Kronik Kurdeşen Hayat Kalitenizi Nasıl Etkiler?

Kronik ürtiker, kurdeşen şeklindeki deri lezyonlarının tekrar tekrar ortaya çıkmasına verilen addır. Bu sorundan muzdarip olan kişilerin hayat kalitesini etkiler. Bugün, ne olduğundan ve nasıl başa çıkılabileceğinden bahsedeceğiz.  

Kronik kurdeşen, insanların yaşam kalitesini etkiler ve sanıldığından daha sık görülen bir durumdur. Uzmanlar, dünya nüfusunun %1’inde bu hastalığın olduğunu ve farklı bölgeler arasında önemli bir varyasyon olmadığını tahmin ediyorlar. Bu hastalıktan en çok etkilenenlerin ise 30-50 yaş arası kadınlar olduğu belirtiliyor.

Ürtiker, genellikle yoğun kaşıntı eşliğinde ciltte kırmızımsı kurdeşenlerin ortaya çıkması anlamına gelir. Bu kurdeşenler, farklı boyutlardadır ve yer değiştirir gibi aniden ortaya çıkıp aniden kaybolabilirler.

Yaygın görülen kurdeşen zaman içinde geçmezse, kronik kurdeşen haline gelir. Klinik olarak böyle bir tanı konulabilmesi için hastanın görünür lezyonların olmadığı ara zamanlar göz önüne alındığında bile, bir yıl içinde altı haftadan fazla süre ile bu hastalığı deneyimliyor olması gerekir.

Bu patolojinin nedensel kökeni bilinmemektedir ancak uzmanlar, tedavinin, vücudun alerjik reaksiyonunun kontrol edilmesiyle ilgili olduğunu belirlemişlerdir. Bu amaçla, genellikle anti-histaminik ilaçlar ve hijyenik-besinsel önlemler yazılır.

Kronik kurdeşen: Semptomları nelerdir?

Hastalığın karakteristik belirtisi, vücudun belirli bir kısmı için özel bir eğilimi olmayan kırmızımsı kurdeşenlerdir. Öte yandan sabit olan şey, kurdeşenlerin ortaya çıkış yerlerinde ve boyutlarında görülen değişimdir.

Ancak vücutta ortayan çıkan tüm kurdeşenlerin kronik ürtikerden kaynaklanmadığını biliyoruz. Peki, bu klinik tanı için hesaba katılan semptomlar nelerdir:

• Vücudun herhangi bir yerinde kırmızı renkte kurdeşenler
• Ortaya çıkma ve yok olma kalıbıyla, farklı şekillere sahip kurdeşenlerin değişken ortaya çıkışları
• Kurdeşenlerle birlikte cildin bazı bölgelerinde şişlik
• Kurdeşenlerin stres veya ısıya maruz kalma gibi tetikleyicilerle ilişkili olarak ortaya çıkmaları
• Yoğun prurit: Kaşıntı

Kronik kurdeşen ve hayat kalitesi

Saint Thomas Hastanesi’nde (Birleşik Krallık) yapılan bir çalışma, kronik ürtikerin, bu hastalıkla boğuşan hastaların yarısından fazlasının sosyal yaşamını etkilediğini gösteriyor. Ayrıca yine yarısından fazlası estetik sorunun, cinsel yaşamlarını olumsuz etkilediğini düşünüyor.

Ancak kayıtlar, hastalığın, sadece bu açılardan değil, aynı zamanda çalışma hayatı açısından da olumsuz sonuçlar doğurabildiğini gösteriyor.

Hastaların %25’i ayda neredeyse bir kez bu sorun nedeniyle çalışamıyor. Hatta hastalığın yaşam kalitesi üzerindeki etkisinin büyük olması ile daha düşük ekonomik gelir arasında bir ilişki olduğu bile bulundu.

Kronik ürtikeri olan insanların yakın sosyal çevresi onların hayatında çok önemli bir rol oynar. Kişinin yakın çevresi, öz saygıyı zedeleyebilecek yorumlardan kaçınmak için patolojiyi ve patolojinin kendini gösterme biçimlerini bilmeliler. Kişisel aşağılama artarsa, tedaviye bağlı kalma olasılığı azalır.

Stresli durumlar, kronik kurdeşen sorununu daha kötü hale getirebilir. Anksiyete nedeniyle daha fazla kaşıma gibi küçük bir etki bile komplikasyonlara neden olabilir. Örneğin daha sonra enfekte olabilecek bir cilt lezyonuna yol açabilir.

Kronik kurdeşen, hastaların günlük yaşamına bu şekilde etki etmiştir. Global protokollere göre, tıbbi değerlendirmenin bir kısmı, hastanın durumunu derinlemesine kavramak için yaşam kalitesini ölçmek üzere araçlara başvurmaktır.

Farmakolojik tedavi

Kronik ürtiker tedavisinin temellerinden biri, alerji karşıtı ilaçların yazılmasıdır. Bunlar arasında en yaygın kullanılanlar antihistaminlerdir. Bu noktada sersemliğe yol açanlar ve açmayanlar olarak iki grubumuz ve seçeneğimiz vardır.

Sersemliğe neden olan antihistaminlerden bazıları şunlardır:

• Hidroksizin
• Doksepin
• Difenhidramin

Daha az yan etkisi olanlar arasında, belki de en iyi bilinen, feksofenadin ve setirizin ile aynı grupta bulunan loratadindir.

Cilt lezyonları şiddetli enflamasyon içeriyorlarsa, doktorlar, anti-enflamatuvar ilaçlar olarak kortikosteroidleri yazabilirler. Yan etkileri nedeniyle kullanımı azaltılmış, yalnızca belirli amaçlar için kullanılan ilaçlardır. Genellikle en çok önerilen prednizondur.

Farmakolojik olmayan tedavi

Kronik ürtiker hastalarının yaşam kalitesinin iyileştirilmesi için ilaç tedavisinin yanı sıra, hijyenik-diyet önlemleri çok önemlidir. Bu önlemler, uzun süreli semptomları içeren önlemler olacaktır.

Farmakolojik olmayan önemli tavsiyelerden bazıları şunlardır:

• Nötr olmayan ve cildi daha da çok tahriş edebilecek sabunlardan kaçının
• Cildin hidrasyonunu korumak için nemlendirici kremler kullanın
• Çok dar olmayan ve bol duran kıyafetleri seçerek sürtünmeden kaçının
• Açık havaya çıkarken, çok güneşli gibi görünmeyen günlerde bile güneş kremi sürün
• Tetikleyicilerin neler olduğunu belirlediyseniz onlardan kaçının

Hayat kalitesi bir önceliktir

Tüm bu önlemler bir araya gelse de hastalığa çare olmayacaktır. Günlük aktiviteleri mümkün olan en iyi şekilde gerçekleştirebilmeniz için yaşam kalitenizi artırmaya yardımcı olacaklardır.

Hastalığın sizi engellemesine ya da sizi kişisel ilişkiler kurmaktan uzak tutmasına izin vermemelisiniz. Böyle bir şey olursa bir psikoloğa gitmenizi öneririz.