Diyabetik Göz Hastalığı Hakkında Bilmeniz Gerekenler

Diyabetik göz hastalığı genellikle hasar hatırı sayılır bir noktaya gelene kadar herhangi bir semptom göstermeyen bir dizi durum için kullanılan bir terimdir. Bunlar, görüşü, körlüğe neden olma noktasına kadar etkileyebilirler.

Yüksek kan şekeri, çeşitli sistemleri ve organları etkileyen bir durumdur. Ve bunu sessiz bir biçimde yapar. Diyabet, bu durumdaki insanları etkileyebilecek bir grup göz problemi olan diyabetik göz hastalığı yaşanmasına yol açabilir.

Uzmanlar diyabetin kardiyovasküler etkisini sık sık tartışsa da, görmeyi nasıl etkileyebileceği konusunda çok fazla konuşma yapılmamaktadır. Diyabetik göz hastalığı tam körlüğe neden olabilir. Ek olarak, bunu oluşturan koşulların çoğu, yetersiz derecede kontrol edilen diyabet durumundan kaynaklanmaktadır.

Diyabetik Göz Hastalığı Neden Gerçekleşir?

Diyabet, glikoz ile ilişkili kronik bir hastalıktır. Ya pankreas yeterince insülin sentezleyemez, ya da dokular insülini doğru kullanamazlar.

İnsülin, glikozun hücrelere girmesine izin veren anahtar maddedir. İşini yapmadığı zaman kan şekeri seviyeleri yükselir. Bu dokulara zarar verir. Mayo Clinic uzmanlarına göre diyabetik göz hastalığı, yüksek kan şekeri seviyelerinin gözün arkasındaki (retina) kan damarlarına zarar verdiği için ortaya çıkar.

Diyabet, tespit edilmezse ciddi komplikasyonlara yol açabilen sessiz bir hastalık olarak kabul edilir. Hatta, Ulusal Diyabet ve Sindirim ve Böbrek Hastalıkları Enstitüsünün işaret ettiği üzere, semptomları genellikle bir ilaçta ya da hastalığın kontrolünde bir değişiklik ile ilişkilidir.

Ancak prediyabet sırasında bile uzun süreli hasarlar meydana gelir. Bu, glikoz seviyelerinin normalden yüksek olduğu bir dönemdir. Ancak, tıp uzmanlarının hastalığı teşhis etmesini sağlayacak kadar yüksek değildirler.

Ana Diyabetik Göz Hastalığı Durumları

Diyabetik göz hastalığı, bu hastalığın bir sonucu olarak ortaya çıkan bir grup göz problemidir. En yaygın olanları diyabetik retinopati, diyabetik maküler ödem, glokom ve katarakttır. Aşağıda her birini ayrıntılı olarak açıklayacağız.

Diyabetik Retinopati

Diyabetik retinopati, retinaya oksijenli kanı taşıyan kan damarlarının hasar görmesinden kaynaklanan bir durumdur. Retina, gözün iç kısmını (gözün arkasındaki) kaplayan ışığa duyarlı tabakadır.

Diyabetik retinopati, en yaygın diyabetik göz problemlerinden biridir. Genellikle aşamalar halinde ortaya çıkar. Amerikan Oftalmoloji Akademisinin açıkladığı üzere, ilk aşama proliferatif olmayan diyabetik retinopatidir.

Kan damarları zayıflamaya ya da retinaya doğru sızıntı yapmaya başlarlar. Bu sırada, genellikle bulanık görmeye neden olan diyabetik maküler ödem oluşur. Bazı vakalarda kan damarlarında iskemiye de yol açabilir.

Retinopati ilerledikçe proliferasyon aşamasına gelir. Bu aşama, yeni kan damarlarının büyümesinden oluşur (bu işlem aynı zamanda neovaskülarizasyon ya da anjiyogenez olarak da adlandırılır). Bu damarlar zayıftır, hasar görebilir ve kanayabilir.

Kanama görüşü bozar. Ayrıca yara dokusu oluşabilir ve gözün içini giderek opak hale getirir. Bu nedenle ışık retinaya doğru bir şekilde ulaşamaz.

Diyabetik Maküler Ödem

Diyabetik maküler ödem, diğer bir yaygın diyabetik göz hastalığıdır. Aslında önceki bölümde açıkladığımız gibi genellikle retinopatide ortaya çıkar. Makulada iltihaplanmaya neden olan sıvı birikmesidir.

Makula, retinanın merkezine yakın bölgedir. Merkezi, yüksek çözünürlüklü, renkli görüşten sorumludur. Bu nedenle diyabetik maküler ödem, zamanla görme kaybına ve hatta körlüğe neden olabilir.

