Mikrop (Jerm) Nedir ve Nerelerde Bulunur?

Pek çok insan hastalıklar söz konusu olduğunda, özellikle hastalıkları çocuklara açıklarken "mikrop (jerm)" terimini kullanır. Ancak bu terimin hangi mikroorganizmaları kapsadığını ve nerede bulunduklarını biliyor musunuz? Öğrenmek için bu makaleyi okuyun!

Mikropların ne olduğunu hiç merak ettiniz mi?

“Mikrop (Jerm)” kelimesi, kullanıldığı bağlama göre farklı anlamlara sahiptir. Biyolojide, örneğin büyümek için filizlenen bir bitkinin üreme kısmı olarak tanımlanır. Bu nedenle, bir mikrop, metaforik olarak bir hareket gibi bir şeyin başlatıcısı olarak bilinir.

Bu makalede, mikropların ne olduğuna ve nerede bulunduklarına daha yakından bakacağız. Bu büyüleyici mikroskobik dünya hakkında daha fazla bilgi edinmek istiyorsanız okumaya devam edin!

Mikrop nedir?

Bu terimi, hayvan veya bitki kaynaklı olsun, hastalık üretebilen veya konağına zarar verebilen herhangi bir mikroorganizma olarak tanımlıyoruz. Genel olarak, aşağıda detaylandıracağımız dört ana mikrop türü vardır.

Bakteri

Bakteriler, birkaç mikron boyutunda ve farklı şekillerdeki prokaryotik (yani tek hücreli) organizmalardır.

Earth Microbiome Project’e göre, gezegende bir trilyondan fazla bakteri türü olduğunu tahmin ediyorlar, bu yüzden her ekosistemin temel temeli olduklarını söylerken abartmış olmayız. Morfolojilerine bağlı olarak birkaç türe ayrılabilirler:

• Cocci şekil olarak küreseldir ve yapıyı oluşturan bireylerin sayısına bağlıdır (diplococci, tetracocci ve streptococci).
• Basiller çubuk şeklindedir.
• Helisel formlar vibrio, spiriller ve spiroketlerdir.

Bakteriler hareketsiz olabilir veya hareket etmelerine yardımcı olan kirpikler veya flagella yoluyla motor becerilere sahip olabilirler. Yapılarının dış duvarının niteliğine bağlı olarak tespit yöntemlerine göre gram-negatif veya gram-pozitif olabilirler. Bu mikroorganizmalar, serbest yaşayan veya insanlar dahil canlı varlıkların patojenleri olabilir.

Terimin kesin tanımına göre, yalnızca hastalıklara neden olan bakteriler mikrop olarak kabul edilir.

Virüs

Virüsler bakterilerden bile daha küçüktür ve bakterilerden daha basittir. Bu mikroplar, onlara üç boyutlu şekillerini veren bir protein tabakası ile kaplanmış DNA veya RNA zincirlerinden (tekli veya çoklu) oluşur.

Bilim adamları yaklaşık 5000 virüs türü tanımladılar ve istila edecek bir konak olmadan çoğalamazlar. Virüsler, hastanın hücrelerini ve mekanizmalarını ele geçirerek, hastalığı popülasyonda yaymaya devam etmek için kendi içinde çoğalır.

Mantarlar, protozoa ve diğerleri

Bu alanı olabildiğince kısa ve bilgilendirici tutmak için, mikropların veya patojenlerin geri kalanını aşağıda özetleyeceğiz:

• Protozoa, bakteriler gibi tek hücreli mikroorganizmalardır, ancak daha büyük boyutları ve morfolojik karmaşıklıkları nedeniyle onlardan farklıdırlar. Nemli ortamlarda yaşarlar ve parazit veya serbest yaşayabilirler. Çok açık bir örnek, sıtmaya neden olan protozoandır.
• Mantarlar, önceki noktada isimlendirilenlerin aksine, aralarında küfler, mayalar ve mantar üreticileri bulunan karmaşık çok hücreli organizmaların bir sınıfıdır. Bazı mantarlar hem hayvanları hem de bitkileri enfekte ederek etkilenen dokularda miselyum oluşturabilir ve onlarla beslenebilir.
• Viroidler veya prionlar gibi tanımlanması daha zor olan başka mikroplar da vardır. Bunlar hayvanları veya bitkileri enfekte edebilen RNA molekülleridir.

Mikropları en çok nerede bulabilirsiniz?

Daha iyi soru, dünyanın hangi kısmının bunlardan muaf olduğu olacaktır. Mikroorganizmalar tüm ortamlara hükmeder ve bizi her zaman çevreler (ve hatta içimizde bulunur!).

Ancak, kelimenin tam anlamıyla bir mikrop diğer canlılar için patojen olduğundan, bunların bazı halka açık yerlerde yaygınlığından bahsetmek önemlidir:

• Havuzlar ve su parkları. Burada hepsi bir araya geliyor. Protozoa ve mantarlar nem gerektirir ve virüsler yüksek konak yoğunluğuna ihtiyaç duyar. Nemli ve kalabalık her yer, mikrop kolonileri için iyi bir üreme alanıdır.
• Para, alışveriş arabaları, umumi tuvaletlerdeki yüzeyler, vb. Birçok virüs ve bakteri yüzeylerde belirli bir süre kalır, bu nedenle bir nesneyle ne kadar çok insan temas halinde olursa, yüksek mikrop yüküne sahip olma olasılığı o kadar artar.
• İnsan vücudunun kendisi. Şaşırtıcı görünse de, vücut ağırlığımızın bir ila iki kilosu esas olarak bağırsak yolumuzda bulunan bakterilerden gelir. Evet, bunlar bizim için patojenik olmadıkları için mikrop tanımına girmiyor. Öyle bile olsa, insan grip veya soğuk algınlığı gibi bir hastalıktan muzdarip olduğunda yüksek viral yükler sunar.

Gördüğümüz gibi, canlılarda hastalık oluşturan çoklu mikroorganizmaları kapsama söz konusu olduğunda mikropların tanımı yetersiz kalıyor. Bununla birlikte, hepsinin ortak bir yanı vardır: Bunlar, hayatta kalmak için başkalarının varlığından yararlanan ve konaklarında çeşitli hastalıklara neden olan mikroskobik varlıklardır.