Sizi Mutlu Olmaktan Alıkoyan Toksik Duygular

Hayatta kalmak için doğru miktarda korkuya ve anksiyete ihtiyaç duyulur; ancak fazlası refahınıza zarar verebilecek toksik duygular haline gelirler.
Sizi Mutlu Olmaktan Alıkoyan Toksik Duygular

Son Güncelleme: 05 Şubat, 2019

Psikoloji ve kişisel gelişim alanında aşırı derecede kullanılan bir terim vardır. Burada “toksisiteden” ve toksik duygular fikrinden bahsediyoruz. Bazen fikirler, popüler kültür terminolojisine iyi bir şekilde tercüme edilir. 

“Zehirli” insan yoktur. Sadece saygılı, sağlıklı ve iyi ilişkiler kurmayı bilmeyenler vardır.

Aynı şekilde, toksik duygular hakkında konuşurken, acıtan duygulardan bahsediyoruz. Bunlar bizim refahımızı engeller ve kendimizle mutluluğumuz arasına engel koyar. Sonra da güçlü bir psikolojik sağlığa ulaşmamızı engeller.

“Toksik” kelimesi bilimsel dayanağa sahip değildir. Bununla birlikte, elde etmeye çalıştığımız şeyin yararlı bir illüstrasyonu gibi görünmektedir. Bugün toksik duygular hakkında konuşmak istiyoruz. Mutlu ve sağlıklı bir yaşam yeteneğinizi ve kişisel dengenizi etkileyen temel duygulara bir göz atacağız.

1. Toksik duygular: Utanç

utanç duymak

Zamanla utancın azaldığı söylenmektedir. Ancak utancınızın azaldığını düşünüyor olsanız da, aslında zamanla daha da kötüleşmektedir ve hayatınızın neredeyse her alanına girer.

Birçok utanç türü vardır: Kendiniz olmaktan, bazı kıyafetleri giymekten, sevdiğiniz kişiye bir şeyler söylemekten, bir soru sormaktan, birine güvenmekten, savunmasız olmaktan utanmak vb.

Sosyal etkileşimde ve günlük davranışlarda kurallar ve sınırlar olduğu doğrudur. Bunlar, ahlaki gerekçelerle, nezaket ve benzeri sebeplerden ötürü geçmediğimiz sınırlardır.

Bununla birlikte, kişisel gelişim söz konusu olduğunda, utanç genellikle kimliğinizi ve bütünlüğünüzü sınırlar. Utanç, korku ve güvensizlikle ilgilidir. Bu nedenle, üzerinde çalışabilmek için, kendiniz hakkında kabul etmediğiniz şeyin ne olduğunu ya da sizi rahatsız eden şeyleri araştırmak iyi bir fikirdir.

2. Anksiyete, en tehlikeli zehirli duygulardan biri

Anksiyete, sizi bunalttığında ve sağlık çizgisini aştığında toksik duygular arasında yerini alır. Sürekli bir tehdit, kaybolmayan bir stres ve sizi içten içe yiyen bir endişe hissettiğinizde sahneye anksiyete çıkar.

Başka bir deyişle bu, her şeyi istila eden olumsuz bir duygu haline gelir. Tekrarlanan anksiyete sizi daha iyi olmaya itmez. Aslında yaptığı şey cesaretinizi kırmaktır. Bu, sizi yorgun ve bunalmış hissettirir ve bir şeylere odaklanamazsınız.

3. Izdırap

Izdırap, bir zaman bombasıdır. Sonuçta, birçok olumsuz şey sonucu meydana gelebilir: Korku, tehlike hissi, negatiflik, belirsizlik, hayal kırıklığı, acı vb. Kimse sonsuza dek acı çekemez. Basitçe, hayatta ölüm de vardır, özgür olma, mutlu olma ve bir birey olarak tatmin olma ihtimallerinin yok olması da vardır.

4. Sürekli memnuniyetsizlik

Memnuniyetsizlik bazen bizi değiştirmek ve iyileştirmek için iten güçlü bir motor olabilir. Bununla birlikte, memnuniyetsizlik kronik olduğunda ve bu itici güç olarak davranmıyorsa, her şeyi yöneten bir hastalıktır.

