Doğum Kontrol İğnesi Hakkında Bilmeniz Gerekenler
Doğum kontrol iğnesi, geçici olarak hamileliği önlemek için kalçaya veya kola şırınga ile uygulanan bir çözümdür. Kadınlarda gebelik kontrolü için oldukça etkili bir yöntemdir. Tahminler bu yöntemi doğru kullanan her 100 kadından yalnızca birinin hamile kaldığını göstermiştir.
İçerdiği bileşenlere göre, doğum kontrol iğnesinin etkileri bir aydan üç aya kadar sürebilir. Ayrıca 13-19 yaş arası genç kızlarda her ay uygulanması yaygın olarak tavsiye edilir. Bunun nedeni bunların daha düşük dozda hormon içermeleridir.
Doğum kontrol iğnesi bir kadını, uygulandığı günden itibaren yaklaşık 33 gün boyunca korur. Bu süre sona erince – üstünden yalnızca bir gün bile geçse – hamileliğe karşı koruma tamamen bitmiş olur. Bu nedenle bir kadın programını hazırlamalı ve iğneyi her ay aynı gün yaptırmalıdır.
Diğer doğum kontrol iğnesi türleri daha uzun süreli etkiye sahiptir. Bunlardan aşağıda bahsedeceğiz. Daha fazlasını öğrenmek için okumaya devam edin.
Doğum kontrol iğnesi nasıl etki gösterir?
Hamileliği önleyici bu enjeksiyonlarda kadın vücudunda sentezlenen hormonlara benzer – yumurtlamayı önleyen- hormonlar bulunur. Bu iğneler “Depo Provera”, “Depo Enjeksiyon”, “hamileliği önleyici enjeksiyon”, “DMPA veya medroksiprogesteron asetat” gibi farklı isimler alırlar.
Yukarıda söylediğimiz gibi bu enjeksiyonlarda yumurtlamayı önleyici hormonlar vardır: Daha net olmak gerekirse, içlerinde progestin bulunur diyebiliriz. Ancak progestin ve östrojenden oluşan kombinasyonlar içeren iğneler de vardır. Sadece progestin içerenler 2 ile 3 ay arası etkiye sahiptir. Östrojen ve progestin kombinasyonlarının ömrü ise 1 aydır.
Progestin, yumurtlamayı önleyerek hamileliği engeller. Fallop tüplerinde yumurtacık olmadığında hamilelik gerçekleşemez. Ayrıca bu hormon, servikal mukusta kalınlaşmaya yol açar. Bu da sperm geçişini zorlaştırır.
Doğum kontrol iğnesinin avantajları ve dezavantajları
Doğum kontrol iğnesi yaptırmadan önce avantajlarını ve dezavantajlarını değerlendirmeniz önemlidir.
Neredeyse tüm ürünlerde olduğu gibi, hamilelik önleyici enjeksiyonların da avantajları ve dezavantajları vardır. Bu yüzden hamileliği önlemek için bu yöntemi kullanıp kullanmamak herkesin kendi tercihine kalmıştır.
Gelin avantajları sayarak işe başlayalım. Bu hamilelik önleme yöntemi etkinliği ile öne çıkar. Daha önce de belirttiğimiz gibi başarısızlık oranı yüzde birden düşüktür. Ayrıca cinsel birleşmeye herhangi bir müdahalesi de yoktur. Aynı şekilde bu iğnenin akneyi ve adet öncesi semptomları iyileştirebileceğini de belirtelim.
Bir kadın ayda bir iğne yaptırabilir. Böylece iğneyi kullanırken tedbirli davranmış olacak ve kendini güvende hissedecektir. Ancak bu yöntem HIV’e veya cinsel yolla geçen diğer enfeksiyonlara karşı korumaz. Kadınlar yöntemin bu yönünü akıllarında tutmalıdırlar.
