Doğum Sonrası Depresyon Nedir?
Yeni doğan bebeğin aranıza katılması tüm aile için oldukça duygusal bir tecrübedir. Ancak yine de bazı anneler bu dönemde açıklanması güç ve yoğun bir üzüntü hissi içine girebilirler. Bu durum birkaç gün sürebilir. Bu yazımızda doğum sonrası depresyon konusunu inceliyoruz.
Barcelona Otonom Üniversitesi tarafından yapılan bir çalışmaya göre, bu tür bir depresyonun kadınların yaklaşık olarak %10-15’lik kısmını etkilediği belirlenmiştir. Bu bağlamda, istenen ve planlı bir hamilelik olması bile bu problemin yaşanmasını engellemediği ortaya konmuştur. Görünüşe göre bebeğin doğumunun hemen ardından annenin hormonlardaki ani düşüş bu sorunun ortaya çıkmasına yol açan nedenlerden biri olabilir. Ancak tek sebebin bu olduğunu söyleyemeyiz.
Bunların yanında doğum sonrası depresyonun en endişe verici yönü genellikle toplumsal ve aile için önyargılarla mücadele etmek durumunda kalmaktır. Çünkü çok sık rastlanan bir sorun olmasına rağmen pek çok kişi bu probleme yeterince önem vermemekte ya da anlamaya çalışmamaktadır. Bu nedenle kadınların önemli bir çoğunluğu sağlıklı ve mutlu görünmek için duygularını baskılamak zorunda kalmaktadır. Şimdi konuyu biraz daha derinlemesine inceleyelim.
Doğum Sonrası Depresyon Nedir?
Doğum sonrası depresyon, genellikle doğum yaptıktan sonra, bazen de doğumdan iki ya da üç ay sonrasında bile ortaya çıkabilecek psikolojik bir rahatsızlıktır. Bu problemin en temel özellikleri, aşırı derecede üzgün olmak, hem fiziksel hem de mental anlamda bitkin hissetmek, kaygı bozuklukları ve haftalar, hatta aylar boyunca sürebilecek kişinin genel olarak kendini kötü hissetmesi durumu olarak ön plana çıkmaktadır.
Başlangıçta bu rahatsızlık, yeni doğum yapan annelerin büyük bir bölümünde görülen ve annelik hüznü olarak adlandırılan durumla karıştırılabilir. Ancak bu iki durum arasındaki fark, doğum sonrası depresyonun çok daha ağır semptomlar göstermesi ve günlük olarak bebeğin ihtiyaçlarını karşılama konusunda sorunlar yaşamaya neden olmasıdır. Bu nedenle yeni anneler bir yandan bebekleri ile aralarında bir bağ oluşturma konusunda zorluklar çekerken, diğer yandan da kendilerini değersiz hisseder ve yeterince iyi bir anne olmadıkları kanısına kapılırlar.
Pek çok kadın bu tür düşünceleri nedeniyle utanır ve bebeğin dünyaya gelmesinin toplum içinde neşe ve heyecan verici bir tecrübe olması gerektiği düşüncesinden dolayı herhangi bir yardım isteğinde bulunmazlar. Ancak bu noktada akılda tutulması gereken en önemli detay, anneliğin belirli bir yönteminin bulunmamasıdır. İşte bu nedenle annelerin kendilerini iyi hissetmediklerinde yardım istemeleri gerekmektedir.
Okuyun: Beyniniz Annelik İle Değişir
Doğum Sonrası Depresyonun Semptomları
Daha önce de vurguladığımız gibi doğum sonrası depresyonla yorgunluk ya da anneliğin getirdiği stres karşısında gösterilen basit reaksiyonları birbirinden ayırt etmek zor olabilir. Ancak aşırı üzgün olma ve umutsuzluğa kapılma durumları ortaya çıktığında bu ciddi problemin olabileceği ihtimalini dikkate almak gerekir. Doğum sonrası depresyonun en belirgin semptomlarından bazıları şu şekilde sıralanabilir:
- Üzgün olmak, boşlukta hissetmek ve umutsuzluğa kapılmak.
- Nedenini bilmeden yoğun ve uzun süre ağlamak.
- Normalde keyif alınacak aktivitelere karşı ilgiyi kaybetmek.
- Hayatın bu yeni aşaması konusunda aşırı derecede endişe duymak.
- Bebekle bağ kurma konusunda yetersizlik yaşamak.
- Geceleri uyuma konusunda sorunlar yaşamak ve sürekli uyuklama hali içinde olmak.
- İştahsızlık ya da bunun tam tersi yemek yeme konusunda aşırı bir baskı ve kaygı hissetmek.
- Aşırı derece suçluluk ya da değersizlik duygularına kapılmak.
- Gergin ya da tembel olmak.
- Karar verme konusunda konsantrasyon kaybı yaşamak ve zorluklar çekmek.
