Vasküler Perforasyon ve Santral Venöz Kateterler
Santral venöz kateterler eğer düzgün şekilde uygulanmazlarsa çevrelerindeki yapılara zarar verebilirler. Örneğin, kateter ucunun yer değişmesi dolayısıyla vasküler perforasyon gerçekleşebilir. Neyse ki, vasküler perforasyon nadir görülen bir komplikasyondur. Perforasyonların sadece %10’u ana damarlarda gerçekleşir.
Ancak, bu durum gerçekleştiğinde genelde artık çok geç olana kadar teşhis edilemez. Bundan dolayı tehlikeli olabilir. Bu yüzden bu yazımızda bu yaralanmaya ve varlığının nasıl tespit edilebileceğine daha yakından bakmak istiyoruz.
Santral Venöz Kateter Tipleri
Bu kateterlerin dizaynı kalbe en yakın santral damara uzanabilmelerini sağlar. Kateterler kullanım alanlarına göre farklı boyut, uzunluk ve kanal sayılarına sahiptir.
Vasküler erişim kateterlerinin ana türleri şunlardır:
Santral periferik yerleştirme kateteri
Bu, kol veya bacaktan kalbin yakınındaki en büyük damara uzanan uzun bir kateterdir. Kateter, ucu nispeten geniş olan bir damarda olacak şekilde yerleştirildiğinde “orta hat kateterleri” olarak da adlandırılırlar. Ancak, bu durumda kateter geniş olan damarın içine kadar uzanmaz.
Bu yazımızı da okuyun: Özafagus Varisi İşaretleri ve Semptomları
Tünelsiz kateter
Tünelsiz katetterler daha geniş bir kalibreye sahip olabilir ve nispeten daha geniş bir damarın içine yerleştirilmek üzere tasarlanmıştır. Bu damarların içerisinde boyunda olan toplardamar ve kasıktaki femoral damar da vardır.
Tünelli kateter
Bu kateter tipi doku gelişimini hızlandırarak vücutta takıldığı yerde kalmasına yardımcı olan bir parçaya sahiptir. Tünelli kateterlerin farklı boyutları ve tipleri vardır. Tünelli kateterin ana özellikleri güvenli oluşu ve erişiminin kolay olmasıdır.
Port kateter
Bu, ufak bir rezervuar ile bağlanmış bir kateter içeren kalıcı bir cihazdır.
Kateterin yerleştirilmesi için uygun bir damar bulunması için genellikle ultrason kullanılır. Ultrason, müdahale eden radyologların damarı daha hızlı bulmasını sağlar.
Vasküler Perforasyon Riski
Vasküler erişim kateterlerine direkt olarak ilişkilendirilen iki tip risk vardır:
- Kateterin yerleştirilmesi sırasında oluşan riskler.
- Kateter vücuttayken oluşan riskler.
Bu risklerden bazıları şunlardır:
- Kateter yerleştirildikten kısa bir süre sonra kateter için açılan kesikte enfeksiyon.
- Kanama riski.
- Pnömotoraks ya da göğüste, akciğerin çökmesine yol açabilecek bir hava birikimi. Bu durum kateter göğüsteki veya boyundaki bir damara yerleştiriliyorsa gerçekleşebilir. Ancak, kol damarlarından yerleştirilen kateterlerde aynı risk söz konusu değildir.
- Nadiren de olsa kateter bir damar yerine bir artere girebilir. Eğer bu gerçekleşirse doktorlar kateteri çıkarmak zorundadır. Çoğu durumda arter kendi kendine iyileşecektir, ancak zaman zaman cerrahi onarım gerekebilecek durumlar da olur.
Bu yazımız da ilginizi çekebilir: Micra: Ameliyatsız Takılan Dünyanın En Küçük Kalp Pili
Vasküler Perforasyon Dolayısıyla Ortaya Çıkan Enfeksiyonlar
Bir vasküler erişim kateteri kullandığınızda ortaya çıkabilecek iki tip enfeksiyon vardır:
- Kateterin takıldığı noktadaki kesikte gerçekleşen bir cilt enfeksiyonu.
- Kan dolaşımında ortaya çıkan bir enfeksiyon.
Bir profesyonel kateteri cilde olması gerektiği gibi takmadığında kateterin kazara çıkma riski vardır. Eğer bu gerçekleşirse steril bir bezle kesiğin olduğu alana baskı uygulamalısınız ve en kısa zamanda doktorunuza haber vermelisiniz.
Ayrıca, herhangi bir vasküler erişim kateteri bir kan pıhtısı yüzünden bloklanabilir. Pıhtıyı kan sulandırıcı bir ilaçla tedavi edebilirsiniz ancak bazen doktor kateteri çıkartmak zorunda kalabilir.
Kateterinizde bir problem olabileceğinin en bariz göstergesi kalp atışlarınızda düzensizlik hissetmektir. Eğer bunu deneyimlerseniz doktorunuzla iletişime geçin. Bütün bunlarla birlikte, kateterler genel olarak çok güvenlidir.
Tüm alıntı yapılan kaynaklar, kalitelerini, güvenilirliklerini, güncelliklerini ve geçerliliklerini sağlamak için ekibimiz tarafından derinlemesine incelendi. Bu makalenin bibliyografisi güvenilir ve akademik veya bilimsel doğruluğa sahip olarak kabul edildi.
-
Carballo, M. (2015). Elección de un catéter de acceso periférico. Técnicas y Procedimientos de Enfermería.
-
Juan, I. (2006). POSICIÓN IDEAL DE LA PUNTA DEL CATÉTER VENOSO CENTRAL. Rev. Chil. Anestesia.
-
Aguinaga A, D. P. J. . (2011). Infección asociada a catéter en hemodiálisis: diagnóstico, tratamiento y prevención ACCESO VASCULAR EN HEMODIÁLISIS. NefroPlus. https://doi.org/10.3265/NefroPlus.pre2011.Jun.11016