Zararlı Kişilikler: Suçluluk "Hissettiren" 5 Tip

Ne yazık ki, dünya sizi suçlu hissettirmeye hazır ve istekli insanlarla doludur. Bu ister bir arkadaş, ister bir aile üyesi veya iş arkadaşınız olsun, bir şeyin gerçekten sizin suçunuz olup olmadığını veya karşınızdaki insanın basitçe sizin suçluluk duygunuzdan yararlanmak istediğini anlamayı öğrenmeniz gereklidir.
Zararlı Kişilikler: Suçluluk "Hissettiren" 5 Tip

Son Güncelleme: 25 Aralık, 2018

Suçluluk hissettiren kişiler hepimizin etrafındalar. Bazıları ise çok yakındır ve hayatımızın belirli zamanlarında onların güçlerine kapılmak çok kolaydır.

Bu insanlar, karşılarındakini domine etmek için karşı tarafta derin bir suçluluk hissi uyandırmaya alışmış yetenekli kişilerdir.

Bu tipler yüzünden, sürekli olarak yaptığınız her şeyin yanlış olduğuna ve değersiz olduğunuza inanırsınız.

Bu hiç şüphesiz, yıkıcı olduğu kadar da keskin bir manipülasyondur.

Bu tür bir dinamik her yerde herkesin başına gelebilmektedir. Ailenizde, çiftler arasında ve hatta iş yerinde bile olabilir.

Bu o kadar yaygındır ki, herkesin hayatında neredeyse bu yeteneği kullanan bir kişi mutlaka vardır. Bu davranışın nasıl tanımlanacağını öğrenmeyi de yararlı bulacağınızdan çok eminiz.

Suçluluk hissettiren bu insanlara daha yakından bakalım.

Tehlikeli suçluluk oyunu ve başrolü

Arkadaşlarınız, aileniz veya iş yerinizde yapabileceğiniz en ölümcül güç “oyunlarından” biri şüphesiz suç yansıtmadır.

Bu hileleri gerçekleştirmenin birçok yolu vardır. Bununla birlikte, başkalarının değil bazı şeylerin sorumluluğunun şekli her zaman manipülatörün türüne bağlıdır: suçlu hissettiren insanlar.

Örneğin, eşiniz üzerinde aileden birinin üzerinde oynadığınız güç oyununu oynayamazsınız.

Şimdi suçlu hissettiren insanların farklı türlerine bir göz atalım.

1. Hayırsever ve sevecen olan

“Sana bunu söylüyorum çünkü seni seviyorum ve senin için en iyisini istiyorum. Yaptığın şey senin için yanlış, ayrıca seni en çok düşünen en önemli insanları da ihmal ediyorsun“.

Bununla ilgili yanlış olan şeyler:

  • Bu tür bir ifade, duygusal istismarın açık bir örneğidir.
  • Bu cümleler karşı tarafı küçük düşürür ve çevrelerindeki kişilerin mutsuzlukları veya rahatsızlıkları nedeniyle kendilerini suçlamalarına sebep olur.
  • Bu davranış aile dinamiklerinde çok yaygındır.
  • Başka bir örnek ise: “Eğer bu işe girip gidersen, mutsuz olacaksın ve bu hepimizi mutsuz edecek. Bu senin için doğru değil tatlım.”

Bu durumda, üzerinize yansıtılan suçun eşiğinde, sizin için önemli olan bir kişinin ilgisi vardır.

Buna ek olarak, sadece bu insanlarla daha yakın bir bağlantıya sahip olduğunuz için, etki daha güçlü ve daha derindir.

2. Sizi her şeyden sorumlu tutan

Tabağı düşürüp kırdığınızda bunun sebebi umutsuz derecede beceriksiz olmanızdandır.

Yemeği hayal kurduğun için yakmışsınızdır. Lastiği patlatmanızın sebebi de, tamir etmeyi unutmanızdan ve kontrol ettirmediğinizden olur.

Böyle birisini tanıyor olabilirsiniz.

Her şeyden sizi sorumlu tutan bazı insanlar vardır.

Bu, mümkün olduğunca çabuk tanınması ve durdurulması gereken yavaş ve ilerleyen bir yıkım biçimidir.

3. Sizi beceriksiz bir kuklaya dönüştürerek kendi özsaygısını artıran

“Çevresinde ben olmadan hiçbir şey yapamayacaksın belli. El attığın her şeyi mahvediyorsun.” “Bir işi beceremiyorsun. Artık hepsini ben yapacağım. ”

  • Bu toksik bir ilişkinin klasik bir örneğidir ve çok konu hakimiyet konusuna gelince çok spesifik bir durumdur.
  • Gücünü egemen kılmaya çalışan ve üzerinizde asılsız bir suçluluk yaratmaya çalışan bu insan, kendini aslında bir insan olarak tanımlamaya çalışıyordur.
  • Bunu eylemlerinizi, düşüncelerinizi ve kişiliğinizi gözardı ederek yaparlar. Eğer buna karşı gelmezseniz, onların ilerlemesi durdurulamaz bir hale gelir.

Senin hiçbir şey olmadığını ve kendisinin her şey olduğuna inanmanı sağlarlar.

4. Kendi yanlışlarının sorumluluğunu nasıl alacağını bilmeyen

Şüphesiz, şu anda birden fazla bu tipte bir insan tanıyorsunuzdur.

Hata yaparlar, pervasızca hareket ederler, tutumları veya davranışları nedeniyle ciddi sorunlara neden olurlar… ancak eylemlerinden sorumluluk alamazlar.

Daha da kötü olan, suçu kabul etmek yerine başkalarına yansıtma konusunda da uzmanlardır.

“Bu senin hatan çünkü beni dinlememeliydin” ya da “Aşırı güvenli olduğun için bu senin problemin” diyebilirler.

5. Sizin iyiliğiniz için “sizi eğiten”

Kendi hatası için diğerlerini suçlamak, birçoğu için, karşısındakine sorumluluk almayı ve büyümeyi öğretmeyi deneyen bir girişimdir.

Bu genellikle iş dünyasında olur, örneğin:

  • Sizi başkalarının hatalarından sorumlu tutan ve onları çözmenizi “talep” eden bir müdür hayal edin.
  • Taleplerini haklı kılmak için, herkesin sorumlu olması gerektiğini hatırlatırlar, çünkü böyle işler böyle yürür.
  • Ayrıca, bir çocuğun yaptığı hata için kardeşini suçlayan ebeveynleri düşünün. Bu çocuklar genellikle “suçtan sorumlu tutulur” çünkü ya en büyüktür, ya en küçüktür, ya kızdır, ya da erkektir.

Bu yanlış bir yöntemdir. Her aile veya iş ortamında, her kişi kendi eylem ve sorumluluklarından mesul tutulmalıdır.

Diğerlerinin hataları veya dikkatsiz yanlışlarından dolayı başkasını suçlamak sonuçta strese yol açacak ve kişinin özsaygısına zarar verecektir.


Bu metin yalnızca bilgilendirme amaçlı sunulmuştur ve bir profesyonelle görüşmeyi yerine geçmez. Şüpheleriniz varsa, uzmanınıza danışın.