Soğuk Eller: Bilmeniz Gereken Bazı Muhtemel Sebepler
Elleriniz adeta buz gibi soğuk mu? Bu oldukça yaygın bir durum ve buna birçok şey sebep olabilir. S ürekli soğuk eller ile ilgili muhtemel sebeplere göz atmak ister misiniz? Haydi başlayalım!
Soğuk Eller: Ciddi Bir Sebebi Olabilir mi?
Bazen, herhangi bir uyarıcı olmaksızın, ellerinizin birden buz gibi olduğunu farkedersiniz. Kışları, sadece dışarıda değil içeride dahi eldiven giymek zorundasınızdır.
Yazları bile, ellerinizin aşırı olmasa da, normalden daha soğuk olabildiklerini farkedersiniz. Ne zaman birine dokunsa hep aynı tepki ile karşılaşan insanlardan biri olabilirsiniz: “Ellerin ne kadar da soğuk!”
İlk olarak; soğuk eller genellikle çok ciddi bir probleme işaret etmez. Her insan, sıcağa ve soğuğa farklı cevap vermektedir ve bazı insanlar diğerlerine göre sıcağa ve soğuğa çok daha fazla duyarlıdırlar.
Yani, bu normal bir durum olarak algılanabilir. Ancak, bu konu ile ilgili bilmeniz gereken birkaç önemli husus vardır. Örneğin, sürekli soğuk eller dışında aşırı bir yorgunluğunuz da varsa, sebebi öğrenebilmek için bir doktor ile görüşmek isteyebilirsiniz.
Vücut ısısının düşmesi ve yorgunluk, kan akışı ile ilgili bir problemin işaretçisi olabilir. Peki bundan başka hangi sebepler olabilir? Gelin bir göz atalım.
1. Sürekli Soğuk Eller ve Hipotiroidizm
Farklı makalelerde hipotiroidizmden söz etmiştik. Belirli hormonların normalden daha düşük olması durumunda, tiroid bezindeki dengesizlik, metabolizmayı yavaşlatır.
Bu durum, kilo alımına, deri ve saçta değişimlere ve kişinin soğuğa karşı daha duyarlı hale gelmesine sebep olur. Eller ve ayaklar dokunulduğunda hissedilebilecek şekilde daima soğuktur.
Doktor, şikayetlerinizden yola çıkarak daha doğru bir teşhis koyabilir ve size, iyot seviyenizi hafifçe artıracak özellikleri olan bir beslenme diyeti tavsiye edebilir.
2.Raynaud Sendromu Olabilir mi?
Rahatsızlığın ismi sizi biraz korkutabilir; ancak panik yapmayın. Çok ekstrem olmadıkça Raynaud sendromu çok ciddi bir rahatsızlık değildir. El ve ayak parmaklarındaki kılcal damarları etkileyen bir rahatsızlıktır.
Isı hızlıca düştüğünde veya stresli ve gergin hissettiğinizde, bu damarlara olan baskı artar. Bu durum oldukça kolay hissedilebilir, çünkü parmak uçları mavimsi bir renk alır ve karıncalanma hissi oluşur.
Bu yazımız da ilginizi çekebilir:
Kan akışı geri geldiğinde, mavimsi kısım hızla kırmızıya döner ve karıncalanma hissi adeta ısınma gibi bir his yaratacak kadar artar. Reynaud sendromunun birçok derecesi vardır.
Bazıları oldukça hafif, bazıları ise akut derecesindedir. Çok yaygın olan bir rahatsızlık değildir; yine de el ve ayak parmaklarınızda sürekli bir üşüme hissi varsa, bir doktor ile görüşmek en iyi fikir olabilir.
3.Muhtemel Anemi?
Zaman zaman üşüyen ellere sahip olmanızın en genel sebebi kansızlık, diğer adı ile anemidir. Sebebi ise vücut genelinde demir seviyesinin düşmesidir.
Yorgunluk hissi, yoğun saç dökülmesi, kolay kırılan tırnaklar aneminin belirtileri olabilir. Ancak paniklemeyin; çünkü basit bir kan testi bu rahatsızlığa sahip olup olmadığınızı belirleyebilir. Eğer böyle bir rahatsızlığınız varsa da, doktorunuz en doğru tedavi yöntemini tavsiye edecektir.
4.Dolaşım Problemleri veya Kilonuz ile İlgili Meseleler
Belki de sadece zayıfsınızdır. Vücut ısısının düşmesine, vücudunuzdaki yağ oranının düşük olması sebep oluyor olabilir ve bu da size normalden daha çok üşüyormuşsunuz hissi verebilir. Bu kesinlikle ihtimal dahilindedir.
Diğer ihtimal ise; özellikle elleriniz uyuşuyor ve ellerinizi ovma veya kan akışını hızlandırmak amaçlı masaj yapma ihtiyacı duyuyorsanız bu, dolaşım ile ilgili bir problem olabilir.
Normalde bu durumda, soğuk ellerin yanısıra ayaklarınızın da soğuk olduğunu hissedersiniz. Vücut kan pompalarken, kalpten uzakta kalan kısımlarında benzer problemleri yaşıyor olabilirsiniz.
Ellerinizin üşümesine normalden daha fazla bir yorgunluk da eşlik ediyorsa, kesinlikle bir doktora görünmenizi tavsiye ediyoruz. Muhtemelen çok ciddi bir sorun yoktur.
Ancak bu durumda yapılacak en doğru davranış, doktora görünmek, durumunuzu net olarak öğrenmek ve doktorun vereceği tavsiyelere uymak olacaktır.
Asla kendi kendinize teşhis koyarak tedavi etmeye calışmayın. Bu riskli bir durum oluşturur ve sağlığınız için hiçbir zaman bu riski almaya değmez.