Kimseye Açıklamak Zorunda Olmadığınız 7 Şey

Başkalarının ne düşündüğü sizin için çok önemli olmasa da, hayatınızı ve kararlarınızı kimseye açıklamak için herhangi bir neden yoktur.

Kararlarınızın çoğunluğu her zaman birileri tarafından sorguya çekilecek ya da yargılanacaktır. Bu gerçeğe bakılmaksızın, yargı ya da eleştiriler hakkında endişe duymamanız gerekir. Her şeyden önce, eylemlerinizi, sizi yargılayan ya da eleştiren her kişiye açıklamak zorunda değilsiniz.

Hiç kimse başka bir kişinin eylemlerini gerçekten yargılayamaz: bu özgürlük olarak bilinir. Ancak, bazen yargıladıklarını hissederiz. Bu insanlardan herhangi birine açıklama borçlu olmasak da, istedikleri zaman, kendimizi aileye ya da arkadaşlara karşı açıklama yapmakla yükümlü hissederiz.

Herhangi bir sınırı aşmadığınız, eylemlerinizle kimseye zarar vermediğiniz ya da herhangi başka bir kişiyi tehdit etmediğiniz sürece, eylemleriniz hakkında kimseye karşı bir açıklamak zorunda değilsiniz.

Hayatınızın Hiçbir Açıklama Gerektirmeyen 7 Yönü

1. Fiziksel görünümünüz için kimseye bir şey açıklamak zorunda değilsiniz.

Eğer ince ya da biraz daha iri yapılı biriyseniz de durum buna dahildir. Spor yaparsanız ya da kilonuza kıyasla çok veya az yerseniz de. Bu fiziksel konularla ilgili kimseye açıklamak zorunda değilsiniz. Bütün bu yargı ve eleştirileri unutun.

Önemli olan, kendinizi iyi hissetmeniz ve vücudunuz içinde rahat hissetmenizdir. Vücudunuzu korumak ya da değiştirmek için ne hissederseniz onu yapın.

2. Diyetinizi nasıl sürdürdüğünüz

Eğer vejeteryan olmaya karar verirseniz ya da tatlı yemezseniz ya da başka şeyler yemezseniz … hiç kimse sizi yargılayamaz ya da tercih ettiğiniz diyetinize dayalı bir açıklama talep edemez.

Bu sizin kararınız. Her ne sebeple olursa olsun bu şekilde yemek vermeye siz karar verdiniz. Çevrenizde bulunan  diğer insanlar, aynı tarzı kabul etmemeleri veya aynı şekilde yaşamamalarına rağmen, bu gerçekliği kabul etmelidirler.

3. Eğer bir yetişkinseniz, cinselliğiniz

Nasıl, ne zaman ve kiminle yaşamak ve ilişkiler kurmak istediğinize siz karar verirsiniz. İster erkek olun ister kadın olun, yalnız yaşamak, evlenmek veya çocuk dünyaya getirmek isteyip istemediğinize siz karar verirsiniz. Bunun, içeride aldığınız kararlarla ilgisi vardır ve hiç kimse bu kararları sorgulama hakkına sahip değildir.

Eğer acı çektiğinizi ya da mutsuz olduğunuzu görürlerse size teselli edebilir ya da size tavsiye verebilirler. Sizi yargılama ya da görüş farklılığına dayanarak eleştirmeye hakları yoktur. Bazı tercihleriniz ya da evlilik ve çocuklar hakkındaki görüşleriniz hakkında bir açıklama yapmak zorunda kalmanız için bir sebep yoktur.

4. Kariyeriniz ya da çalışma alanınız

Hayatınızın bu alanında da, başkalarına para kazanma kararınızla ilgili ayrıntılar vermeniz gerekmez. Buna, belirli bir konu için okula gidip gitmediğiniz ya da yaşınıza rağmen belirli bir işte çalışıp çalışmadığınız da dahildir.

Yakın aile bireylerini ya da arkadaşlarınızı belirli bir yaşam tercihiyle hayal kırıklığına uğratmış olsanız da, vermesi zor bir karardır ve birçok kişinin gözünde yanlış bir seçim olabilir. Bu koşullar nedeniyle, kararın sizin içinizden gelmesi önemlidir.

5. Dini görüşünüz ya da inançlarınız

İnancınız ne olursa olsun, dini düşüncelerinizle ilgili kimseye açıklama yapmak zorunda değilsiniz. Buna, agnostik ya da ateist olma veya belirli bir organize dine uyma kararı da dahildir.

Onlar, dünyayı görme biçiminizi kabullenmeli ve şüphe etmemeli ya da sorgulamamalıdır. Eğer aksini yapıyorlarsa, bu sizin probleminiz değildir.

6. İlişki algınız

Biriyle yaşama fikrini kabul edebilir ya da etmeyebilir ve yalnız yaşama kararı verebilirsiniz. Evlilik kurumuyla aynı fikirde olabilirsiniz … Hepimizin dünyaya ve yaşam biçimine karşı farklı algıları vardır. Kimin ya da neyin doğru veya yanlış olduğuna nasıl karar verebiliriz?

Kimin haklı olduğuna ve kimin yanlış olduğuna karar vermek için hangi ölçütleri kullanırız? Her birey neyin doğru ya da yanlış olduğuna karar verir veya ne hissederse bu onların yoludur.

7. Yalnız vakit geçirmek isterseniz

Yalnız kalmakta mutluluk bulursanız, nedeniyle ilgili birilerine bir liste sunmanız gerekmez. Bu, asosyal, bencil ya da dünyadan tecrit edilmiş olduğunuz anlamına gelmez. Sadece kendiniz olmanın tadını çıkarıyorsunuz. Alanınızı, sevdiğiniz müzikleri dinlemeyi ya da bir kitap okumayı seviyorsunuz.

Bu zamanı kendiniz için kullanmaktan hoşlanmanız, depresyonda ya da üzgün olduğunuz veya diğer insanlarla ilişki kurmakta ya da etkileşimde problem yaşadığınız anlamına gelmez.

Yalnız kalmak istediğinizde yalnız kalınan zamanların özelliklerinden hoşlanırsınız ve istediğiniz zaman arkadaşlarınızla ve ailenizle konuşup etkileşim kurarsınız.

Hayatı istediğiniz gibi yaşamak ve doğru olduğunu hissettiğiniz kararları vermek sizin için önemlidir. En önemli nokta, yaşam biçiminize ve karar verme biçiminize gerçekten inanmanızdır.

Herkesin ne düşündüğü ya da neye inandığı önemli değildir. Kendi hayatınızın denizi boyunca yelken açmanız gerekir ve sonunda siz – başkası değil – bunu yapıyorsunuz. Hatalar yapacaksınız ve başarılar elde edeceksiniz.

Etrafınızdaki kişilerin tavsiyelerini aklınızda bulundurarak yaşayacaksınız, fakat sizinle birlikte geminizin başında kendi verdiğiniz kararlar olacaktır. Sizin için en iyi olanı ve mutluluğunuz için neyin gerekli olduğunu sadece siz biliyorsunuz, başkasını değil.

Zamanını ya da nedenini kimseye açıklamak zorunda kalmadan, kendi kararlarınızı belirlemeye ve kendi yolunuzu değiştirmeye karar vermek, kendine güvenen ve öz güven taşıyan bir insan olduğunuzu gösterir. Kendinizi sevdiğinizi, kendinize değer verdiğinizi ve kendinize inandığınızı gösterir.

Bu hayatta mutlu olmak ve başkalarını sevebilmek için kendini sevmek gereklidir.