Uyku Ataleti: Neden Kötü Bir Ruh Hali İle Uyanıyorsunuz?
Uzmanların önerdiği kadar uyumalarına rağmen, pek çok insan kalkarken yorgun hisseder. Beyinleri net bir şekilde düşünmekte başarısız olur ve vücutları sakardır. Aniden sakarlık ve kötü bir ruh hali tarafından ele geçirilmiş gibi görünürler. Ancak, deneyimledikleri şey tuhaf bir fenomen olmaktan çok uzaktır. Bu, uyku ataleti olarak bilinen bir problemdir.
Bilim uyku ataleti ile ilgili verileri 1960’lı yıllarda yaymaya başlamıştır. Bunun, genellikle kişinin uyanmasından sonraki yaklaşık bir saat boyunca devam eden geçici bir bilişsel yetenek ve atiklik azalışı olduğunu keşfetmişlerdir.
Ancak, bu süre vakadan vakaya değişmektedir: bazı insanlar bu durumu sadece on beş dakikalığına deneyimlerken diğerleri bir saat ya da daha uzun bir süre boyunca yaşarlar. Uzmanlar, sürenin kişi uyandığında kesintiye uğrayan uyku evresi ile ilgili olduğuna inanmaktadır.
Uyku Ataleti: Özellikleri
Uykudan sonraki bu gariplik ve kötü ruh hali uyanık kişinin tipik atikliğinde belirgin bir azalma ile karakterizedir. Uyuşukluk ve zayıf beyin performansında da büyük bir artış görülür.
Benzer şekilde sinirlilik, hoşgörüsüzlük, kötü bir ruh hali ve hatta depresyon anları dahi yaşayabilirsiniz. Uyku ataletine genel bir yönelim bozukluğu ya da kafa karışıklığı da eşlik edebilir.
Bu, normal zihinsel ya da fiziksel işlere bir engel teşkil eden ve tepki süresinin azalmasına, kısa süreli belleğin zayıflamasına ve düşünce hızının yavaşlamasına neden olan bir fenomendir. Neredeyse jet lag gibidir.
Bu yazımızı da okuyun: Gün Boyunca Yaptıklarınız Uykunuzu Etkiler
Uyanınca Yaşanan Sakarlık ve Kötü Ruh Hali: Tıbbi Bir Mesele
Pek çok insanın inandığının aksine, kişinin uyandığında sakarlık ve kötü ruh hali deneyimlemesi karakter ya da kişilik ile ilgili bir şey değildir, tıbbi bir meseledir. Hatta, Amerikan Uyku Tıbbı Açıklaması uyku ataletini parasomniler, yani uyku bozuklukları listesine dahil etmiştir.
Uyku ataleti yetişkinleri ve ergenleri ayrım yapmaksızın etkiler. Bundan dolayı, insanların bu durumdan muzdarip olmasının nedeni yaşları değildir. Onun yerine bu modern yaşam ile ilgili bir durum olabilir, çünkü modern yaşam kendisini doğal döngülerden uzaklaştırmıştır ve sirkadiyen uyku ritmlerine saygı duymaz.
Sirkadiyen ritmler ışık ve karanlık ile doğrudan ilişkili olarak günlük bir döngüyü takip eden fiziksel, zihinsel ve davranışsal değişikliklerdir. Bazı teoriler hala güneşin doğuşu ile uyanma şeklindeki doğal döngüyü kırmış olmamızın ve televizyonlar ya da diğer ekranlar gibi yapay ışıklar eşliğinde uyuyor oluşumuzun uykumuzu etkilediğini savunmaktadır.
Uyku ataleti sırasında beyin derin uyku evrelerine özgü olan aktiviteleri gerçekleştirir. Bundan dolayı bazı çalışmalar sirkadiyen ritmler ve uyku ataleti arasında bir ilişki olduğunu öne sürmektedir. Bu, biyolojik saatinize göre onarım gerçekleşen uyku fazı sırasında beyniniz uyandıktan sonra yaşadığınız uyku ataletini açıklar.
Bu yazımız da ilginizi çekebilir: Farklı Uykusuzluk Türleri Hakkında Her Şey
Akılda Tutulması Gereken Bilgiler
Uyku ataleti sadece bundan muzdarip olan kişi ile birlikte yaşayan insanları kişinin sakarlığına ve kötü ruh haline maruz bıraktığı için zararsızmış gibi görünebilir, ancak bundan daha fazlası da olabilir. Bilimsel çalışmalar eğer uyku derin bir faz sırasında bölünürse beyin performansının dramatik bir miktarda düşebileceğini göstermiştir.
Bu zayıf beyin performansı, günlük durumlara yavaş tepkiler ve uyuşukluğun üstesinden gelmekteki güçlük belirli mesleklerde bir risk oluşturabilir. İş yerlerinde kestiren işçiler, kendilerini uykularının aniden kesintiye uğraması ve uyku ataleti yaşamaları riskine de maruz bırakırlar, bu da diğer insanlar için bir risk oluşturabilir.
Araştırmacılar uyku ataletini önlemenin ve bu şekilde uyanıldığında gerçekleşen bu sakarlık ve kötü ruh halini engellemenin bir yolunu bulamamış olsalar da uyku hijyeninize dikkat etmek konusunda sıkı davranmanızı tavsiye ediyorlar.
Bu hijyen, diğer önlemlerin yanı sıra, günde kesintisiz olarak yedi ila sekiz saat arasında uyumayı da içerir. Ayrıca odada televizyon ya da bilgisayarlar olmadan uyumak da buna dahildir. Son olarak, bir rutin belirlemek ve uyumadan önce uyarıcılar (kahve gibi şeyler) tüketmemektir.
Tüm alıntı yapılan kaynaklar, kalitelerini, güvenilirliklerini, güncelliklerini ve geçerliliklerini sağlamak için ekibimiz tarafından derinlemesine incelendi. Bu makalenin bibliyografisi güvenilir ve akademik veya bilimsel doğruluğa sahip olarak kabul edildi.
- Valdez Ramírez, P. (2005). Ritmos circadianos en los procesos atencionales del ser humano (Doctoral dissertation, Universidad Autónoma de Nuevo León).
- Millán Arroyo, C. (2017). Efectos de la luz azul en el ritmo circadiano del sueño.
- Urrestarazu, E., Escobar, F., & Iriarte, J. (2015). El sueño y su patología. Medicine-Programa de Formación Médica Continuada Acreditado, 11(73), 4385-4394.