Virüsler ve Bakteriler Arasındaki Farklar

Virüsler ve bakterileri karıştırmak kolaydır. Ancak, bu ikisinin arasında çeşitli farklılıklar vardır. Bu farkların neler olduğunu biliyor musunuz? Sizi bu mikroorganizmaların bizi nasıl etkilediğini, ve aralarındaki farkların neler olduğunu keşfetmeye davet ediyoruz.
Virüsler ve Bakteriler Arasındaki Farklar

Son Güncelleme: 20 Mayıs, 2020

Virüsler ve bakteriler enfeksiyonlara sebep olabilen ve vücutlarımıza zarar verebilecek olan mikroorganizmalardır. Bu ikisinin arasındaki benzerlikler göz önüne alındığında bazı enfeksiyonların arkasındaki nedeni tanımlamanın bazen zor olabildiği doğrudur. Ancak, doğrusu şu ki, bu iki mikroorganizma son derece farklıdır.

Şu an bir virüs (COVID-19) dolayısıyla ortaya çıkan küresel bir pandeminin içerisinde olduğumuz için virüsler ve bakteriler arasındaki farklı özelliklerin tam olarak neler olduğunu anlamak önemlidir. Aşağıdaki paragraflarda size bu konuda bilmeniz gereken detayları vereceğiz.

Virüsler ve Bakteriler Arasındaki Genel Farklılıklar

Virüsler ve bakteriler arasındaki en temel farklılıklardan bir tanesi virüslerin sağlığımıza daha zararlı olması ve her zaman hastalıklara yol açmasıdır. Ancak bakteriler için durum tam olarak böyle değildir. Vücudumuzun parçalarını oluşturan birçok bakteri vardır. Örneğin, sindirim sistemimizin (bağırsak florası) pH seviyesini sabit tutan bakteri göz önüne alındığında durum budur.

Ancak durum her zaman böylesine siyah beyaz değildir. Vücudumuzdaki bakteri popülasyonunun kontrolden çıkması ve bazı patojenik bakteriler hastalıklara da yol açabilir. Ayrıca, bilimsel ilerlemeler sayesinde bakteriyofaj olarak bilinen bazı virüsler de belirli hastalıkları tedavi etmek için kullanılmaktadır.

Laboratuvarda bir bakteri kültürü inceleyen bir bilim insanı.
Virüsler ve bakteriler arasında çeşitli farklılıklar vardır. Bakteriler her zaman hasar verici değildir ve vücudumuzun bazı parçalarını da oluştururlar.

Yapısal Farklılıklar Nelerdir?

Bakteriler bağımsız mikroorganizmalardır. Bu da, bakterilerin karmaşıklığı ve üreme yetenekleri de göz önüne alındığında, kendi başlarına hayatta kalabilecekleri anlamına gelir. Ancak virüsler söz konusu olduğunda durum aynı değildir. Daha karmaşık bir hücrenin içerisinde olmayan bir virüsün hayatta kalıp kalamadığı tam olarak net değildir.

Virüsler metabolizma için gerekli olan “organları” bulundurmazlar. Ayrıca, üreyebilmek için kendileri için konak görevi gören bir hücreye ihtiyaç duyarlar. Bundan dolayı bireysel bir seviyede fonksiyonel değildirler ve hayatta kalmak için her zaman daha karmaşık bir organizmaya ihtiyaç duyarlar.

Virüsler ve bakteriler boyutları açısından da farklılık gösterirler. Bakteriler virüslerden neredeyse 100 kat daha büyüktürler. Bu bakterileri optik bir mikroskop ile görebildiğimiz anlamına gelir. Ancak, bir virüsü gözlemleyebilmek için elektronik bir mikroskoba ihtiyaç duyulur.

Boyutlarındaki bu farklılık bu organizmaların karmaşıklık seviyeleri ile de ilgilidir. Bakterilerde bir bakteriyel duvar ve sitoplazma bulunur ve tüm granülleri de bu sitoplazmanın içerisindedir. Virüsler ise sadece genetik materyal ve proteinden oluşan bir dış zara sahiptirler.

Virüsler ve Bakteriler Bizi Nasıl Etkiler?

Halihazırda vücudumuzun bir parçasını oluşturan bakterilerin haricinde, hem bakteriler hem de virüsler vücudumuza girmenin yollarını bulurlar. Bunu ağzımız, burnumuz, cildimizdeki yaralar, belirli böcek ısırıkları vb. yollar ile yaparlar.

