Takıntılı Düşünceler: Bu Durumla Nasıl Baş Edilir?
Takıntılı düşüncelere sahip olmak sandığınızdan daha yaygın bir durumdur. İnsanlar olarak, sürekli düşünen varlıklarız. Bu yüzden çok sayıda rastgele düşünceyi aynı anda zihnimizde bulundurmaya meyilli olduğumuz gerçeğini normalleştirmemiz gerekiyor. Asıl problem, bu tür düşünceler saplantılı ve takıntılı bir hal aldığı zaman ortaya çıkar. Böyle bir durumda günlük hayatımız sınırlanmaya ve etkilenmeye başlar. Eğer bu tür bir soruna sahipseniz, bu yazıda takıntılı düşüncelerle nasıl başa çıkabileceğinizi öğreneceksiniz.
Bu yazı ilginizi çekebilir: Duygusal Dengeyi Bulmak için 5 Adım
Takıntılı düşüncelerle nasıl başa çıkılır?
Bu tür düşünceler genelde kişi bir şeye fazla değer verdiğinde veya bir şeyin üzerinde çok uzun süre düşündüğünde ortaya çıkar. Bu durumun sonucu olarak, basit bir düşünce eylemi olarak başlayan şey psikolojik bir probleme dönüşür.
Düşüncelerimiz üzerinde kontrolümüz olmasa da, bazı düşüncelere verdiğimiz değerleri kontrol edebiliriz.
Bilişsel eylemlerimizle ilişki kurma biçimimiz oldukça değişkendir. Bazı insanlar kendi düşüncelerinden kaçınma konusunda daha iyidir ve kafalarından geçen düşüncelere çok fazla önem vermezler veya anlam yüklemezler.
Diğer taraftan, bazı insanlar düşünceleriyle kendilerini tanımlar. Bu tür insanlar sıklıkla mükemmeliyetçi bir tutum ve sorumlu davranışlar içindedir. Bu yüzden bir noktada kafalarında gezen düşüncelerle aşırı bağlar kurarlar ve bu düşünceleri gerçekleşmiş durumlar gibi görürler. Ancak düşüncelerimiz zihnimizin yarattığı şeylerdir ve her zaman gerçekle eşdeğer olamaz.
Bu durumun en yaygın tedavi şekli, farklı metotlarla bu takıntılı düşüncelerle nasıl baş edeceğinizi öğrenmektir. Mantıksal olarak, takıntılı düşüncelere sahip olan bir kişi zihniyle bağ kurarken yeni yaklaşım ve etkileşim yöntemlerini benimsemelidir. Nihai amacınız, takıntılı düşüncelerin hayatınızı kontrol altına almaması olmalıdır.
Düşünmek veya düşünmemek, işte asıl mesele budur
Takıntılı düşünceler son derece rahatsız edici olabilir. Tıpkı yazları popüler olan ve her yerde çalan şarkıların sürekli zihninizde devam etmesi gibi, takıntılı düşünceler de her an beyninizin içinde dönüp dolaşır. Örneğin bu tür şarkıları zihninizden ne kadar çok atmak isterseniz aynı oranda kalmaya devam ederler.
Takıntılı düşünceler de benzer bir özelliğe sahiptir. “Düşünmemeye çalışma” fikri, ironik bir biçimde ters etki yaratır ve zihninizden atmak istediğiniz şeyler daha da kalıcı hale gelir. Bu yüzden asıl amacınız bu düşüncelerle beraber yaşamayı öğrenmektir. Bu takıntılı düşüncelerinize bir gözlemci yaklaşımıyla bakmanız gerekiyor. Sanki dışarıdan duygusal sürecinizi gözlemlemenize yardımcı olan bir rehber gibi.
Ancak böyle bir tutum benimsemeniz hiç de kolay değil. Çünkü çoğu zaman bu tür rahatsız edici takıntılı düşünceleri doğal hale getiririz ve kafamızdan atamadığımızda da anksiyete sahibi oluruz. Bu noktada ise dürtüler devreye girmeye başlar. Bu dürtüler saplantıların ortaya çıkmasına neden olan, neredeyse bilinçsiz eylemlerdir.
Kısa vadede bu normalleştirme hali işe yarar gibi görünür, ancak uzun vadede çözüm olarak kabul ettiğiniz bu normalleştirme stratejisi asıl soruna dönüşebilir. Zamanla bu dürtülere bağımlı hale gelirsiniz ve bu dürtüleri takıntılardan kurtulmak için kullanmak istersiniz. Ancak bu şekilde mevcut durumunuzu daha da kötü bir hale getirebilirsiniz.
Bu yazı ilginizi çekebilir: Şanssızlık? Negatif Düşüncelerinizi Pozitife Dönüştürün
Takıntılı düşüncelerle baş etme stratejileri
Asıl yapmanız gereken şey, takıntılı düşüncelerden kaçınmak için dürtülerinize başvurmamaktır. Bu yüzden size bazı işe yarar stratejilerden bahsetmek istiyoruz. Bu stratejileri kullanarak takıntılı düşüncelerle daha sağlıklı bir şekilde mücadele edebileceksiniz.
