Çay Yaprağındaki Nanopartiküllerin Kanserle Savaşı

Çay yapraklarından elde edilen nanopartiküllerden, hastalıkların tedavisinde de yararlanılır. Şimdi de sıra kanserde.
Çay Yaprağındaki Nanopartiküllerin Kanserle Savaşı

Son Güncelleme: 24 Şubat, 2022

İngiltere’deki Swansea Üniversitesi ve Hindistan’daki bilim insanlarının ortaklaşa yürüttüğü araştırmada, çay yaprağındaki nanopartiküllerin kanserli hücreleri öldürdükleri keşfedildi.

Şunu belirtmeliyiz ki, birçok muhteşem bilimsel keşif gibi, bu keşif de tamamen şans eseri gerçekleştirildi. Yılın keşfi denebilecek bu olay tamamen tesadüf üzerine gerçekleşti.

Elde edilen bulguların daha titiz bir araştırmaya tabii tutulmaya ihtiyacı olsa da, bir insanın saç genişliğinden dört bin kat daha küçük olan bu nanopartikül türüne “kuantum noktaları” adı veriliyor. Ve tam olarak da bu küçük boyutları sayesinde, kanser hücrelerinin gözeneklerine nüfuz edebiliyor ve  onları sitotoksik etkiyle yok edebiliyorlar. Bu nanopartiküller, hücrenin %80’ini öldürebiliyorlar.

Kanser Nedir?

Kanser, kontrolsüz hücre bölünmeleriyle ya da diğer dokuların üstünde normalden daha fazla yayılan dokularla ilgili olan bir grup hastalığının yaygın olarak kullanılan adıdır.

Kanser ayrıca, ölümcül sonuçlar doğuracak şekilde vücudun dokularından faydalanan tamamen özerk bir “misafir” olarak da kabul edilebilir.

masa üzerinde doktor ve hasta eli

Çay Yaprağındaki Nanopartiküller: Birden Fazla Faydası

Nanopartiküllerin kullanımı üzerine, televizyon ekranlarının kalitesinin ve renginin iyileştirilmesi gibi çeşitli araştırma alanlarında çalışılmaktadır.

Ayrıca, eğer çalışmalar olumlu sonuçlar verirse, bu nanopartiküller ışık enerjisini emdikleri zaman flüoresan özellikleri gösterdikleri için, tümörleri tespit etmek ve yapılarını tanımlamak için kullanılabilirler. Fakat bu karmaşık ve pahalı bir kimyasal işlemdir ve yan etkileri olabilir.

Araştırma ekibi, toksik olmayan nanopartiküller üretmek için basit bir yöntem geliştirdi. Bunu yaparken, Camellia sinensis denen bu çay yaprağındaki nanopartiküllerin diğer kimyasallar üzerindeki etkilerini keşfettiler.

Camellia sinensis, çayın elde edildiği bir bitkidir. Çin ve Güneydoğu Asya’dan çıkmıştır fakat artık tüm dünyada yetişebildiği görülmektedir. Bir zamanlar, 50’den fazla farklı Çin ilacı ve diğer şeylerin yanı sıra yeşil, kırmızı veya siyah çay yapmak için kullanılan bir bileşendi. Bunun sebebi harika bir antioksidan kaynağı olmasıdır.

Çay, yalnızca kanseri tedavi etmez. Diyabetin önlenmesi, yorgunluk ve mesane sorunlarının tedavisi gibi diğer tedaviler için de oldukça faydalıdır. Bunun yanı sıra, içerdiği tanenlerden dolayı harika bir kafein, demir ve protein kaynağıdır.

Bu önemli keşiften sonra, çay yaprağındaki nanopartiküllerin kanser hücrelerini öldürdüğünü gözlemlemeye başladılar.

Araştırma Ne Zaman Başladı ve Şu An Hangi Noktada İlerliyor?

Bu keşifte bulunan ekibin başındaki araştırmacı Doktor Sudhagar Pitchaimuthu’ydu. Kendisi bir fizik uzmanıdır ve nanopartiküllerin kullanımıyla ilgili keşifleri sayesinde dünya çapında tanınmaktadır. Diğer şeylerin yanı sıra, nanopartiküllerin hücre sentezi yoluyla foto-elektrik parçacıkları oluşturmak için nasıl kullanıldıklarını da araştırmaktadır.

yaprağındaki nanopartiküller

Doktor Pitchaimuthu “Sürpriz bir şekilde, bazen bu parçacıkların zararlı kanser hücrelerinin büyümesini durdurduğu gözlemlenmiştir.” şeklinde açıklamalarda bulunmuştur.  Bu açıklamayı yaptığı an, keşiflerini gerçekleştirdikleri andı.

Fakat bunun çok fazla çay içmenin kanseri tedavi edeceği ya da önleyeceği anlamına gelmediğini vurgulamak gerekmektedir. Olay bundan çok daha karmaşıktır.

Her koşulda, Doktor Pitchaimuthu, BBC News’e önümüzdeki iki yıl içinde bunları insanlar üzerinde test edebileceklerini ve sadece bununla kalmayıp gelecek 10 yıl içinde bu keşfin tıbbi bir kullanıma imkan sağlayabileceğini söyledi.

Doktor Pitchaimuthu, “Bir sonraki adım, diğer işbirlikçilerin de yardımıyla deneyin daha büyük bir ölçekte yürütülmesi. Bu çay yaprağı özünün kanser hücreleri üzerindeki işlevini araştırmak istiyoruz” diye de belirtti.

Ayrıca, kuantum nokta çalışmaları için alan açmak istediğini de sözlerine ekledi. Bu sayede, çay yaprağındaki nanopartiküllerin diğer fonksiyonlarını, yeni araştırma yöntemlerini ve yeni kullanım alanlarını keşfetmeyi umuyor.


Tüm alıntı yapılan kaynaklar, kalitelerini, güvenilirliklerini, güncelliklerini ve geçerliliklerini sağlamak için ekibimiz tarafından derinlemesine incelendi. Bu makalenin bibliyografisi güvenilir ve akademik veya bilimsel doğruluğa sahip olarak kabul edildi.



Bu metin yalnızca bilgilendirme amaçlı sunulmuştur ve bir profesyonelle görüşmeyi yerine geçmez. Şüpheleriniz varsa, uzmanınıza danışın.