Glokom

Bu, çok yaygın bir başka diyabetik göz hastalığıdır. Göz içindeki basıncın artması buna neden olur. Gözün drenaj sistemi zarar görür ve bu da gözün ön kısmında sıvı birikmesine neden olur.

Bu, optik sinire zarar verir. Meksika Diyabet Federasyonunun açıkladığı üzere, glokom, körlüğün ikinci önde gelen nedeni ve geri döndürülemez körlüğün ilk önde gelen nedeni olarak kabul edilir.

Şeker hastalarının bu durumdan muzdarip olmaya dair riski, sağlıklı insanlarınkinin iki katıdır. Semptomler genellikle aşamalı olarak ortaya çıkar ve görme yavaş yavaş kaybolur.

Katarakt

Bu, sağlıklı insanlarda da çok yaygın olan bir durumdur. Aslında, yaşlanma ile bağlantılıdır. Merceğin giderek bulanıklaştığı bir aşınma ve yıpranma sürecidir.

Bu, net görmeyi zorlaştırır. Uzmanlar, bunun diyabetik bir göz hastalığı olduğunu düşünmektedir çünkü diyabet bu süreci hızlandırır. Diğer bir deyişle, şeker hastalığından muzdarip olan insanlar diğer insanlara kıyasla daha genç yaşta katarakt geliştirirler.

Ne Zaman Bir Uzmana Danışmalısınız?

Diyabetik göz hastalığı, hasar belirgin hale gelene kadar genellikle hiçbir belirti göstermeyen bir grup durum için kullanılan bir terimdir. Bu nedenle uzmanlar, şeker hastalarının rutin olarak kapsamlı göz muayenelerine girmesinin gerekli olduğunu düşünmektedir.

Hastalık Kontrol ve Önleme Merkezlerine (CDC) göre, neredeyse tüm diyabetik göz sorunları önlenebilirdir. Bunu yapmak için, değişikliği erken tespit etmek ve kan şekeri seviyelerini sıkı bir şekilde kontrol etmeye başlamak önemlidir.

Tıp uzmanları, diyabet teşhisi konan herkese yılda en az bir kez oftalmoskopi gibi testler yaptırmalarını önermektedir. Hatta, hipertansiyondan ya da yüksek kolesterolden muzdarip olan insanların bu testleri daha sık yaptırmaları çok önemlidir.

Sürekli olarak yüksek kan şekeri seviyelerine sahip olmak, diyabetik göz hastalığı riskini arttırır. Bu nedenle şeker hastalarının gün boyunca kan şekeri seviyelerini kontrol etmeleri çok önemlidir. Bu şekilde, kan şekeri artışlarından kaçınmak için tedavilerini ayarlayabilirler.

Hatırlamanız gereken şey, eğer size diyabet ya da prediyabet teşhisi konulmuşsa, tıbbi konsültasyonlar ve kontrollerin çok önemli olduğu gerçeğidir. Doktorunuza gidip görünmek için semptomların ya da komplikasyonların başlamasını beklemeyin.

Diyabetik Göz Hastalığının Tedavisi

İlaçlar, diyabetik retinopatinin erken dönemlerini tedavi edebilir. En çok kullanılanlar anti-VEGF ajanları ve kortikosteroidlerdir. İlki, retina çevresindeki kan damarlarının çoğalmasını azaltır. Tıp uzmanları bunları göze enjekte eder. Ayrıca maküler ödemi de azaltırlar.

Kortikosteroidler ödemden kaynaklanan şişmeyi kontrol ederler. Ancak bazı vakalar ilaçlara yanıt vermez ve ameliyat gerektirir. Hospital Clinic de Barcelona’ya göre, tıp uzmanları şu durumlarda ameliyata başvurmalıdır:

• Çok yoğun ya da tekrarlayan vitröz kanama
• Tedaviye cevap vermeyen maküler ödem
• Retina dekolmanı

Diyabet Sessiz Bir Hastalıktır

Diyabetik göz hastalığı, özellikle de yıllar önce diyabet teşhisi konmuş kişilerde, zayıf glisemik kontrolden kaynaklanan bir grup durumdur. Bu koşullar hakkında vurgulanması gereken en önemli şey, çoğunun önlenebilir olmasıdır.

Bu nedenle, bu hastaların altı ayda bir ya da yılda bir doktorlarını görmeleri önemlidir. Ek olarak, tüm diyet ve yaşam tarzı önerilerine uyulması insidansı azaltabilir.