Çoğu Kişi Farkında Bile Değil- Depresyonda Mıyım?

Binlerce insan depresyondan muzdarip ve bunu bilmiyor bile. Bu hastalık hakkında daha fazla bilgi edinin, bundan neden utanmamanız gerektiğini ve yardım almanız gereken zamanı öğrenin.
Çoğu Kişi Farkında Bile Değil- Depresyonda Mıyım?

Son Güncelleme: 02 Nisan, 2019

İnanması oldukça zor görünebilir ancak hastalığının farkında olmadan aşırı depresyon yaşayan insanlar vardır. Bu insanların zihinlerinde sürekli olarak dönen olumsuz duygularının ağırlığı konusunda hiçbir fikirleri yoktur. Kendinize depresyonda mıyım diye soruyor olabilirsiniz.

Bunu bilememek, depresyon belirtilerini tedavi etmekle yükümlü olan birçok birincil bakım hekimi ve psikologun karşılaştığı gerçek bir meseledir. Kas ağrısı, huysuzluk, öfke, kendinden nefret etme, ruhsal değişimler veya bu insanları çevreleyen herkese karşı küçümseme, depresyon ile ilişkili semptomlardır.

İnsanlar bir şeylerin yanlış olduğunu fark edebilirler. Hayat “kapalı” ve hatta garip görünebilir ve her şey beklediğinizin tam tersi yönünde gidiyor gibi gelebilir. Yine de ilerlemeye devam ederler. İnsanlar bunu yaparlar, çünkü kendileriyle yüzleşmek yerine bu duygulara uyum sağlamalarına yarayan savunma mekanizmaları yaratırlar.

Böylece, insanlar duygularını susturur, üzüntülerini boğarlar, stresi kaygı ile örtbas eder ve sahip oldukları anksiyete, sonuç olarak birden çok psikosomatik acıya neden olur. Depresyonda mıyım diye düşünmez.

Bu durum sizi şaşırtabilir, ama aslında bu bir gerçek: Gizli depresyonun yanı sıra bunu bilmeden yaşayan binlerce insanın sessiz acısı vardır. İşte bu karmaşık durumun ana belirtileri.

Depresyona giren insanlar yavaş yavaş çaresizlik ve rahatsızlık duygusu geliştirir

genç kız

Depresyon genellikle bir kayıp, şiddetli ve ani bir ayrılık ya da kendinizi ansızın işsiz bulma gibi belirli ve nesnel bir tetikleyici ögeye sahip değildir. Kavraması en zor olan konsept şudur ki en çok depresyonda olan insanlar, ilk bakışta, kendilerini mutlu edecek her şeye “neredeyse” sahip olan kişilerdir: bir aile, bir ev, bir iş…

Psikologlar sık ​​sık bize depresif duyguların güzel bir bahçede biten otlar gibi yetiştiğini söyler. Sonrasında kalın bir alttan büyüme, diken ve çirkin çalılar ile her şeyin üzerini kapladığı bir gün gelir. Memnuniyetsizliğin, duygusal uyuşukluğun ve hayatımız üzerinde sahip olduğumuz kontrolü kaybetme duygusunun karıştığı ince bir kombinasyondur.

Bu tip bir depresyon yaşayan insanlar, zevk aldıkları şeyleri artık pek yapmadıklarını fark edecektir. Bu durum, onları her geçen gün meşgul eden yükümlülüklerden kaynaklanmaktadır.

Neredeyse farkında olmadan, bu olumsuz duyguları o kadar çok normalleştirirler ki neredeyse her zaman böyle yapmaları beklenir ve böylece kendilerini bu duyguları kabul eder halde bulurlar. İşte sorun burada yatar.

Çoğu semptom depresyon ile ilişkili değildir

depresyon semptomları

Hasta olarak, doktorları ziyaret edersiniz çünkü bitkin hissediyorsunuzdur. Doktor her zamanki gibi kan testi yapacaktır. Sonuçları gördükten sonra, doktor size basitçe diyetinizi geliştirmenizi, dinlenmenizi ve vitamin almanızı önerir.

Birkaç ay sonra, doktorun ofisine geri dönmüşsünüzdür, çünkü sırtınız çok ağrımaktadır. Doktor, o zaman, bir fizyoterapiste gitmenizi önerir. Bununla birlikte, uykusuzluk ve sinirlilik halinden muzdarip olduğunuz için başka bir randevu istersiniz. O zaman doktor reçetenize benzodiazepin yazar.

Son olarak, psikotropik ilaçların kullanımını durdurmak ve bağımlılık yaratmamak için doktor bizi son tanıyı belirleyecek olan psikiyatriste gönderir: depresyon. Nihai ve doğru teşhise erişmek ortalama olarak 1 ila 2 yıl alır. Bu arada, hasta gerçekten neler olup bittiğini bilmez. Belki aklından depresyonda mıyım diye düşünebilir.

Bu çok karmaşık bir konudur ve daha fazla dikkat etmemiz gerekir.

İnkar etmek

“Depresyon” kelimesi sizi korkutmamalıdır. Bununla birlikte, hem onu ​​yaşayan gerçek kişi hem de toplumun kendisi tarafından reddedilme hissi üretme eğilimindedir. Hâlâ “Depresyondaki insanlar aslında üzgündür. Bu zayıf bir tutumdan başka bir şey değildir ve sorunlarla nasıl başa çıkacağını bilmemektir. ” diye düşünen bir dünyada yaşıyoruz.

Bunu düşünmek bir hatadır. Depresyon, herhangi bir biçimde, çok disiplinli bir şekilde tedavi edilmesi gereken bir hastalıktır. Bu, ilaçların, psikoterapinin ve sosyal desteğin bir kombinasyonu olabilir. Bununla birlikte, bir kişi kendisine depresyon tanısı konur konmaz, dünyanın aniden durduğunu ve her şeyin değiştiğini hisseder.

İçlerindeki şeytanlar, kayıpları ve kırık kalpleriyle uğraşmaktan çekinirler. Temizliği ve gizli duygularla dolu bir zihni organize etmeyi ertelerler. Bunun yerine, sadece işlevsel kalmak için sanki hiçbir şey olmamış gibi davranırlar. Depresyonla mücadele, hiç kimse için kolay değildir; ancak devam etmenin imkansız olacağı bir zaman gelecektir.

Depresyonda mıyım? Depresyonda olup olmadığımı nasıl anlarım?

deniz kabuğunu dinleyen kız

Olası bir teşhis söz konusu olduğu zaman, psikologların kendilerine rehberlik eden önemli anahtar noktaları vardır. Bunlar başlıca işaretlerdir:
  • Uykusuzluk hastalığı
  • Hissizlik
  • Sürekli ruh hali değişimleri
  • Savunmasızlık, ne yaparsanız yapın, hiçbir şeyin doğru sonuç vermeyeceği hissi.
  • Hiçbir şey üzerinde kontrole sahip olmadığını hissetmek.

Bunlar kuşkusuz olarak en sık tekrarlanan semptomlardır. Kendine zarar vermek ya da intihar ile ilgili düşünceler gibi genellikle hastalar tarafından fark edilen daha ciddi olanlara eklenirler. Onları mümkün olan en kısa sürede tanımlamayı öğrenelim ve bu konu hakkında yardım isteyelim.


Bu metin yalnızca bilgilendirme amaçlı sunulmuştur ve bir profesyonelle görüşmeyi yerine geçmez. Şüpheleriniz varsa, uzmanınıza danışın.