Bir kere vücudumuza girdiklerinde bağışıklık sistemimiz onlara etkili bir şekilde cevap verip herhangi bir sonucu engelleyebilir. Ya da aksine, mikroorganizmalar enfeksiyon ya da hastalıklara yol açabilir. Virüsler vücutlarımızı etkiler, hücrelerimize tutunup üreyerek onlara hasar verir ya da onları öldürürler.

Ancak bakteriler vücudumuzdaki hücrelerin kaynaklarını tüketip toksik maddeler üreterek hasara yol açarlar. Bu maddeler toksin adı ile bilinir. Virüslerin neden olduğu enfeksiyonlar sistemik olma eğilimindeyken bakteriyel enfeksiyonlar neredeyse her seferinde bölgesel olarak başlarlar.

Sonuçta ortaya çıkan patoloji ve semptomlar öncelikle virüs ya da bakterinin tipine bağlı olacaktır. Ancak konağın bağışıklık sisteminin içerisinde bulunduğu duruma ve enfekte olmuş kişinin genel özelliklerine de bağlıdırlar.

Virüslerin mikroskop altındaki bir görüntüsü.
Hem virüsler hem de bakteriler sağlık komplikasyonlarına yol açabilir. Bundan dolayı enfeksiyon işaretçilerine dikkat etmeliyiz.

Organizma Türleri Nasıl Tedavi Edilir

Doğal olarak, bağışıklık sistemlerimiz virüsler ve bakteriler tarafından oluşturulan enfeksiyonlar ile savaşmaktan sorumludur. Bağışıklık sistemimiz daha iyi çalıştıkça bu işgali daha hızlı ve daha etkili bir şekilde kontrol edecektir. Aynı şekilde, dışarıdan da biraz “yardım” alırız.

Bakterilere karşı elimizde antibiyotikler vardır, bunlar bakterinin hücre duvarına ve üreme mekanizmasına karşı bir şekilde hareket eden ilaçlardır. Her farklı bakteri türü belirli antibiyotiklere tepki verecektir. Virüslerin bir hücre duvarı ya da kendi üreme sistemleri bulunmadığı için antibiyotikler virüslere karşı etkisizdir.

Antibiyotiklerin haricinde elimizde aşılar da vardır. Aşılar virüsler ve bakterilere karşı çalışabilir. Ölü mikroorganizmalar, ya da inaktif olan mikroorganizmaların parçalarını taşırlar. Her aşı bağışıklık sistemimizi spesifik bir patojene karşı alarma geçirir ki bağışıklık sistemimiz bu patojene hızlı ve etkili bir şekilde tepki verebilsin.

Virüsler kolonize etmek istedikleri organizmalara adapte olabilmek için daha hızlı ve kolay bir şekilde mutasyon geçirirler. Bundan dolayı, virüslere karşı uzun vadeli ve etkili bir aşı geliştirmek zordur. Bunun bir örneği griptir – her yıl bilim insanları yeni bir grip aşısı üretir.

Son olarak, virüsler ile savaşmak için antiviral adı verilen ilaçlara da sahibiz. Bu ilaçlar antibiyotiklere benzer bir şekilde çalışır ancak eylemleri virüsün farklı kısımları üzerine odaklanır.

Virüsler ve Bakteriler: Anlamanız Gereken Şeyler

Klinik bir seviyede bakteri ve virüsler benzer görünüp benzer semptomlara yol açabilseler de aslında birçok farklılıklara sahiptirler. Her zaman olduğu gibi, eğer enfeksiyon geçirdiğinizden şüpheleniyorsanız ya da herhangi bir semptomunuz varsa bir tıbbi uzmanı görmeniz gerekir. Bir doktor doğru tanıyı koyabilecek ve en iyi tedavi şeklini size önerebilecektir.


Tüm alıntı yapılan kaynaklar, kalitelerini, güvenilirliklerini, güncelliklerini ve geçerliliklerini sağlamak için ekibimiz tarafından derinlemesine incelendi. Bu makalenin bibliyografisi güvenilir ve akademik veya bilimsel doğruluğa sahip olarak kabul edildi.



Bu metin yalnızca bilgilendirme amaçlı sunulmuştur ve bir profesyonelle görüşmeyi yerine geçmez. Şüpheleriniz varsa, uzmanınıza danışın.