Doktorlar emzirme döneminde bu yöntemin kullanılmasını tavsiye etmezler. Ayrıca enjeksiyondan hoşlanmayanlar bu yöntemi kullanmakta biraz zorluk çekebilirler.
Pek çok insan doğum kontrol iğnesinin kısırlığa yol açacağını ve 13-19 yaş arasındaki kızların bu yöntemi kullanmamaları gerektiğini düşünür. Ancak bu bir efsanedir. Bir kadın bu yöntemi kullanmayı bırakır bırakmaz üreme yeteneğini yeniden elde eder.
Doğum kontrol iğnesinin yan etkileri
Doğum kontrol iğnesinin yan etkilerinden biri mide bulantısıdır. Ancak böyle bir yan etki kesinlikle görülecek diye bir şart yoktur.
Her şeyde olduğu gibi, bu enjeksiyonları kullanmanın da belli riskleri vardır. Bu nedenle uygulamadan önce bu riskleri değerlendirmelisiniz.
Bazı kadınlar mide bulantısı ve düzensiz adet yaşadıklarını belirtmişlerdir. Bunun temel nedeni enjeksiyonlarda bulunan hormonların etkileridir. Vücuttaki fonksiyonların normal işleyiş düzenini değiştirebilirler. Ayrıca aynı amaçla düzenli olarak doğum kontrol iğnesi yaptıran kadınlarda hafif kilo alma da görülebilir.
Bu nedenle güvende olmak için bu yöntemi kullanmadan önce bir doktora başvurun. Onlar size en uygun yöntemi tavsiye edeceklerdir.
Okuyun: Doğum Kontrol İmplantları Nedir?
Sonuç
Bir kadın, düzgün bir programı takip ederek doğum kontrol iğnelerini kullanırsa, bu yöntem hamileliği önlemede etkili olacaktır. Yukarıda belirttiğimiz gibi başarı oranı yüzde 99’dur. Bu, tüp ligasyonu kadar etkili bir yöntemdir.
Ancak bu hamileliği önleme yönteminin cinsel yolla bulaşan hastalıklara karşı sizi korumayacağını unutmayın. Bu nedenle yeni bir partneriniz olduğunda kondom kullanın.
Doktorunuza sizin için en uygun hamileliği önleme yönteminin hangisi olacağını sorun ve onun yönlendirmelerini takip edin.
Tüm alıntı yapılan kaynaklar, kalitelerini, güvenilirliklerini, güncelliklerini ve geçerliliklerini sağlamak için ekibimiz tarafından derinlemesine incelendi. Bu makalenin bibliyografisi güvenilir ve akademik veya bilimsel doğruluğa sahip olarak kabul edildi.
- Roy, G. (2010). Injectable contraception. Seminars in Reproductive Medicine. https://doi.org/10.1055/s-0030-1248137
- Zieman, M. (2014). Combined hormonal contraception. In Contraception for Adolescent and Young Adult Women. https://doi.org/10.1007/978-1-4614-6579-9_4
- Schivone, G., Dorflinger, L., & Halpern, V. (2016). Injectable contraception: Updates and innovation. Current Opinion in Obstetrics and Gynecology. https://doi.org/10.1097/GCO.0000000000000329
- Kaunitz, A. M. (2000). Injectable contraception: New and existing options. Obstetrics and Gynecology Clinics of North America. https://doi.org/10.1016/S0889-8545(05)70171-6
- Berenson AB, Odom SD, Breitkopf CR, Rahman M. Physiologic and psychologic symptoms associated with use of injectable contraception and 20 microg oral contraceptive pills. Am J Obstet Gynecol. 2008;199(4):351.e1–351.e3512. doi:10.1016/j.ajog.2008.04.048
-
Dianat S, Fox E, Ahrens KA, et al. Side Effects and Health Benefits of Depot Medroxyprogesterone Acetate: A Systematic Review. Obstet Gynecol. 2019;133(2):332-341. doi:10.1097/AOG.0000000000003089