Açlık Krizlerini Nasıl Kontrol Altına Alırız?

Açlık Krizlerini Nasıl Kontrol Altına Alırız?

Son Güncelleme: 30 Mart, 2022

Beslenme bozuklukları sıklıkla duygusal sorunlarla ilişkilidir. Bugün açlık krizleri ve sağlıksız yiyeceklere bağımlılık gibi ciddi problemlere yol açabilecek anksiyeteden söz etmek istiyoruz.

Açlık Krizleri

Anksiyete herkesin başına gelebilecek bir durumdur. Bir günde tedavi edilebilecek bir tedavi olmasa da, kontrol altına alınabilir.

Eğer yaşam tarzınızda belirli değişiklikler yapmaya gayret gösterir ve aşağıda vereceğimiz tavsiyeleri uygularsanız aşerme krizlerini kolayca kontrol altına alabilirsiniz.

Şeker Tüketiminizi Azaltın

Günlük diyetinizdeki şeker miktarını azaltmak hatta daha iyisi tamamen çıkarmak için ne gerekirse yapmalısınız.

Böylece şekerli yiyeceklere olan isteğiniz azalacaktır, çünkü daha çok tatlı yedikçe diğer tatlı yiyeceklere olan isteğiniz artacaktır.

Su Tüketiminizi Arttırın

su içen kadın

Uzmanlar günde en az altı bardak su içmeyi tavsiye ederler. Bu bilge tavsiyeyi uygulamak çok önemlidir.

Ayrıca eğer her yemekten önce su içmeyi alışkanlık haline getirirseniz daha az açlık hissedersiniz.

Günde Birkaç Öğün Yiyin

Tavsiyemiz üç ana öğünü kesinlikle atlamamanız, çünkü eğer birini atlarsanız bir sonraki öğünde iki katını yemek isteyeceksiniz ki bu da kilo almanıza neden olacak.

Ek olarak, bu üç öğün arasında üç atıştırma yapmalısınız.

Meyve ve tahıl gibi sağlıklı yiyecekler olmasına dikkat edin.

Her Gün Spor Yapın

Spor yapmak, açlık krizleri ile başa çıkmada çok etkili bir yöntemdir. Fiziksel egzersiz hem fiziki hem zihinsel açıdan sağlıklı yaşamak için izlenebilecek en iyi yoldur.

Dikkatinizi Başka Yöne Verin

kitap okuyan nine

Tatlı veya sağlıksız bir besine aşerdiğinizde yapılacak en iyi şey bir şekilde dikkatinizi başka bir yere çekmektir.

Dikkatinizi başka bir şeye yoğunlaştırın ve başka bir şeyler düşünün.

Okuma, bir telefon konuşması, veya basitçe yemek yeme isteğinizi unutturacak herhangi bir şey olabilir.

Kahvaltıyı Asla Atlamayın

Kahvaltı herkes için ana öğün olmalıdır. O nedenle mümkün olduğunca iyi yapılmalıdır ki metabolizmanız doğru çalışsın.

Diğer bir yandan eğer kahvaltıyı atlar veya yeterince besleyici olmayan bir şeyler yerseniz, geceleyin vücudunuz iki katını yeme ihtiyacı hissedecektir.

Geceleyin uyurken hiçbir şey yemediğinizi unutmayın. Bu nedenle de sabah bu eksikliği gidermeniz gerekir.

Rahatlayın

Herkesin hayatında başına gelebilen sayısız aksiliklerin yol açtığı gerginliği azaltma ve önlemeye birebir bazı bitkiler vardır: papatya, yeşil çay, kediotu.

Gece yatmadan önce veya sabah kalktığınızda bunların çayını içebilirsiniz.

Sonuç olarak aşermelerde önemli ölçüde azalma olacaktır.

Uykunuzu Alın

uyku ve saat

Yeterli ve kaliteli bir uyku,  leptin hormonunu uyarır. Bu hormon ise beyninize, vücudunuzun tamamen tatmin olduğunu ve iyi hissetmek için herhangi bir yiyeceğe ihtiyacı olmadığı sinyalini gönderir.

Daha Çok Protein Tüketin

Kahvaltıda iyi miktarda protein alırsanız günün geri kalannda vücudunuz doymuş hissedecektir, ki bu da normal yemek zamanlarınız haricinde yeme isteğinizi azaltacaktır.

Günlük Hayatınızı Gözden Geçirin

Günden güne olabilecek şeylerin farkında olmak ve bunlardan hangilerinin açlık krizlerini uyardığını keşfetmek önemlidir.

Eğer nedeni bulursanız doğru çözümü bulmanız da çok daha kolay olacaktır.

Yeme Arzunuzdan Kurtulun

Şüphesiz ki, yeme arzusuna kapılmayı önlemenin en iyi yolu bunlardan kaçınmak için ne gerekirse yapmaktır.

Yani her yiyecek satın aldığınızda sadece gerekli yiyecekleri almalı ve markette gördüğünüz tatlılara ve atıştırmalıklara kapılmamanızdır.

Yapacağınız en iyi şey, meyve satın almaktır.

Mutlu Olmaya Çalışın

Serotonin mutluluk hormonudur, mutlu ve neşeli olduğunuzda salınır. Bu hormon iştahınızla ilgilidir ve çikolata yediğinizde yapay olarak üretilir.

Bu tavsiyemizi uygularsanız açlık krizlerini büyük oranda azaltabilirsiniz.

Bunu başarmak içinse en gerekli şey motivasyon ve kararlılıktır, çünkü bir gün yapar bir gün yapmazsanız hiçbir işe yaramayacaktır.

En önemlisi devamlılık ve bağımlılık haline gelmeden bu sorundan uzaklaşma isteğidir.


Bu metin yalnızca bilgilendirme amaçlı sunulmuştur ve bir profesyonelle görüşmeyi yerine geçmez. Şüpheleriniz varsa, uzmanınıza danışın.