Duygusal Açlık: İnsanlar Neden Duygularını Yerler?

Eğer duygularınızı yiyorsanız, muhtemelen aşırı yiyorsunuz. Yiyecekleri bir kaçış olarak görmeyin.

Sadece yemek yemeyiz. Bazen duygularımızı da yeriz. Onları zorlayıcı bir şekilde, baskı yaptığımız bir şeyi ifade etmek için bir patlamada, mideye indiririz. Buna duygusal açlık denir. İnsanlara hissettiklerini söylemeyi öğretmek yerine içlerine atmaları için teşvik etmek, çocukluktan gelen bir ayıptır.

Bu nedenle ağlamaya bir son verirsiniz, üzgün olduğunuz için utanır ve kızgınlığınızı içinize atarsınız çünkü, kendinize güvenmeyi ve gerçekten ne hissettiğinizi söylemeyi bilmiyorsunuzdur. Aç olduğunuz için mi yoksa duygularınızı tatmin etmek için mi yemek yiyorsunuz?

Duygusal açlık

Gerçekte açlık hissi duygusal olduğu halde, insanlar aç oldukları için bunu yapmak zorunda olduklarına bilinçsizce inanıyorlar ve bu durumla yüzleşmek yerine duygusal açlık probleminden kaçıyorlar.

Aşırı yeme, daha fazla yiyemeyecek noktaya gelene kadar dürtü etkisiyle yemek yiyen birçok insanı etkileyen bir çeşit hastalıktır. Bu durum, ne onların aç olduğunu ne de basitçe büyük porsiyonlar tükettiklerini gösterir. Aslında olan şey, yaşadıkları derin üzüntüleri, aşırı miktardaki yiyeceklerle örtme çabasıdır.

Daha önce bir ayrılık yaşayıp, ardından kendinizi koca bir kap dondurma yerken buldunuz mu? Her zaman filmlerde gördüğünüz bu sahne, gerçek hayatta da mevcut.

Nedeni ise anksiyete. Bu, bir partneri kaybedip yalnız kalma korkusuna ilişkin, işini kaybetmeye yönelik ya da sevilen birisinin anksiyetesidir. Bir şey yitirdiğinizde, boşluğa düşersiniz ve bunu çözmenin yanlış bir yolu, gerçekten aç değilken bile yemek yemektir.

Hangi durumlarda insanlar kendi duygularını yerler?

Aşırı yeme rahatsızlığı

• Stres: Yemeğinizin tadını almadan, çok hızlı yiyorsunuz.
• Korku: Mutfak ve yemek sığınağınız olmuştur.
• Suçluluk: İhtiyacınız olandan fazla yiyorsunuz ve sonuç olarak kilo alıyorsunuz.
• Üzüntü: Her zaman tatlı bir şeyler ve ya abur cubur tüketiyorsunuz.
• Boşluk: Keyif almak ve tatmin olmak için bir dürtüyle yiyorsunuz.

Daha önce yemek yeme şeklinizi tanımlamayı denediniz mi? Kendinize gerçek anlamda dürüst olmak zorundasınız. Bu, ne olduğunu ve nasıl tedavi edileceğini tanımlamanın en iyi yoludur. Yemeğin bir kaçış olmadığını sakın unutmayın. Bu şekilde, çözülmek ve kaybolmak adına zorluk çıkaran duygularınızla baş edebilirsiniz.

Neden suçlu hissediyorsunuz? Sizi bu kadar korkutan şey nedir? Neden kendinizi boşlukta hissediyorsunuz? Bu soruların cevabı, tüm bu duyguları serbest bırakmanın anahtarı olacak. 

Duygularınızı yediğinizde, acınızı dindirecek bir merhem arıyorsunuz ancak gerçekten acıkmadığınız halde büyük porsiyonlarda sağlıksız yiyecekleri yiyerek kendinize daha çok zarar veriyorsunuz. 

Kendinize iyi bakmıyorsunuz

Duygularınızı yediğinizde, onları bastırıyorsunuz. Bunun nedeni duygularınızı nasıl ifade edeceğinizi bilmemeniz, onları ifade etmekten korkuyor olmanız ya da onları saklıyor olmanız olabilir. İçinizdeki bir duyguyu kontrol etmekten kaçınmak için yemeğe sığındığınızın farkına varmak önemli bir başlangıç.

Unutmayın: Ondan ne kadar kaçtığınızın önemi yok, o orada olmaya devam edecektir. Hiçbir şeyi içinizde susturmamalısınız.

Belki çocukluğunuza dönüp, kendinizi suçlu hissetmenize neden olan ya da onu ifade etmenizden utandığınız için sizi üzen bir yara keşfetmelisiniz ve onu kabul etmelisiniz. Kendinizi net bir şekilde görebilmeniz ve duygularınızı daha sağlıklı bir şekilde kontrol edebilmek için ne hissettiğinizi analiz edebilmeniz önemlidir.

Kızgın mıyım? Suçlu hissediyor muyum? Hadi, bunu kendinize ifade etmek için izin verin, kimseye zarar vermeden en doğru şekilde ortaya çıkması için izin verin. Duygular gelir, ama daha sonra giderler. Eğer bunu yapmadılarsa, ısrar ettiklerinde, sağlıksız olmaya başlarlar. Bu, duygularınızı yediğiniz zamandır.