- Sürekli olarak öfkelenmek ya da her şeye kızmak.
- Sosyal ortamlardan ya da aileden izole olmak.
- Bebekle ilgilenme konusunda isteksizlik duymak.
- Çok yorgun hissetmek ve yataktan çıkma konusunda problemler yaşamak.
Doğum Sonrası Depresyon Probleminin Tedavisi Nedir?
Doğum sonrası depresyon sürecinin ne kadar devam edeceğini kestirmek oldukça güçtür. Ancak genellikle bu durum birkaç hafta içerisinde iyileşme gösterir. Doktorlar, en başından itibaren tedaviye başlanmasını önerirler. Çünkü eğer hemen müdahale edilmezse semptomlar çok daha uzun süre devam edebilir.
Bu bağlamda, doğum sonrası depresyona diğer herhangi bir depresyon türü ile benzer tedavi yöntemleri uygulandığının altını çizmek gerekir. Ancak yine de bir uygulamaya başlamadan önce, özellikle anne bebeği emziriyorsa psikolojik terapi seanslarının uygulanması tavsiye edilmektedir.
Psikoterapi hem kişisel hem de grup olarak uygulanabilir. Eğer gerekiyorsa aile olarak ya da yakın akrabaların da katılımıyla böyle bir terapi uygulanabilir.
Buna ek olarak, annenin iyi bir biçimde dinlenmesi ve sağlıklı bir beslenme düzeni benimsemesi gerekmektedir. Sağlıklı alışkanlıkların günlük yaşantıya adapte edilmesi annenin ruhsal durumunu iyiye götürecek ve aynı problemleri yaşama riskini azaltacaktır.
Doğum Sonrası Depresyonu Önleme Yöntemleri
Doğum sonrası depresyon pek çok farklı nedenden kaynaklanabileceğinden dolayı için bu problemi önlemek için ne yapmak gerektiğini bulmak da elbette zordur. Ancak doğum öncesi ve sonrası belli başlı bazı faktörleri dikkate alarak riski en düşük seviyeye indirebilirsiniz. Bunlardan bazılarını şöyle sıralayabiliriz:
- Geceleri iyi bir uyku çekin ve ihtiyacınız olduğunda dinlenmeye çalışın.
- Aynı durumu daha önceden yaşamış diğer annelerden destek alın.
- Günlük olarak yürüyüşe çıkın ve esneme gibi hafif egzersizler yapın.
- Diğer insanlarla kendinizi kıyaslamayın.
- Ev işlerini daha basit olarak görmeye çalışın; çünkü evdeki her şeyi parlatmak ve kusursuz hale getirmek için pek de uygun bir zaman sayılmaz.
- Daha fazla dinlenmek için ziyaretleri erteleyin.
- Ruh halinizi düzeltecek yiyecekler tüketin.
- Su ve sağlıklı içeceklerin (meyve suyu, et suyu, demleme çaylar vb.) tüketimini artırın.
- Çift olarak kendinize biraz zaman ayırın.
- Dikkatinizi dağıtacak aktiviteler bulun (alışveriş yapmak, film izlemek, aile olarak birlikte yemek yemek vb).
- Derin nefes egzersizleri yapın ve rahatlama metotları uygulayın.
- Özgüveninizi artıracak konular üzerinde durun.
- Annelik hakkında taşıdığınız şüpheleri çözmeye çalışın.
Peki siz de doğum sonrası depresyon semptomlarına sahip olduğunuzu düşünüyor musunuz? O halde bunları göz ardı etmeyin! İnsanların sizi yargılayacaklarını düşünseniz dahi bu sorunla yüzleşebilmek için yardım istemekten çekinmeyin. Eğer hislerinizi baskılarsanız zaman içinde kendinizi daha da kötü hissedebilirsiniz.
Tüm alıntı yapılan kaynaklar, kalitelerini, güvenilirliklerini, güncelliklerini ve geçerliliklerini sağlamak için ekibimiz tarafından derinlemesine incelendi. Bu makalenin bibliyografisi güvenilir ve akademik veya bilimsel doğruluğa sahip olarak kabul edildi.
- Lim G et al. “Labor Analgesia as a Predictor for Reduced Postpartum Depression Scores: A Retrospective Observational Study”, Anesth Analg. 2018 May;126(5):1598-1605. doi: 10.1213/ANE.0000000000002720.
- Oksana V. Riazanova et al. “The relationship between labor pain management, cortisol level and risk of postpartum depression development: a prospective nonrandomized observational monocentric trial”, Romanian Journal of Anaesthesia and Intensive Care 2018 Vol 25 No 2, 123-130
- Ding, Ting et al. “Epidural Labor Analgesia Is Associated with a Decreased Risk of Postpartum Depression. A Prospective Cohort Study”, Anesthesia & Analgesia: August 2014 – Volume 119 – Issue 2 – p 383–392 doi: 10.1213/ANE.0000000000000107