Bebeğinizin Görme Kapasitesini Uyarmak İçin İpuçları

Bir bebeğin görme kapasitesini uyarmak, onları dünyaya entegre etmenin ve ebeveyn bağını güçlendirmenin bir yoludur. Bu makalede daha fazlasını öğrenin!

Görme duyusu doğumda en az gelişmiş olanlardan biridir. Bu nedenle bebeğin görme kapasitesini uyarmak çok önemlidir.

Çocuklar odaklanma güçlüğü ile doğarlar. Bununla birlikte, birkaç aylık yoğun öğrenmede, hareketleri taklit ederek, yüzleri tanıyarak ve onlarla etkileşime girerek bunu oldukça iyi yapmaya başlayacaklardır.

Bebekler çok fazla kontrast, yuvarlak şekil, hareket ve ses içeren nesnelere ilgi duyarlar. Erken uyarım, bakıcılarını bulmalarına ve tanımalarına yardımcı olarak güvenlik sağlar. Görsel iletişim onları rahatlatır ve bağ kurmalarını sağlar.

Kuşkusuz, daha sonra açıklayacağımız nedenlerden dolayı uyarım gereklidir. İlk yıl, bir çocuğun bilişsel deneyimlerinin hızı baş döndürücüdür.

Yenidoğanın görüşü nasıldır?

Yeni doğanlar, hayata yakından ve kişisel olarak tutunmak için doğru görme yeteneğiyle dünyaya gelirler.

Yakın alanda, yaklaşık 25-30 santim uzakta kendilerine bakan, gülümseyen ve emziren annelerini görürler. Uzakta, bulanık görmeleri onları sadece yakın ve hayati olana konsantre olmalarını sağlayacak şekilde etraflarında olup bitenleri anlamaktan muaf tutar.

Bebeklerin doğumdaki bakışları anneye, yüzünün yuvarlak şekline, gözlerinin zıtlığına, tiz sesine yönelir. Ayrıca areolanın koyu rengine odaklanır. Bizi ebeveyn yapan işte bu ilk bakıştır.

Çocuk doktoru Marc Pilliot, “Yenidoğanın bakışı” (La Regard du naissant) makalesinde bundan “kurucu bakış” olarak bahseder. Başka bir deyişle, yeni başlayan hayata bir köprüdür.

Bebekler geride bıraktıkları rahmin karanlık sıcaklığından dolayı parlaklığı sevmezler. Bir şeyi gözleriyle takip ederlerse, onu aşağı yukarı değil, yanlara doğru takip ederler. Dahası, merkeze değil kenarlara bakarlar.

Bebeğin görme kapasitesini uyarmak için ipuçları

Genel olarak, çocukları herhangi bir aktivite yapmaya zorlamamalıyız. Onlar sadece uyum, neşe ve sükunet ortamında oynayarak öğrenirler. Sinirli olduklarını fark ederseniz, bunun nedeni olanlardan zevk almamalarıdır.

Erken uyarım

Annenin, anne karnındaki çocuğuyla gebelik döneminden itibaren yakın ve sıkı bir ilişkisi vardır. Fetüs, doğumda bir kez daha karşılaştığı mırıltıları ve sesleri duyar. Bu onlar için heyecan vericidir. Çok sayıda araştırma, anne-bebek sevgisinin gelişmesinde doğum öncesi ilişkinin çok önemli olduğunu göstermektedir.

Gerçekten de, bebeğin gözleri açıldığında ve annelik ilişkisinin temellerini oluşturan ilk bakış alışverişi gerçekleştiği andan itibaren, bebeğin görme kapasitesini harekete geçirmek mümkündür. Kokular ve renkler, ayrıca anne teninin sıcaklığı ve yumuşaklığı bebeği varoluşun içgüdüsel serüvenine başlamaya hazırlar.

Bebeğin görme kapasitesinin uyarılması: Teması güçlendirme

Anne-çocuk görsel ilişkisi yoğundur ve diğer uyaranların yol göstericisi olacaktır. Gözün nesnelerle kurduğu ilişkiler elleri ve vücudu harekete geçirecektir.

El-göz koordinasyonu yapısaldır ve bebeğin nörolojik gelişimindeki ilerlemesini belirleyecektir. Bu arada, emzirme anında anne bebeğine bakmazsa, bebek yeniden temas kurmaya çalışarak öne doğru eğilir. Başarılı olamazsa ağlayabilir.

Teması güçlendiren bir diğer unsur ise kadının kendi eğitimi ve aydınlanmasıdır. Bu bağlamda hassas annelerin davranışlarını bebeklerinin uyarılma, düzenleme ve iletişim ihtiyaçlarına göre uyarlamaları daha olasıdır.

Merakı teşvik etmek

Bilginin motorunun merak olduğuna şüphe yok. Çocuklarda, tüm öğrenme sistemini harekete geçiren şey budur.

Bebeklerin görselleştirdiği yakın ve hareket halindeki ortam, çocuğu hayatta kalmaya ve korunmaya yönlendirir. Biyolojik olarak yüzlere ilgi duyarlar çünkü özellikle yüzler en çok odaklandıkları şeydir.

Bundan sonra, organik dizileri ve ritimleri yeniden üreten ışıklı formlar tarafından cezbedilirler. Meraklarını cezbetmek, nesneleri takip etmelerini sağlamak, bu nesnelerin görünmelerini ve kaybolmalarını sağlamak, arama ve ezberleme becerilerinin eğitiminin bir parçasıdır. Ve bu egzersizler, nöroplastisite alanının bir parçasıdır.

Bebeğin görme kapasitesini uyarmanın faydaları

Görme keskinliği üç ay civarında başlar ve altı aya kadar artar. Bir bebeğin görme kapasitesini doğumdan itibaren uyarmak mümkün olsa da, bu dönemde yetişkinlerin görme alanı değerlerine ulaşmaya zaten yaklaşmış olur.

Stimülasyondaki kilit unsur, görme problemlerinin olası erken tespitidir. Aslında, onları bir yaşından önce teşhis etmek mümkündür.

Örneğin, otuz günlük yaşın altındaki çocuklarda, bakışlarını hareketli bir ilgi nesnesine sabitleyip takip etmediklerini belirlemek mümkündür. Test, yaşamın üçüncü ayına kadar kesin olmayacaktır. Ancak bebek bunu yapamıyorsa mutlaka bir uzmana götürülmelidir.

Son olarak, stimülasyon, mekansal farkındalığın temeli olan beden farkındalığına yol açar. Bu da, doğumdaki işitsel ve dokunsal gelişime ve dokunsal bilgiye dayanır.

Bebeğin görsel becerilerinin uyarılması: Ne kadar erken olursa o kadar iyi

Gebeliğin 25. haftasında, fetüs yüz milyar nörona sahiptir, ancak doğum anında sadece bazıları birbirine bağlıdır. Doğumdan üç yaşına kadar ağlar ve bağlantılar aracılığıyla bütünleşeceklerdir.

Bu nedenle müzik terapisi ile erken uyarım, anne karnından 6 yaşına kadar çok önemlidir. Duyusal, entelektüel, motor, duygusal ve sosyal gelişimlerini harekete geçiren egzersizler ve oyunlar eklemek çok önemlidir. Sesler ve konuşmalar, okşamalar, renkler ve hareketler de beyinlerinde sinirsel bağlantılar oluşturan unsurlardır.

Sonuç olarak görme, bir an önce uyarılması gereken duyulardan biridir. Görmenin ve buna karşılık gelen nörolojik devrelerin ilk dört ayda geliştiğini unutmayın.