Bilişsel imha
Bilişsel olarak zihinsel süreçlerinizi imha etmeyi öğrenerek, düşüncelerinizi gerçeklerden ayırt edebilirsiniz. Bunu yaparken aklınızda bulundurmanız gereken şey sadece düşüncelerden meydana gelmediğinizdir. Aslında bundan çok daha fazlasınız. Diğer taraftan, beyninizde bulunan düşünceler, her ne kadar size inandırıcı gelse de, çoğu zaman gerçeklerden oluşmaz.
Düşünceler bundan daha fazlası değildir. Psikolojik temalar, görseller ve algılar aslında sizin zihninizle sınırlı olan kavramsal ögelerdir. Yani bunlar objektif olarak oluşturduğunuz şeyler değildir ve çoğu zaman kanıtlanabilirlikleri yoktur. Bu yüzden bu düşüncelere göre hayatınızı düzenlemeniz gerçeklikten uzaklaşmanıza neden olur.
Bu tür takıntılı düşüncelere karşı tutumunuzu değiştirmeniz gerekiyor. Bu tür hoşlanmadığınız düşüncelerin gelir geçer olduğunu idrak etmeniz gerek. Takıntılı düşüncelerinizi, kafanızdaki yoğunlukları azalmaya başladığında ele almalısınız. Bu zamana kadar bu tür düşüncelere odaklanmamaya gayret edin.
Takıntılı düşüncelerinizle baş ederken onlara çok fazla önem vermemeye özen gösterin
Sırf kafanızı meşgul ediyor diye bir düşünceye önem vermenize gerek yoktur. Daha önce de söylediğimiz gibi düşünmek son derece insani bir davranıştır, tıpkı hayal kurmak gibi.
Hepimiz söylemeye utandığımız veya kabul edemediğimiz düşüncelere sahibiz. Ancak bu, bu tarz düşüncelerin önemli olduğunu veya bizi tanımladığını göstermez. Bu yüzden düşüncelerimize verdiğimiz önemi azaltmak iyi bir seçenektir.
Düşüncelerinizle barışın
Sadece düşüncelerinizden uzaklaşmanız gerekmiyor, aynı zamanda bu düşüncelerle barışmayı da öğrenmeniz gerekiyor. Zihninizi işgal eden şeytanlarla barışmaya çalışın ve sevmeseniz bile onlara sahip olduğunuz gerçeğiyle yüzleşin.
Dürtülerinizi engelleyin
Bu kısım oldukça önemli. Sahip olduğunuz her dürtü için, aynı zamanda düşüncelerimizi de aklıyoruz ve onları doğruymuş gibi kabul ediyoruz. Yani aslında zihinsel bir fikre dayanarak gerçek bir eylemi gerçekleştiriyoruz. Gerçeklik ve zihniniz birbiriyle pek alakası olmayan iki farklı dünyadır. Bu nedenle takıntılı düşüncelerinizi daha fazla beslememek için bu dürtüleri engellemeye çalışmanız gerekiyor.
Takıntılı düşüncelerinizle nasıl baş edeceğinizi öğrenmeye mi çalışıyorsunuz? Bu yazıda bahsettiğimiz gibi, bu zorluğun üstesinden gelmenize yardımcı olabilecek birçok strateji var. Bu stratejiler sayesinde takıntılı düşüncelerin hayatınızı ele geçirmesini önleyebilirsiniz. Ancak, eğer çok zor bir durumda hissediyorsanız, mutlaka psikolojik destek alın ve sizi uzman birinin yönlendirmesine izin verin.
Tüm alıntı yapılan kaynaklar, kalitelerini, güvenilirliklerini, güncelliklerini ve geçerliliklerini sağlamak için ekibimiz tarafından derinlemesine incelendi. Bu makalenin bibliyografisi güvenilir ve akademik veya bilimsel doğruluğa sahip olarak kabul edildi.
- Ruiz, M.A., Díaz, M. I., Villalobos, A. (2012). Manual de Técnicas de Intervención Cognitivo Conductuales. Desclée De Brouwer, S.A
- Julien, D., O’Connor, K. P., & Aardema, F. (2007). Intrusive thoughts, obsessions, and appraisals in obsessive-compulsive disorder: A critical review. Clinical Psychology Review. Elsevier Inc. https://doi.org/10.1016/j.cpr.2006.12.004
- Kühn S, Schmiedek F, Brose A, Schott BH, Lindenberger U, Lövden M. The neural representation of intrusive thoughts. Soc Cogn Affect Neurosci. 2013;8(6):688–693. doi:10.1093/scan/nss047
- Masuda, A., Twohig, M. P., Stormo, A. R., Feinstein, A. B., Chou, Y. Y., & Wendell, J. W. (2010). The effects of cognitive defusion and thought distraction on emotional discomfort and believability of negative self-referential thoughts. Journal of Behavior Therapy and Experimental Psychiatry, 41(1), 11–17. https://doi.org/10.1016/j.jbtep.2009.08.006
- Morein-Zamir S, Fineberg NA, Robbins TW, Sahakian BJ. Inhibition of thoughts and actions in obsessive-compulsive disorder: extending the endophenotype?. Psychol Med. 2010;40(2):263–272. doi:10.1017/S003329170999033X