeyler
1. Sevgilinizden Sıkılmanın Bir Sorun Olduğunu Kabul Edin
Ne hissettiğiniz ile ilgili kesin çözümler aramadan önce, mutsuz ve tatminsiz hissettiğiniz duygusal bir durumdan geçtiğinizi kabul etmeniz önemlidir.
Eğer sevgilinizden sıkıldıysanız, öyleyse sorunun kaynağı üzerine düşünün ve ilişkinin tüm sorumluluğunu diğer kişiye yüklemeden önce, kendi yanlışlarınızı kabullenmeye çabalayarak problemi değerlendirin.
Unutmayın ki bir ilişki için iki kişi gerekir. Her zaman her konuda anlaşmanız imkansızdır. (Sonuçta belki de kendinize bile çoğu zaman katılmıyorsunuzdur.)
Bu yazı ilginizi çekebilir: Partnerinizin Tolere Edilmemesi Gereken 6 Sözlü Suistimal Davranışı
2. Sevgilinizle Bu Konu Hakkında Konuşun
Günlük rutininizin hissettiklerinize etki ettiğini fark ettiğinizde partnerinizle konuşun ve duygusal şantajda veya suçlamalarda bulunmadan ne hissettiğinizi ona açıklamaya çalışın. Kim bilir belki o da aynı şekilde hissedip bunu dile getirmekten çekiniyor olabilir.
Sorunlarınızın kaynağını ve bunlara birlikte çözümler bulabilmeniz için her ikinizin de kendi bakış açınızı ifade etmeniz sağlıklı bir ilişki için gereklidir. Bunu sakince ve verimli bir şekilde, birbirinizi suçlamadan yapın.
Her iki partner de sorunun çözümü için beyin fırtınası yapmayı ve ilişkiyi hayal kırıklığına uğratan bu monotonluktan kurtarmayı denemeyi üstlendiğinden bu adım çok önemlidir.
3. Sevgilinizden Sıkıldığınızda Sizi Bir Araya Getiren Şeyleri Hatırlayın
Zaman geçtikçe sevgilinizle aranızdaki duygusal bağı başlatan nedenler olduğunu unutmak kolaydır. İlişkinizi sorguladığınız ve sevgilinizden sıkıldığınız böyle zamanlarda her şeyin nasıl başladığını hatırlamaya çalışın.
Muhtemelen ilk başta sizi bir araya getiren sayısız şey olduğunu unutmuşsunuzdur. Üstelik birlikte yaptığınız tüm şeylerle rutini bozmanın ne kadar eğlenceli olduğunu da unutmuş olabilirsiniz.
Sebep her ne olursa olsun, başlangıcı hatırlamak ikinizin de şu anda ilişkinize zarar veren sorunların üstesinden gelmenize yardımcı olabilir.
4. Ortak Aktiviteler ve Hobiler İçin Zaman Ayırın
Her gun aynı şeyi mi yapıyorsunuz? Birbirinizi görüyorsunuz ve konuşacak hiçbir şeyiniz yok mu?
Belki de sevgilinizden sıkılmanızın nedeni budur. Eğer ilişkiniz sıkıcı bir şekilde rutin ise, o zaman aranızdaki bağı kuvvetlendirmek ve aşkınızın ateşini yeniden alevlendirmek için önceden sahip olduğunuz aktivitelere ve hobilere yeniden başlamanızın ya da yenilerini bulmanızın zamanı gelmiştir.
Başlangıçta, çoğu kişi karşısındaki kişinin kim olduğuna ve onunla bir ilişkinin nasıl olacağına dair kendi idealleştirmelerine ve beklentilerine aşık olur. Ancak, aşık olmanın ilk safhası sona erdiğinde, kendi başınıza yapacağınız farklı bir plan arama alışkanlığı içine girmeniz ve bir miktar hayal kırıklığına uğramanız normaldir. İlişkiyi canlandırmak için ikinizin de çok sevdiği hobilere geri dönmeye çalışın.
Daha önce birbirinizin hobileriyle ilgilenmediyseniz, bu başlamak için doğru zaman olabilir. Eğer onunla bunları paylaşmazsanız, hoşlandığınız şeyleri beğenmesini bekleyemezsiniz.
Kısacası, eğer ikiniz de birbirinizin aktivitelerine dahil olmak için ödün verir ve iyi bir maceranın tadını çıkarmak için bir plan arayışına girerseniz, o zaman başlangıçta sizi bir araya getiren ortak ilgiyi kesinlikle hissedeceksiniz.
Bu yazıya da göz atabilirsiniz: Aşkın Yaşı Var Mıdır, Yoksa Yaş Hiç Önemli Değil Midir?
5. Sevgilinizden Sıkıldığınızda Kişisel Alan Talep Edin
İlişkinin başlarında partnerinizi her yerde takip etmek ve her şeyi birlikte yapmak istemeniz normaldir. Hatta bazen arkadaşlıklarınızı bile bir kenara koyabilirsiniz. Belki yeni ilişkiye tamamen teslim olmuş ve sizi bir zamanlar eğlendiren aktivitelerin çoğunu unutmuşsunuzdur.
Oysa günlük rutininiz size yalnız olduğunuz zaman yaptığınız şeyleri yeniden canlandırmak istediğinizi farkettirmiş olabilir. Bu nedenle, ayrılmak istediğinizi hissetme noktasına gelmemek için, kişisel alanınızı geri kazanmaya çalışmanız çok önemlidir.
Elbette kolay değil ve ikinizin de bağlılığını gerektirecek. Ancak çabanıza değecektir.
6. Sabırlı Olun
Tüm ilişkiler zor zamanlardan geçer. Bu yüzden ilişki monotonlaşmaya başladığında, şaşırmamaya veya da üzülmemeye çalışın. Eğer değersiz şeyler için gereğinden çok endişe duyarsanız, sıkıntının üstesinden gelmeniz daha da zorlaşacaktır.
Dahası sabırlı olun. Partnerinizin yanında kendinizi korkusuzca ifade edin ve ilişkinizi monotonlaştıran küçük kusurları çözmek için birlikte çalışmayı deneyin.
Sevgilinizden sıkıldığınızda derin bir nefes alın ve rahatlayın. Birbirinizle iletişim kurun ve bu adımları takip edin. Böylece sert çözüm yollarına başvurmanız gerekmeyecektir.
Tüm alıntı yapılan kaynaklar, kalitelerini, güvenilirliklerini, güncelliklerini ve geçerliliklerini sağlamak için ekibimiz tarafından derinlemesine incelendi. Bu makalenin bibliyografisi güvenilir ve akademik veya bilimsel doğruluğa sahip olarak kabul edildi.
- Martin, M., Sadlo, G., & Stew, G. (2006). The phenomenon of boredom. Qualitative Research in Psychology. https://doi.org/10.1143/JJAP.43.3473
- Barbalet, J. M. (1999). Boredom and social meaning. The British Journal of Sociology. https://doi.org/10.1111/j.1468-4446.1999.00631.x
- Mercer-Lynn, K. B., Bar, R. J., & Eastwood, J. D. (2014). Causes of boredom: The person, the situation, or both? Personality and Individual Differences. https://doi.org/10.1016/j.paid.2013.08.034
- LePera, N. (2011). Relationships between boredom proneness, mindfulness, anxiety, depression, and substance use. The New School Psychology Bulletin. https://doi.org/10.1037/e741452011-003