Doktorunuza Asla Söylememeniz Gereken 4 Şey
İnternette arama motorlarında semptomlarınıza bakan insanlardan birisiniz belki de. Sonra, doktorunuza söylemek istediğiniz her şeyi hayal edin.
Doktorların mezun olmak için kaç sene okuması gerektiğini unuttunuz mu? Onların işini hafife almamalısınız.Saygı çerçevesinde, onların karşısında söylenmemesi gereken bazı şeyler vardır. Kendilerini hayat kurtarmak için adamış bu yetenekli insanları rencide etmek istemezsiniz.
Doktorunuza gitmeden önce yapmanız gereken tek şey randevu almaktır. Teknik kelimeleri kullanma konusunda endişelenmeyin. Doktorunuz ne dediğinizi anlayacaktır. Aynı zamanda onların da insan olduğunu unutmayın.
Bazı insanlar doktora harcadıkları zamandan endişe ederler. Bazı insanlar da kendileri teşhis edebilecekleri şeylere para harcamak istemez.Doktorunuza söylememeniz gereken şeyler arasında aşağıdakileri bulabilirsiniz:
1.Doktorunuza “Eminim ki bu…” ile başlayan cümleler kurmayın
Teknolojik bir çağda yaşıyoruz. Bu, araştırmayı bizim için daha kolay hale getirmektedir. Başımız ağrıdığında, sebebini doktor Google’a sorarız. Tek bir tıklama ile her şeyi bildiğimizi düşünürüz.
En baştaki cümleyi, genelde, sevdiğiniz birisi sizi bir uzmana gitmeye zorladığında kullanırsınız.Her şeyi bildiğinizi düşünürsünüz. Belki de doktorun bir şeye yardımı olacağını düşünmüyorsunuzdur.Bir internet aramasının size her şeyi anlattığını düşünebilirsiniz.Eğer bu oluyorsa, iyileşmeniz pek mümkün değildir.
Doktorlar unvanını almak için çok şey okumuşlardır. Ayrıca deneyimlidirler. İnternetteki belirtileri araştırdığınızı söylerseniz, profesyonelliklerine güvenmediğinizi hissederler.
Doktorlar tarafından yazılan birçok tıbbi makale vardır. Fakat yine de, şahsen randevular daha iyi sonuç vermektedir.Tıbbi bir görüş almadan önce, birçok hasta kendi kendine teşhis koymaktadır.
Bu teşhislerin çoğu genellikle yanlış olmasaydı, bu bir problem olmayacaktı. Örneğin, burnunuzun kanaması her zaman bir alerjiniz olduğu anlamına gelmez. Birkaç farklı sonuca sahip olabilirsiniz.Protokolü uygulamak önemlidir. Bu da tıbbi bir teşhis ile sonuçlanmaktadır.
2. “Bu stresin bir sonucu”
Tıbbi olarak, stresin hastalık oluşturabileceği kanıtlanmıştır. Kanser ve kalp problemleri bunun bir örneğidir. Bununla birlikte, semptomlarınız üzerinde her zaman onu suçlayamazsınız.
Örneğin, baş ağrısı yalnızca stres yüzünden değildir. Başınızın ön tarafında, alın kısmında ağrı hissedince doktorunuzla konuşun. Bu, sağlığınıza bir şeyler olduğunun bir işaretidir. Vücudunuz size bir mesaj göndermektedir.
Eğer sorununuz stres ise, doktorunuz yapmanız gereken yaşam tarzı değişikliklerini önermekten çekinmeyecektir.
Bu yazımızı da okuyun :Bebeğinizi Doktora Götürmeniz Gereken Durumlar
3. Doktorunuza “Bence bu zaman kaybı” demeyin
Mesele doktora gitmek olunca insanların bunu zaman kaybı olarak düşünmesi normaldir. Yapılması gereken işler varken, sabırla beklemek neredeyse imkansız hale gelmektedir.
Doktorunuzu ziyaret etmemek ve vaktinizi bununla harcamamak için başka bir bahane daha vardır. Belki konulacak teşhisin, sizin tahmininizle aynı olacağını düşünüyorsunuz.Modern meslekler arasında en fazla eğitim gerektiren, doktor olmaktır. Yalnızca şikayet eden ve profesyonel tavsiyelerini dinlemeyen birçok hasta görürler.
Buna rağmen, sağlığınıza dikkat ederler. Ayrıca gözetimleri altında olan hastalar için endişe ederler. Kendi hastalarından daha sabırlıdırlar.Bazı insanlar, doktorlarının tavsiyelerini yerine getirmemekle hastalıklarını daha da kötüleştirirler.
Ama biz bir doktorun “zaman kaybı bu” dediğini hiç duymadık. Bunun yerine, bir hastayı ilk kezmiş gibi görmeye devam ederler.Sadece muayene için vakit harcadığınızı sanmayın. Kontrol edilmek hiç de fena bir şey değildir. Bir şeylerin yanlış olduğunu düşünüyorsanız, baktırın.
New York’taki Lenox Hill’de kadın kalp sağlığının direktörü olan kardiyolog Suzanne Steinbaum şunları söylemiştir:”Acil servise göğüs ağrısı (ya da sadece bir şeylerin doğru olmadığı hissi) ile gitmek ve mide yanması için ilaç alıp geri dönmek, evde kalıp kalp krizi geçirmekten daha iyidir.”
4. “Doktor olduğunuzdan emin misiniz?”
Bu ifade, her uzman için can sıkıcı bir durumdur. Dediğimiz gibi, doktorlar da insandır; robot değildirler. Herkes gibi duygulara sahiptirler.
Kendinizi onların önünde nasıl ifade ettiğinize dikkat etmeniz gerekir. Onlara, kendiniz için istediğiniz saygı ile davranın. Doktorunuzun söylediğini dikkatlice dinleyin. Mesleki bir profesyonel olduklarını düşünmediyseniz, söyledikleri her şeyi dinlememişsinizdir.
Eğer her şeyi anlamadıysanız, onlarla medeni bir şekilde konuşun. Onları rencide etmenize gerek yoktur. Doktorunuz sizi gerçekten dinlemek istemese bile bu doğrudur. Böyle bir durumda, başka bir doktora başvurmak daha iyidir.
Ne söylediğinizin farkında olun
Gizlediğiniz şeyin efendisi, ancak, söylediklerinizin kölesi olursunuz.Kelimeler ağzınızdan çıktığında, başkalarını nasıl etkilediğini kontrol edemezsiniz.
Konuştuğumuz gibi basit bir ifade, en iyi profesyonelleri bile incitir. Ne söyleyeceğinizi düşünün ve doktorunuzla iyi ilişki kurun.