Eninde sonunda, tüm heyecanınızı, enerjinizi ve motivasyonunuzu kaybedersiniz. Artık gülümsemiyorsunuzdur. Dikkatli olun. Eğer memnuniyetsizliğiniz kronik ise, muhtemelen bir tür depresyonla karşı karşıyasınızdır.

5. Kıskançlık

birçok düşünce

Kıskanmak doğru veya sağlıklı bir şey değildir. Ayrıca bunu her zaman hissetmek, benlik saygısını düşürecektir. Sizin olmayan ya da elde edemediğiniz şeyleri istemek zararlıdır ve psikolojik sağlığınız için iyi değildir.

Başkalarının başarısı için mutluluk duyamamak veya başka bir insana saygı duymamak ve onu kutlamamak sizin hakkınızda çok şey söyler. Kendinizi kutlamayı, kendinizi sevmeyi ve başkaları için de mutlu olmayı öğrenmelisiniz.

6. Sürekli korku

yol kenarında oturan yalnız çocuk

Eğer mutsuzluğun basit bir tanımını arıyorsak şu olacaktır: Korkunun olmaması. Bununla birlikte, korkunun bir amacı olduğunu biliyoruz. Korku hayatta kalmak için gereklidir ve sizi tehlike altında olduğunuz konusunda uyarmaktadır.

Peki ya her şey sizi korkutuyorsa? Her şeyin yanlış gittiğini ve saldırıya uğrayacağınızı, eleştirileceğinizi, terk edileceğinizi hissediyorsanız? Bu durumda kendinizi mutlu olmaktan alıkoymuş olursunuz.

7. Hayal kırıklığı

Sağlıklı bir hayal kırıklığı, sizi değiştirmek ve bir şeylerin üstesinden gelmeniz için motive eder. Bununla birlikte, toksik hayal kırıklığı sizi korkularınızın, kayıp hayallerinizin ve teslim olduğunuz şeylerin kıyısında sürükleyebilir.

Hayal kırıklığına uğramanın bir yanlışı, hüsranı, gerçekleşmemiş bir hayali, ulaşılamayan bir hedefi beslediğini unutmayın. Böylece, tatsız bir kişiye dönüşmeden önce kendinize hatalarınızdan ve başarısızlıklarınızdan nasıl bir şeyler öğreneceğinizi öğretin.

Bu şekilde ilerleyebilir, öğrendiğiniz şeyleri uygulayabilir, kontrolü elinize alabilir ve başarı için kendinize yeniden bir alan sağlayabilirsiniz. Sonuç olarak, tüm bu toksik duygular bizlere tanıdık gelmektedir.

Ancak bu duyguları  kontrol altında tuttuğunuz sürece hepsi olumlu olabilir. Eğer hayatınızın dizginlerini ellerine alırlarsa, zihninizde bir yer bulurlarsa ve siz de buna izin verirseniz, toksikleşirler.

Ana görsel referans wikiHow.com


Tüm alıntı yapılan kaynaklar, kalitelerini, güvenilirliklerini, güncelliklerini ve geçerliliklerini sağlamak için ekibimiz tarafından derinlemesine incelendi. Bu makalenin bibliyografisi güvenilir ve akademik veya bilimsel doğruluğa sahip olarak kabul edildi.


  • Rowe, A. D., & Fitness, J. (2018). Understanding the role of negative emotions in adult learning and achievement: A social functional perspective. Behavioral sciences, 8(2), 27.
  • Macdonald, J., & Morley, I. (2001). Shame and non‐disclosure: A study of the emotional isolation of people referred for psychotherapy. British Journal of Medical Psychology, 74(1), 1-21.
  • Härtel, C. E. (2008). How to build a healthy emotional culture and avoid a toxic culture. Research companion to emotion in organizations, 575-588.

Bu metin yalnızca bilgilendirme amaçlı sunulmuştur ve bir profesyonelle görüşmeyi yerine geçmez. Şüpheleriniz varsa, uzmanınıza danışın.